SEVMEK ZAMANI - Yalın Serisi III - 3) Deniz ile Derya

13.Bölüm D&D

Güney Pasifik okyanusunun sularındaki yatın burnunda uzanmış güneşin tadını çıkaran Deniz gözlerini araladı ve homurtulu bir sesle iç çekti.

"Güzelliğim gelmiş..." Gözlüklerini burnunun ucuna indirip, ıslık öttürürken yanına uzanan karısını süzmüştü. Beyaz renkte brazilian model bikini altı poposunu, iki küçük üçgen şeklindeki bikini üstü ise göğüslerini kesinlikle kapatmıyordu. Elindeki güneş kremini uzatıp uykulu uykulu

"Sürer misin?" Dediğinde doyumsuz kocasına neler vadettiğinin farkındaydı ama gözünü açacak hali yoktu.

"Sürmem mi yavrum!" Arzu dolu, fısıltılı ve çok şey vaadeden sesini duyan Derya yorgun bir kahkaha attığı sırada bikinisinin iplerinin çözüldüğünü hissederek başını hafifçe kaldırdı ve Deniz'e baktı.

"Bir saat sonra bronzlaşacak, Mavi ile Savaş'ın düğününde elbise giydiğinde ise bikini izlerinden şikayet edeceksin. Bunu takmasanda olur. Hatta..." omurgasını baştan sona öperken

"İşime gelir... Seni izlemek... Hmm, keyifli oluyor. Ayrıca yanımda çıplak güneşlen diye Avustralya kıtasında, Güney Pasifik sularında bir yattayız karıcım." Derken bikininin üstünü çıkarıp atmış, parmak uçlarını teninde gezdirerek poposuna vardığında ise resmen inlemişti.

"Sen nesin böyle... Aklımı senden alamıyorum. Bu durumu ne yapacağız?" Derya bikini altının iplerininde çözüldüğünü hissedip içten içe gülerken döndü ve onu kendine çekti.

"Ben çıplak güneşlenirken sen şortunla duramazsın. Bu haksızlık!" Demesiyle bacaklarını onun beline sarıp şortunu ayak parmakları yardımıyla indirmesi bir olmuş ve o an bedenleri birleşmişti.

"Hep böyle mi olacak? Bu kadar arzulu, doyumsuz..." sorusuna gülen Deniz sırt üstü dönerek onu kucağına oturttu. Derya sırtından aşağıya uzanan siyahımsı saçlarını geriye atıp, kocasının kucağında hareketlenirken, Deniz ise aklını alan bu manzaranın keyfini çıkarıyordu.

"Hep böyle olacak... Söz veriyorum..." derken elinin tersiyle yanağını okşadı ve halinden memnun bir mırıltı dudaklarından koptu. Çektikleri tüm üzüntülerin, ayrılıkların, sabırla bekleyişlerin mükafatını almak ister gibi birbirlerine karışırlarken Derya, Deniz'in üstüne uzanıp yüzünü boyun girintisine saklamıştı.

"Seni seviyorum..."

"Bende seni seviyorum Narin'im. Güneş kremini sürelim sonrada biraz uyu. Yorgun görünüyorsun." Kocasının sözlerine uykulu uykulu mırıldanıp

"Rüya gördüm." Dediğinde Deniz merakla

"Ne gördün?" Diye sordu. Derya ise yüzünü daha da sakladı, titrek bir nefes aldı ve usulca cevap verdi.

"Hamileydim." Aralarında kısa süreli sessizlik oluştuktan sonra Deniz şaşkın ama gayet mutlu bir tebessümün belirdiği dudaklarını Derya'nın alnına bastırdı.

"Hmm... Demek hamileydin öyle mi?" Soruyu sorarkenki keyfi, iması o kadar belliydi ki yüzünü görebilmek için doğrulan Derya güneş ışığının altında çıplak olmasını kesinlikle umursamadan

"Hıhıı... Hemde kocaman bir karnım vardı." Deyip karnına bakmıştı. Deniz, onu hamile olarak hayal edip gülümserken Derya tedirginlikle

"Ya gerçek olursa?" Diye sordu. Bu soruyla kaşları hafifçe çatılan Deniz, parmaklarının ucuyla karnına dokunup iç çekti.

"Nasıl yani?"

"Ya her şey yoluna girdiyse ve yumurtlama dönemindeysem, ya hamile kalırsam..."

"Bebeğim, korunuyoruz. Bu telaşın neden?" Derya yeniden onun üstüne uzanıp yüzünü sakladı ve iç çekti.

"Çok gerçekçiydi. Ayrıca korunurken hamile kalan birçok kadın var. Hiçbir korunma yöntemi %100 güvenli değildir. Bunu benden iyi biliyorsundur!" Son sözlerindeki imayla kıs kıs gülen Deniz