9.Bölüm D&D

14.2K 595 41
                                    

Saat çok geç olmadan evlerine dönen Deniz ile Derya, yaklaşık üç hafta sürecek ayrılık öncesi son kez birlikte uyumuştu. Doğrusu Derya uyumuş, Deniz ise sabaha kadar onu izleyip, yüzünü ve saçlarını sevmişti. Günün ilk ışıklarıyla gözlerini aralayan genç kız, kendisini izleyen masmavi gözlere bakıp tebessüm etti.

"Günaydın, ne zaman uyandın?" Deniz, parmak uçlarına doladığı saçlarını koklarken buruk bir sesle

"Hiç uyumadım ki..." demişti.

"Neden uyumadın? Bir şey mi oldu?"

"Yoo, sadece... Sana bir kez daha aşık oldum. Dün gece müthiştin bebeğim. Göz kamaştırıcıydın, her zamanki gibi fazlasıyla olgun ve zeki genç bir kadın olduğunu herkese gösterdin." Derya, daha uykusu bile ayılmadan gelen bu övgülerle yüzünü yastığına saklarken, onun güldüğünü duydu.

"Birkaç kişiyi sinir ettim ama kendileri kaşındılar. Sevgilime asılmasalardı. Ayrıca bana laf sokmak öyle kolay değildir canım!"

''Vayyy! Derya Hanım...'' Deniz, kaşla göz arasında dönüp Derya'yı altına aldı ve ellerini sıkıca tutup başının yanına sabitledi.

''Ne?''

''Kıskanç, sivri dilli, korkusuz kız... Demek sevgiline asıldılar ve sende kıskandın öyle mi?''

''Evet öyle canım. Bence kıskanmam değil, kıskanmamam garip olurdu değil mi ama!'' başını olabildiğince geriye bastırıp küçük burnunu havaya kaldırdığı anda Deniz kahkahayı basmıştı.

''Hareketlere bak!''

''Bu gördüklerin hiçbir şey Deniz Bey! İstediğimde ne kadar çirkef ve sinir bozucu olabileceğimi çok merak ediyorsan geçmişteki birkaç maçımdan görüntüler izlemeni tavsiye ederim.'' Dedikten sonra bedenini yataktan ayırıp Deniz'i yana doğru devirdi ve üstüne eğildi. İnce askılı siyah pijamasının aşağı doğru sarkan yakasından görülen dekoltesine aldırmadan Deniz'in ellerini kavrayıp parmaklarını birbirine kenetlemiş ve karnıyla kasıkları arasına oturmuştu.

''Tırnaklarını çıkarmayı öğrenmelisin diyordun ya...'' Şok olmuş halde kendisine bakan genç adama eğildi, dudaklarının bir santim ötesinde durup

''Yeri geldiğinde tırnaklarımı çıkarmadığımı nereden biliyorsun Deniz Bey! Beni daha önce sinirlenmiş ya da kıskançlığı tutmuş halde gördün mü?'' diye sorduğunda Deniz saf saf başını salladı.

''Görmedim...'' cevabına tebessüm edip dudaklarını birleştirdi ama çok geçmeden hem dudaklarından hem de kucağından ayrıldı.

''Görmemeni tavsiye ederim sevgilim!'' arkasını dönüp giderken onun banyoya ilerleyişini izleyen Deniz, mini şortunun açıkta bıraktığı popo kıvrımlarını, kalçalarını ve uzun bacaklarını zevkle kesiyordu ki

''Bir kere kıskansana!'' diye mırıldandı.

''Dün akşam yeterince kıskandım. Daha fazlası sinirlerimi bozuyor ve konsantrasyonumu dağıtıyor.'' Banyoya girip duş alan Derya, mutfağa geçtiğinde kahvaltı çoktan hazır olmuştu.

"Üç hafta boyunca seninle kahvaltı etmeyi özleyebilme ihtimalim aklıma gelmezdi." Deniz buruk bir tebessümle ona arkasından yaklaşıp bedenini kollarının arasına aldığında boynunu öpmeye başladı. Derya ise gözlerini kapatıp titrek bir nefes alırken başını yine yana doğru eğmiş ve ona daha fazla yer açmıştı.

"Beni de özleyecek misin?" Sorusuna cevap vereceği sırada tişörtünün altına giren eller belini kavradı ve bu dokunuşla ikisi de titredi.

"Özleyeyim mi?"

SEVMEK ZAMANI - Yalın Serisi III - 3) Deniz ile DeryaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin