7. Bölüm: EN YAKIŞIKLI (Kısım 1)

102 32 148
                                    

O an öylece donakalmıştık. Birkaç saniye boyunca kapıda bize kaşlarını çatmış bir şekilde duran Conrad'la bakışmıştık. Ne demem gerektiğini bilmiyordum. Yanlış anlaşılmaya oldukça müsait bir durumdaydık fakat gelenin Conrad olması bir nebze de olsa içimi rahatlatmıştı. Çünkü o beni biliyordu; diğer soyluların tersine ben bu tarz konulardan oldukça uzak duruyordum. Diğerleri gibi bir hareme sahip değildim ve hiç cariyem yoktu. Sadece Emma'yı sinir etmek için onlardan birisi olamayacağını söylemiştim ama ben daha ilk öpücüğünü dahi vermemiş bir bakirdim. Buna güvenerek Conrad'a baktığımda öldürmek istercesine bize bakmaya devam ediyordu. Sonunda sessizliği bozan yine o olmuştu.

"Ben önemli işlerle meşgul bir şekilde sabaha kadar uğraştığımı ve sonuçlarını anlatmaya gelmiştim ama sizin çok önemli bir işinizi bölmüş gibi görünüyorum," dedi buz gibi bir sesle. Bunu söylerken 'önemli iş' kısmını adeta tiksinerek vurgulamıştı.

"Conrad, şu an durumun yanlış anlaşılmaya oldukça müsait olduğunu biliyorum ama gerçekten düşündüğün gibi değil," dedi  Emma ayağa kalkmaya çalışırken. Bu sırada ben de kemerimi düzeltiyordum.

"Oo, bak sen şu işe," dedi Conrad resmen aşağılarcasına. Kemiklerime kadar hissetmiştim öfkesini. Saçlarını karıştırıp derin bir nefes aldı sakinleşmek amacıyla.

"Dün ki adamları bulduğumu söylemeye gelmiştim. Neler olduğunu da öğrendim," dedi bana dönerek.

"Güzel halka haber verin. O adamların hepsi idam edilecek," dedim soğuk bir sesle.

"Hangi gerekçeyle?" diye sordu Conrad kaşını kaldırarak. Kişisel duygularımla mı karar verdiğimi yoksa bir prens olarak görevimi mi yaptığımı soruyordu aslında bu soruyla.

"Kızlar oraya soylu olarak değil halktan insanlar olarak gitmişlerdi. Bu demek oluyor ki halktan kızlara güçlerinin yeteceğini düşündükleri için bunu yapıyorlar. İlk kez yapmışlarsa bile yakalandıktan sonra serbest bırakırsak bunun bir sorun olmadığını düşünüp yapmaya devam edeceklerdir. Böyle aşağılıkların yaşamaya hakları yok. Diğer pisliklerin de kendilerine gelmesi için halkın önünde gerçekleşecek idam," dedim sert bir sesle. 

Cevabım Conrad'ı tatmin etmişti ki başıyla selam verip odayı terk etti. Bu sırada Emma'ya yanlış anlaşılma ile ilgili özür dilemek için döndüğümde çoktan odadan çıktığını gördüm. Conrad'ın gelmesini fırsat bilip kaçmıştı. Onunla ilk tanışmamızda geyik sanarak avlamıştım ama görünüşe göre yılan ona daha çok uyuyordu.

Sakin durmaya çalışsam da duygularımı gizlemek üzerine çalışmalar yaptığım için böyle görünebiliyordum. Aksi takdirde çoktan kontrolümü kaybederdim. İdamdan önce o pislikleri görmek istiyordum. Conrad halka duyuru için adamları görevlendirirken yanına gittim.

"Sabahtan halledelim. Öğleden sonra için Elena'ya söz verdim," dedim. Bunu derken Conrad'ın omzunu sıktım. Bana baktığında gözlerine baktım sadece. Gözlerime bakarak ne dediğimi anlayacak kadar yakından tanıyordu beni. Anladığına dair gülümsedi ve emirleri vermeyi bitirdi.

O gerekenleri hazırlarken ben de odama girip üstümü değiştirmiştim. Matilda'nın yanına gittiğimde Conrad çoktan gelmişti bile. Suçlular yanında elleri bağlı korkudan titriyorlardı. Yüzlerine baktığım zaman hepsi çürük içerisindeydi.

"Sarayda böyle şeyleri ne zamandır yapıyoruz Conrad?" dedim kaşımı kaldırarak. Conrad tam konuşmak için ağzını açmıştı ki adamlardan birisi araya girdi.

"Askerler değildi bu hale getiren! Korkunç bir kadın vardı! O bize saldırdı biz de savunmak için saldırıyorduk ki askerler geldi ve yanlış anladılar! Bizi tutarken o kadın kaçtı!" diye haykırdı.

SAKLI KALAN GERÇEKLER [DÜZENLEME AŞAMASINDA]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin