SAKLI KALAN GERÇEKLER [DÜZENLEME AŞAMASINDA]

12. Bölüm: KISKANÇLIK (Kısım 1)

"İki kişi sır saklar, yok ederek birbirini..."

-William Shakespeare / Romeo ve Juliet 

O anda ilk defa Conrad ile olan yakınlıklarını kıskanmadığımı hissettim. Sanki onunla olan yakınlıkları farklı bir anlama geliyormuş gibi hissettirmişti. Üstelik aralarındaki ilişki göründüğü gibi değilmiş gibi hissettiriyordu artık. Yine de benimle daha yakın olmasını istiyordum. Conrad ve ben hızlıca toparlanıp kalktık ve elimizi kalkması için Emma'ya uzattık. Emma bu sefer kendi başına kalkmak yerine ikimizin de elini tutarak kalkmıştı.

Her ne kadar ısrar etsek de Emma ilk gün dışında kimsenin ata binerken ona eşlik etmesine izin vermemişti. Ona güçlü ama boyutlarının onun için sorun olmayacağı bir at vermiştik. Eğer hızlı olmasaydı boyutunu görmezden gelerek Matilda'ya binmeye kalkacaktı. Hâlâ Matilda'yı nasıl ikna ettiğini bilmiyordum. Bu da tıpkı Emma hakkındaki diğer şeyler gibi saklı kalacak bir konu gibi görünüyordu.

Bir hafta daha eğitime katılsam da en sonunda Conrad ve Emma'yı bir süre kendi hallerine bırakmam gerekmişti. Baloya birkaç gün kalmıştı ve benim resmi işlerimin artması anlamına geliyordu bu. Bütün hanedanlıkların varisleri orada olacaktı. Varisler dışında yaşı gelen soylu kızların da orada olması işten bile değildi. Bütün aileler çocuklarını siyasi birliktelikler için oyuncak gibi kullanıyor ve evlenmesi gereken kişiyle yakınlaşması için bu partileri kullanıyorlardı. Bu durumdan nefret ediyordum. Sırf daha iyi bir konuma gelmek için sevmedikleri insanlarla birlikte olmaya zorlanmak; bir mal muamelesi görmekten farksızdı.

Bu sefer buna biraz da olsa engel olmak adına partide son anda değişiklik ayarlamıştım. Eğer erkenden ayarlasaydım mutlaka durdurulurdum. Bu yüzden son günlere dek beklemiştim. Maskeli balo temasına son anda geçtiğimiz için soylu kadınlar sinirlense de, bu sayede herkes sadece ilgisini çekecek kişilerle yakın olacaktı. Maskenin ardında kim olduğu bilinmeyecekti ve herkes maskeli olduğu için eşit konuşma yapılacaktı. Büyük hanedanlıkların üstünlük taslamasını bu sayede engelleyebilirdim. Bu sırada normal konuşma şansı yakalayacağım için ilgi alanlarını öğrenebilir, bu arada ben kral olduğum zaman beni destekleyecek olan kişilerle yakınlık kurabilirdim. Tek seferde birçok şeyi elde etmemi sağlayacaktı bu balo.

Tüm bunların yanı sıra bu sınıf ayrılıklarını kaldırma ve kimliği gizleme durumu sayesinde Emma'nın da baloya katılmasını sağlayacaktım. Öncesinde krallığın en saygın mağazasına özel bir elbise dikmelerini söylemiştim. Balo gününden önce hazır olmalıydı. Kadın elbiseleri hakkında çok fazla bilgim olmadığı için sadece mavi ve şık olmasını söylemiştim. Kıyafetler hakkında fazla bilgimin olmadığını anlayan çalışanlar giyecek olan kişinin karakterini tarif etmemi istemişti. Ben de sert görünen ama buna rağmen nazik olan birisi olduğunu söylemiştim. Ne zaman neler yapacağı belli olmayan ve sosyal statüler ile dizginlenemeyecek olan birisi olduğunu da eklemiştim. Daha sonra hazırlayıp yollayacaklarını söylemişlerdi bunun üzerine sadece. Elbise doğruca Emma'nın odasına gideceği için benim balodan önce görme şansım olmayacaktı. Üstelik saçları yüzünden peruk takacaktı. Bu yüzden onu tanıyabilmek için onun olduğunu görünce bile anlayacağım bir şeyler yapmasını söylemiştim. Nasıl görüneceğine dair bir fikrim yoktu ve görmek için gitmeye de vaktim yoktu. Bu yüzden bu tarz bir şey söyleme gereği duymuştum ama Emma'nın ne yapacağını bilmiyordum. Emin olduğum tek şey bir şekilde onu tanımamı sağlayacağıydı.

Balo günü geldiğinde ben de erkenden kalkıp hazırlanmıştım. Lacivert bir takım giyinmiştim. Pantolonun üzerinde dahi ince işlemeler vardı. Karanlıkta görülmezdi ama aydınlıkta ışık vurdukça belli olacak tarzdaydılar. İçime beyaz, stuart 1yakalı bir gömlek giymiştim. Yine aynı şekilde desenleri olan bir yelek vardı üzerimde aynı renkli. Cep saatimin zinciri cebimle düğmelerin arasından sarkmıştı. Mao2yaka uzun bir ceket giymiştim. Cebine dantel şeklinde bir mendil yerleştirmiştim. Dikiş yerlerinde altın renkli şeritler vardı. Arka kısmında sırtımın orta kısmı daha açık bir mavi renge sahipti. Böylece koyu kısımlar kanadı andırıyordu. Silah taşımak için uygun bir ortam değildi ama maskeli balo olduğu için tetikte olmakta fayda vardı. Bu yüzden içerisinde bıçak olan bir baston almıştım. Tutma yeri altındandı ve ucunda kobra vardı. Kobranın gözlerine aleksandrit safir3 yerleştirilmişti. Normalde saçlarımı gözümü kapatmak için kullansam da maske saçlarımın daha yukarıda kalmasını sağlayarak bunu engelleyecekti. Saklamaya çalışmanın bir anlamı olmadığını bildiğim için saçlarımı yapmaya karar vermiştim. Bir tarafın daha kısa kalması için saçlarımı yandan ayırarak şekil vermiştim. Bu sayede alnım da gözlerim gibi açığa çıkmıştı; saçım sağ kaşımın bitiminde yeniden yüzüme düşüyordu.