:

87 21 55
                                    

Song:
Sarhoşum ~ Yedinci Ev

•••

"Geçen dönem sen de o okuldan gelmiştin değil mi?"

Kendisine seslenilmesiyle daldığı düşüncelerden uyandı duvar kenarındaki çocuk. Kehribar gözleri tekrar gerçek hayata odaklandı. "Evet ben de o okuldan geldim ama sanırım yeni arkadaşımızla tanışmamıştım hocam."

Siyah saçlı kızın gözleri kısıldı. Bir iki saniyeliğine duvar kenarındaki çocuğun yüzünü inceler gibi oldu. Kehribar gözlerinden uzun boynuna kadar iki saniyede turladı köşeyi bucağı. Omzunu silkti. El hareketleriyle kısa bir şey söyledi. Öğretmenleri kızın ağzından cevapladı. "Evet, ben de seni hiç görmemiştim galiba."

Sınıfın duvarlarında büyük bir ses yankı yankı çığırdı. İlkbaharı müjdeleyen havayla sınıfı dolduran pencerelerden dışarıya çıktı sonra. Ses öyle gürültülüydü ki dışarıda masmavi, tertemiz gökyüzüne yükseldi. Dört bucağa yayılarak yavaşça dindi ve sonunda kayboldu. Anlık bir saplantı gibiydi. Anlıktı evet ama gerçek bir saplantıydı. Garip bir şekilde bu sesi sadece duvar kenarındaki çocuk duymuş gibiydi. Yüzünde duyduğu sesten dolayı şaşkınlık yoktu belki ama içinde bir yerlerde bir şeyin çatırdadığından yaslandığı duvar kadar emindi.

Gözlerini siyah saçlı kızın gözlerinden yere doğru sertçe düşürdü. Yere düşmenin etkisiyle titredi gözleri. Kafasını eğdi sonra.

"Pekala umarım hızlı kaynaşırsınız, şimdi derse geçiyorum..."

Düşüncelere daldı kendi içinde. Kehribar gözlerinin odağı hayatından ayrıldı tekrar. Zamanda geriye geriye sardı. Taaa üçüncü sınıfa kadar geri sardı. Bulunduğu yerden şehirlerce uzağa, küçük bir ilkokul binasının 3-B sınıfına, duvar kenarında oturan küçük bir çocuğun yanına getirdi onu. Çocuk hiç sessiz, durgundu. İki sıra ilerideki siyah saçlı küçük bir kıza bakıyordu. Derin bir nefes alıp büyükçe yutkundu duvar kenarındaki küçük oğlan. Sıranın altında, yumru olmuş elindeki şeyi daha da sıktı. Sırasından ayağa kalktı. Tam siyah saçlı küçük kıza gidiyordu ki küçük kız da ayaklandı. Yanına geldiği arkadaşına veda etti ve sınıftan öylece çıkıp gitti. Bir kere bile bakmamıştı duvar kenarındaki küçük oğlana. Oğlan dudaklarını sıktı. Gözlerini yere düşürünce titredi gözleri. Elindeki yumru açıldı ve içinden döne döne bir şey düştü yere. Çocuk sırasına geri oturduğunda, düşen neyse üstüne bir kez basılmıştı bile. Duvar kenarındaki çocuk vazgeçmişti. Yerdeki minik papatya ezilmiş haliyle adeta bunun bir simgesiydi.

Kehribar gözler odaklandı tekrar gerçek hayata. Zamanda ve mekanda geri geldiler. Düşünebilen gözlerdi onlar. Şu an düşündükleri gibi. Duvar kenarındaki çocuk için az önceki yolculuğu anımsayarak düşündüler.

Derdimi kimlerle paylaşsam...

:. ::. :::.

öʏʟᴇ ᴅᴇ ɢüᴢᴇʟᴅɪ ɢöᴢʟᴇʀɪ • ᴋɪsᴀ ʜɪᴋᴀʏᴇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin