8.Bölüm D&D

13K 630 68
                                    

Yemekler yenip çay ve kahve faslına geçildiğinde Deniz sandalyesine yaslandı. Kolunu sol tarafında oturan Derya'nın sandalyesine doğru uzatıp omuzuna belli belirsiz dokunurken

"Evet millet... Günün olayını açıklıyorum sıkı durun!" Dediğinde, bir anda söylediği bu sözlerle sessizlik oluştu. Herkes tedirginlikle kendilerine bakmaya başlayınca Derya silik tebessümün belirdiği dudaklarını usulca kemirmeye başladı. Ani sessizliği hatta gerginliği anlayamasa da, bu ailedeki herkes, herkesin deli olduğunu, ne zaman ne yapacaklarının belli olmadığını biliyordu. Zaten Derin'in

"Hiii! Küçük gelincik hamile mi?" Diye sormasıyla delilik oranı yeniden kanıtlanmış oldu. Derya duyduklarıyla ağzındaki çayı püskürtmemek için çabalarken Deniz kocaman gözleriyle ablasına bakıp

"Yuh!" Diye fısıldadı.

"Sen söze öyle girince tahmin yürüteyim dedim... Ama tutmadı." Otuz iki diş gülüşünde 'şaka yaptım canım' ifadesi saklıydı.

Deniz ablasına imalı imalı bakarken, başıyla Derya'yı işaret ettiğinde Derin, göz ucuyla kıza baktı ve kıpkırmızı yanaklarını fark edip kahkaha atmamak için kendini var gücüyle sıktı. Onun bu çabasına gülmemek için gözlerini aile fertlerine çeviren Deniz

"Derya Hanım okuduğu bölümü değiştirmek istiyor!" Dedi. Masadaki herkes anlık bir şaşkınlık yaşadıktan sonra ilk konuşan Alparslan oldu.

"Ders notların göz kamaştırıcıyken böyle bir karar almanın sebebi senin için çok önemli olmalı." Derya, tebessüm ederek Alparslan'a bakıp

"Ailedeki herkes biraz kontrolcü sanırım!" Demiş, oluşan kısa süreli sessizliğin ardındansa

"Hmm... Evet... Biraz... Biraz mı?" Gibi homurtular yükseltmişti. Derya onların haline gülerek başını hafifçe salladıktan sonra derin bir nefes alarak yeniden konuşmaya başladı.

"Voleybol dışında bir şeyle de uğraşmak ve profesyonel anlamda bilgi sahibi olmak istiyorum."

"Bu güzel bir yaklaşım!" Diyen Atilla'ya bakan Derya, onu ilk kez bu kadar ciddi bir ifadeyle görmenin şaşkınlığını yaşarken fısıltıyla

"Ama bir sorunum var." Dedi. Aylin herkese göre daha rahat ve anlayışlı bir ses tonuyla

"Nedir?" Diye sorduğunda genç kız huzursuzca kıpırdanmıştı.

"Ben voleybol dışında neden hoşlanırım, neyi yapabilirim bunu bile bilmiyorum!" İşte bu sözlerle herkes derin düşüncelere dalarken

"Üniversite zamanında bende seninle aynı sıkıntıları yaşamıştım. Tüm yapabildiğimin nefesimi tutmak ve dalmak olduğunu sanıyordum ama öyle bir şey yok. Kendini keşfedersen yepyeni yollar bulursun. İnsan tek bir şeyden ibaret değildir." Yadigar'ın bu sözlerinde umut ışığı gören Derya heyecanla ona döndü.

"Peki ne yaptın?"

"Psikoloji okudum." Derya, derin bir nefes daha alarak sıkıntıyla arkasına yaslandığında şakağına konan öpücükle tebessüm edip Deniz'e baktı.

"Bence... Üniversitesi sınavına tekrar gir ve ne yapabildiğini görüp, yolunu ona göre çiz. Daha çok gençsin, keşfedilecek bir başka yeteneğin, ilgi alanın illa ki vardır." Herkes Deniz'in sözlerine hak verip bir şeyler söylerken saatler su gibi akıp geçmiş, herkes evlerine dağılmıştı. Evin kapısını aralayan Deniz, Derya'nın uykusuzluktan kapanan gözlerine gülerken, onu omuzlarından kavrayıp içeri doğru ilerletti.

"Küçük hanımın uykusu mu gelmiş!"

"Hıhıı!" Kapıyı ayağıyla kapatıp kollarını Derya'nın omzularına doladığında sırtını göğsüne bastırdı. Dudakları saçlarından şakağına, yanağının kenarına ve boynuna inerken Derya gözlerini kapatıp kıkırdayarak başını hafifçe yan yatırdı. Farkına bile varmadan, iç güdüsel olarak yaptığı bu hareketle Deniz'in işini kolaylaştırdığında kalbinin atışı hızlanmaya başlamıştı. Göğsünün üstünde duran ve bedenini sıkıca saran elleri tutup uykulu bir sesle mırıldandı ve kulağına dolan gülüşle gülümsedi.

SEVMEK ZAMANI - Yalın Serisi III - 3) Deniz ile DeryaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin