7.Bölüm D&D

14.1K 681 99
                                    

Evin kapısını açıp kenara çekilen Deniz, kendisine tereddütle bakan Derya'ya içini rahatlatmak ister gibi gülümsedi.

"Evimize hoş geldin." Usulca omzundan tutup içeriye girmesini sağladıktan sonra kediside içeri girdi ve kapıyı kapattı.

"Hoş buldum!" Cevabına gülümserken

"En azından bir hoş geldini daha sana kaptırmadım." Demesine gülüp etrafa göz armaya başlamıştı.

"Sitenin girişinde Armağan Hanım Konutları yazıyordu..." şüphe dolu sesi, tahmininin doğru olup olmadığını anlamaya çalışır bakışları Deniz'i yeniden güldürdü.

"Bu sitelerin mimarı tabi ki Ertuğrul amcam. Üniversite zamanında, yani Yalın Üniversitesinde okuyan herkes buradaki dairelerde kaldı. Çünkü okula yakın olması avantajlıydı. Ben bu dairede kalırken, Mavi karşı dairemde kalıyordu. Yadigar, Yağmur ile Tuğrul, Tuğra, Ali Sami ve hatta onlar ikinci sınıftayken üniversiteye başlayan Yiğit ise hep birlikte kaldı. Herkes evi için kira, elektrik, su, doğalgaz, apartman aidatı, internet gibi giderlerini ödemek zordundaydı." Derya şaşkın bir ifadeyle ona bakarken

"Ailenize kira mı ödediniz yani?" Diye sorduğunda Deniz salonun koltuktalarını işaret edip oturmasını istedi. Şimdi karşılıklı oturmuş birbirlerine dikkatle bakıyorlardı.

"Ailemize değil, ihtiyaç sahibi başka öğrenciler için açılan gelir fonuna yatırdık paralarımızı. Böylece onların eğitimine de destek sağladık. Hatta seni biraz daha şaşırtayım, o paraları kazanmak içinde okul haricinde part time çalıştık."

"Ciddi misin?"

"Evet! Çünkü her birimizin ne kadar zengin olunursa olunsun o paraların çalışılarak, emekle, alın teriyle kazanıldığını öğrenmemizi istediler ve bize bunu yaşatarak, uygulamalı olarak öğrettiler." Bir an durup gülerek anlatmaya devam etti.

"Mesela ben üniversitenin ilk iki yılında oldukça ünlü bir restoranda part time bulaşıkçılık yaptım. Mavi, eğitiminin ilk dört yılında yani asistan doktor olduğu son iki yıla kadar bir kütüphanede çalıştı. Rafları temizledi, düzenledi, aradığını bulamayan insanlara yardımcı oldu. Yağmur ve Derin zaten modellik yapıyorlardı. Destan, bir ayakkabı ustasının yanında çalıştı. Ayaz, Ali Sami ve Tuğrul bizimle hiç alakasız daha küçük şirketlerde yönetici asistanlığı yapıp işlerini öğrendiler. Tuğra ise yönetmeye çok meraklı olduğu o gece kulüplerinde tuvalet temizliğinden tutta barmenliğe kadar her işi yaptı. Yadigar, yüzme kurslarında eğitmenlik yaparken, Yiğit de küçük tiyatro topluluklarında oyunlar oynadı, seslendirmeler yaptı. Hatta kira parasını toplayamam korkusuyla reklam, dizi ve filmlerde figüranlık yapmışlığı vardır. Işıl, Hukuk bürosunda dosya düzenliyor, avukatların getir götürcülüğünü yapıyor, davalarla ilgili yazı işlerini hallediyordu. Ada, çok genç yaşta ünlü oldu ama o da vakti zamanında küçük mekanlarda şarkılar söylemiştir. Umut desen ne zaman tatile gelse Yaşar amca tarafından sanayiye götürüldü. Adam sadece arabayı sürmeyi değil, arabaların her şeyini bu sayede öğrendi. Sekiz yaşından beri aktif olarak sanayide tatil yapıyor." Derya, Deniz'in son sözlerine gülsede ailelerinin bu tutumunu takdir etmişti.

"O yüzden biriniz bile ego sahibi değilsiniz değil mi?"

"Ego bir insanın en büyük yenilgisidir. Ego insanı büyütmez aksine küçültür. Makamın, mevkin büyüdükçe boynunu eğmeyi bileceksin. Ben bulaşıkçılık yaparken arkadaşlarım gülerlerdi. 'Ne o, baban para vermiyor mu? Seninki soyadı benzerliği galiba. Gerçekten Yalın olsan bunları yapmazdın!' Derlerdi. İşte onların bu sözlerini duyduğum zaman ailemin ne yapmaya çalıştığını anladım. Çalışırsan ve gerçekten başarmak istersen başarırsın. Para yağdır yarabbim deyince yağmaz. Kazanmak için çalışmak gerekir." Ayağa kalkıp elini uzattı.

SEVMEK ZAMANI - Yalın Serisi III - 3) Deniz ile DeryaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin