Billie Eilish - I Love You
22.Bölüm: ''Bir Kap Çörek''
Uzun bir yolculukta size eşlik eden acı bir şarkıdır yalnızlık.
Yalnızlık içimizdedir, yalnızlık insanın içidir. Çevremde yalnız hissetmemi önleyecek bana bunu tattırmayacak onca güzelliğim var ama içimdekini bilen yok, içimi gören de yok. Ah yalnızlık ah bu adı başka hissi aynı olan özlemin diğer adı yalnızlık; titretme kalbimi çok özledim, akıtma gözlerimden iki damla yaş öyle çok özledim...
Melih, sevdiğim çocuktu.
Melih, sevdiğim adam oldu.
Melih, küçücük kalbime önce kendini koymuş sonra onu benden alıp gitmişti. Kalbim hayatta kalmamı sağlasa da çalışırken verdiği ıstırabı nasıl unuturdum? Şu anda onca kalabalığın içinde onca zaman sonra gördüğüm yeşil gözler nasıl da kalbime oturmuştu.
Boğazımda kurumuş soluğum ağzımdan çıkamadı. Melih buradaydı. Herkes ona bakarken o bir tek bana bakıyordu. Ben de ona bakan herkestim ama o hiçbir zaman herkes olmamıştı benim için. Ağır bir taş kalbime acımazsızca oturduğunda gözlerimin kıpkırmızı olduğunu hissettim. Rengi batıyordu gözlerimin akına. Rengi karışıyordu gözlerimin acısına. Yutkunamadım. Nefes aldığımı bile anlamadım. Etrafımızdakiler donmuştu da yanan tek şey ikimizdik sanki. Oysa on saniyelik bir duraksamaydı bu fakat hisleri bilir misiniz? On saniyeye sığmayan zamana aykırı hisleri... İşte bildiğim tek şey bu.
Bir buçuk yıla sarılmış acım, bir anlık göz hasretine kafa tutuyordu.
Yenilecek miydi?
Ağlasam yenilir miydim?
''Satıyorum!'' diye ses geldi kürsüden fakat oraya bakmadım. ''Satıyorum, satıyorum ve... Sattım!''
Bahar ve Ufuk yanı başımda ıslık çalarak mutluluklarını ve tebriklerini benimle paylaşırken hiçbir şeyin farkında değildim. Saf saf gözlerimin Melih'in mesafeyi aşıp geçen derin gözlerinden çekerken Bahar koluma sarılarak, ''İşte bu,'' dedi. ''Harikasın Yasemin.''
Bahar'a bakakaldım.
''Ben,'' diyebildim şaşkınlıkla. Başım dönmeye başlarken burada olmamam gerektiğini fark ettim. Buradan bir an evvel çıkmalı ve nefes almalıydım. Kaçmalıydım. Gerçekten, yalandan, kendimden ve en çok da ondan. Elimi ayağımı koyacak bir yer bulamazken kurumuş dudaklarımı dilimin ucuyla ıslatarak Bahar'ı ve Uğur'u arkamda bırakarak çıkışa yöneldim. Bana seslendiler fakat durmadım. Odadan çıktıktan sonra koşarak merdivenlere yöneldim ve okulun bahçesine çıktım.
Birkaç saniye duraksayıp derin bir nefes aldıktan sonra şunu anladım ki; benim nefesim sağlıkla ilgili değil kalbimden kaynaklı bir problemmiş.
Koşmaya kaldığım yerden devam ettiğimde okulun taksi durağına ilerleyerek boş bir taksiye aceleyle bindim. Şoför bey acelem olduğunu fark ederek hızla arabayı çalıştırdığında adresi verdim. Araba hareket ederken kafamı çevirdiğimde Melih'in buraya doğru koşarak geldiğini gördüm. Gözlerimiz bir kez daha çakıştığında taksi ilerledi ve mesafeler çoğaldı. Bir kez daha. Bakamadım daha fazla ve ağzımı kapatarak kafamı öne eğdiğim gibi benim için geçecek bu zorlu sürece kendimi hazırladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çiçekler ve Yasemin
Roman pour AdolescentsYasemin, kendine ait dünyasında ona bu dünyayı veren birçok dostuyla beraber yaşayan, kalbi yaralı ama yaralarından en güzel çiçekler inşa eden bir kızdır. Sonra biri çıkar gelir. Yaralardan inşa edilen o çiçeği görür. Koparmaya kıyamaz, koklamaya d...