TARTIŞMA

231 15 7
                                    

Tuvaletin kapısı hızla açıldığında yerimden sıçradım. Gelen kişiyi gördüğümde korkuyla ve şaşkınlıkla gözlerimi büyüttüm.

**


Yok artık Semih gelmişti. Yoksa beni dövecek miydi? Kapıyı kapatarak yanıma koştuğunda korkuyla bağırmaya başladım.

"Çık dışarı gerizekalı. Kızlar tuvaleti burası, ne yaptığını zanne..."

Eliyle ağzımı kapattığında lafım yarıda kaldı. İçimden dualar ederek ellerinden kurtulmaya çalıştım. Kesin söylediğim lafı yedirememiş, beni öldürmeye gelmişti!

"Hey hey Asmin sakin ol, bağırma. Ben sadece çığlık attığını duydum. Sana bir şey oldu zannettim. O yüzden geldim. Korkma."

Elini ağzımdan çektiğinde onu iterek kendimden uzaklaştırdım. 

"Ya çığlık attıysam sana ne? Ne diye kızlar tuvaletine giriyorsun aptal?" Korkudan ve sinirden titriyordum.

"Bağırma lan merak ettik işte."

Merak mı etmişti? Cidden gerizekalıydı. Daha demin bana hakaretler yağdıran o değilmiş gibi, beni merak ettiğini mi söylüyordu? Hemde kızlar tuvaletine girecek kadar!

"Sen niye beni merak ediyorsun ki? Sana ne benden?"

Bağırarak konuştuğumda "Doğru ya bana ne, ne halt yersen ye tipsiz." diyerek koşar adımlarla tuvaletten çıktı. Kapıyı ardından sertçe çarptığında yaklaşık bir dakikadır olduğum yerde hareketsiz duruyordum. Hala daha deminki olayın şokundaydım. Vücudum adrenalinle kavruluyordu. Semih öylece tuvalete girdiğinde korkudan ödüm kopmuştu. Çünkü Semih gerçekten psikopat bir serseriydi. Sağı solu belli olmayan tiplerden. Bir, iki kez yutkunduktan sonra dağılan saçlarımı elimle düzelttim. Bu sırada zil çalmıştı. Öğrencilerin bağırış sesleri geldiğinde birkaç dakika daha bekledim. Katın boşaldığını tahmin ederek bulunduğum yerden çıktım. Ve çantamı almak için sınıfa doğru yürümeye başladım. Sınıftan içeri girdiğimde Ezgi sıradan kalkarak yanıma geldi. Sınıfta ondan başka kimse kalmamıştı.

"Asmin neredesin sen? Bir gittin mübarek bir daha gelmedin."

"Ezgi neler oldu bir bilsen. Ama önce şunu söyle. Orhan hoca kaçtığımı falan düşündü mü?"

Ezgi durup dururken kahkaha atmaya başladığında neye uğradığımı şaşırdım. Aralıksız gülüyordu manyak. Ona saf saf bakmayı bırakıp omuzuna hafif bir yumruk attım.

"Neye gülüyorsun kızım?"

"Ya Asmin keşke öyle düşünseydi."

Tekrar kahkaha atmaya başladığında "Ya şimdi ne olduğunu söylersin." Elimle camı gösterdim. "Yada seni şuradan aşağı atarım." dedim.

Ezgi gözlerini büyüterek gülmeyi kesti.

"Tamam, tamam anlatıyorum."

"Sen lavaboya gittikten on dakika sonra hoca işte ' Asmin nerede kaldı?' falan dedi. Tabi baya bir zaman sonra sen gelmeyince kaçtığını falan düşündü. Murat'ta 'Yok hocam Asmin'de kaçacak tip yok. Cırcır olmuştur. Tuvaletten çıkamıyordur' dedi. Bütün sınıf güldü. Hoca bile."

"Oha ulan ben. o Murat'a sorarım." Pislik rezil etmişti beni tüm sınıfa.

**

Ezgi'ye tüm olayları anlattığımda o da benim gibi çok şaşırmıştı. Özellikle Semih'in kızlar tuvaletine girdiği kısıma."

"Neyse kardeşim iyi akşamlar. Gece mesaj atarım."

"İyi akşamlar."

Ezgi evine girdiğinde yavaşça eve doğru yürümeye başladım. Canım çok sıkkındı. Artık insanların tipimle alay etmesi beni çok üzüyordu. Rüzgar saçlarımı yüzüme doğru savurduğunda lanetler ederek düzeltmeye çalıştım. Evin önüne geldiğimde kapının üstündeki emniyet bölümünü açarak bahçeye girdim. Bahçe dediysem öyle çiçekli değildi. Sadece mermerden oluşan orta büyüklükte bir alan. Kapıyı kapatmak için arkamı döndüğümde Bulut'un sesini duydum.

KARA ARSLAN (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin