Yüksek Sadakat - Belki Üstümüzden Bir Kuş Geçer
11.Bölüm: ''Rüya''
Üç gün.
Hayatım için bana kaç gün biçilmişti bilmiyorum ama ben sadece üç günümü Melih için ayırmıştım. Üç gün hiçbir şeydi. İstediğim resmi çizebilmek, boyamak için bile bazen yetmezdi. Hani hiç bitmesin istediğimiz, bitecek diye doyasıya eğlenmekten korktuğumuz, hatta eğlenirken bile daima buruk yanınızı içinize gömdüğünüz anlar vardır ya hani... Evet, o anları yaşıyordum. Alışmıştım. Çok çabuk alışmış çok çabuk bu gerçeklerle yüzleşmiştim. Kalbimi ve ruhumu sakınmadan açıvermiştim ona çünkü ben daha önce hiç böyle olmamıştım.
Önümdeki süt kovasına bakıp çömeldiğim yerde tepemde dikilen Melih'e baktım. Gözlerime güneşin girmesini engelliyordu ama gülümseyen gözleri bir güneşten daha sıcaktı. ''Öğrenmek istemiyor muydun?'' diye sordum sakince. ''Gel bak.''
Hafifçe eğildi ve meraklı bakışlarıyla beni takip etti. Karnım kasılırken derin bir nefes alıp Sütlaç'ın memelerini kavrayıp önce birini sonra diğerini sıktım. Sıkarken akan sütler, süt kovasına damlarken gülerek, ''Böyle böyle işte,'' dedim. ''Bir şey yok yani.''
''Daha önce hiç koyun memesine dokunmadım ki ben, Yasemin,'' dedi saf bir ses tonuyla. ''Biraz pratik yaparsam gelişir belki.''
''Gelişse ne işine yarayacak ki?'' diye sordum neşeli bir sesle süt sağmaya devam ederken. ''Çiftçi değilsin. Ben sadece sen merak ettin diye gösterdim.''
''Belki bir gün benim de bir koyunum olur,'' deyiverdi. Duraksadım. Ellerimdeki yavaşlık kalbime ters düştüğünde ekledi. Güldüğünü işittim ve kulağımın, yanağımın hemen yanında olup da içimi hoş eden ses tonuna kendimi bastırmaya çalıştım. ''Ben de adını şekerpare koyarım.''
Kaşlarımı çatarak yüzüne baktım. ''Şekerpare mi?''
''Hıhım,'' dedi dudağının kenarı kıvrılmış bir halde. ''En sevdiğim tatlı.''
Gözlerimi kısarak, ''Rol mü çalıyorsunuz acaba?'' diye soruverdim. Ne art niyetli bir ses tonum ne de imam vardı zaten o da hiç kötüye yormadı. ''Hayır,'' dedi gözlerimin içine içine. ''Senin bana kattığın güzelliklerden sadece bir tanesi işte.''
Kalbime bir kedi pati atmış gibi hissettim.
Gözlerimi gözlerinden ayırıp işime geri döndüğümde delicesine gülümseyen çehremi ondan biraz sakındım. Melih derin bir nefes alıp bana biraz daha sokulduğunda ellerini ellerimin olduğu yere uzatıp, ''Deneyebilir miyim?'' diye sordu.
Kalbime bir kedi girmiş gibi hissettim.
Kafamı sallayıp, ''Tabii,'' diyerek biraz yana kaydım. Melih, Sütlaç'ın memesini kavradığında yüzünde tuhaf bir ekşime meydana geldi ve bu beni biraz güldürdü. Melih, memeden sütü boşaltırken gözleri parladı. Saf ya! ''Aha geliyor vallahi. Süt geliyor, Yasemin.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çiçekler ve Yasemin
Novela JuvenilYasemin, kendine ait dünyasında ona bu dünyayı veren birçok dostuyla beraber yaşayan, kalbi yaralı ama yaralarından en güzel çiçekler inşa eden bir kızdır. Sonra biri çıkar gelir. Yaralardan inşa edilen o çiçeği görür. Koparmaya kıyamaz, koklamaya d...