KAVGA

483 36 6
                                    

" Hadi Asmin kalk okula geç kalacaksın " 

Annemin sesiyle gözlerimi kısık bir şekilde araladım . 

" Tamam anne geliyorum "  

Üzerimde ki yorganı yere ittikten sonra lanet ederek ayağa kalktım . Yine sıkıcı bir okul günüydü . En kötüsüde okul olduğu yetmiyormuş gibi öğlenci olmamızdı . Banyoya girip , rutin işlerimi halledikten sonra , tekrar odaya girerek okul kıyafetlerimi giyindim . Formamız klasik gri tişört , lacivert pantolondan oluşuyordu . Saçlarımı dağınık bir topuz yaptıktan sonra çantamı alarak odadan çıktım . Mutfağa girddiğimde herkes kahvaltı yapıyordu . Annem çaydanlığı çekerek oturmam için yer açtı . Yere oturduktan sonra tabağımı doldurmaya başladım . 

" Asmin seni bugün okula bırakmamı ister misin ? " 

" Yok baba , teşekkürler Ezgi ile beraber gideceğiz "

Babam sen bilirsin dedikten sonra kahvaltısını yapmaya devam etti . Bizim için sohbet bu kadardı işte , ya bir kaç kelime konuşurduk ya da annemle babamın tartışmalarını dinlerdik . Çok can sıkıcı bir durumdu .Tabağımı bitirdikten sonra " Neyse  okula geç kalıyorum , görüşürüz " diyerek ayağa kalktım 

" Bana bak lan ! Bir daha o Berk denen çocukla görüşmeyeceksin " 

Abime gözlerimi devirdim

 " Sanane be o benim arkadaşım " 

" Ne demek sanane lan . Ben senin ağabeyinim . O çocuğun sana olan bakışlarını görmedim mi sanıyorsun ? Salak "  

" Sana kalsa beni eve kilitleyeceksin . İyice paranoyaklaştın ha . Ya baba şu oğluna bir şey de .

Sinirle babama baktığımda kaşlarını çatmış bizi izliyordu .

" O Berk denen zibidi benim kızımdan mı hoşlanıyor ? Bana bak asmin senin bir daha o çocukla konuştuğunu görürsem , önce o çocuğu , sonrada seni keserim "

Çok şaşırmıştım . Babam beni dinlemeden hemen abime inanmıştı .

" Cidden mi baba ? Herşeye karıştığınız yetmedi , sıra arkadaşlarımda mı ? "

O kadar sinirlenmiştim ki hızla mutfaktan çıktım . Bıkmıştım artık bana karışmalarından .   Hiçbir şeye izin vermiyorlardı . Sen şuna desene erkeklerle konuşmanı istemiyorum . Sanki başka bahaneleri yokmuş gibi şimdi de  Berk ' e iftira atmışlardı . Dış kapıyı hızlı bir şekilde açmamla sert bir bedene çarptım . Afallayarak kafamı kaldırdığımda Bulut , sert yüz hatlarıyla bana bakıyordu .

" Yavaş olsana çirkin , beni görmüyor musun ? "

" Görmüyorum var mı ? "

Onu kenara ittikten sonra yürümeye başladım . Delici bakışlarını sırtım da hissediyordum ama umursamadım . Artık gerçekten ağlıyordum . Herkes üstüme geliyordu . Küçüklükten beri Bulut bir kere bile bana ismimle hitap etmemişti . Hep çirkin diyordu .  Ezgi ' nin beni ilerde beklediğini görünce elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim . Beni ağlarken görmesini istemiyordum . Benim için ağlamak acizlikti . İnsanlar bir kere ağladığınızı görünce sizi güçsüz ve aciz olarak görüyordu .

" Günaydın kankacım "

Ezgi ' nin neşeli sesiyle az da olsa keyiflenerek günaydın dedim . Yüzüme dikkatli bir şekilde baktıktan sonra kaşlarını çattı .

" Asmin ağladın mı sen ? "

Lanet olsun anlamıştı işte .

" Ne saçmalama tabiiki de ağlamadım . Sana öyle gelmiştir " Tam yürüyeceğim sırada kolumdan tutarak durdurdu .

KARA ARSLAN (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin