1' şüpheli görünmesini mi istiyorsun?

1.3K 205 319
                                    

"Kıyafetlerini çıkarmalıyım."

Xiao Zhan elindeki kutu ile döndüğünde yabancı yatakta uzanıyordu. Yatak odasına girene kadar parkeler kanla boyanmıştı ve çarşaflar şimdiden bir vahşet resmediyordu. Komodinin üzerindeki okuma lambasının oynar başlığı yatağa çevrilmişti.

"Ne istiyorsan yap doktor." dedi Yibo kısık bir sesle, artık başı dönmeye başladığı için gözlerini kapatmıştı. Xiao Zhan profesyonel bir edayla onun siyah kapüşonlusunu ve siyah tişörtünü çıkarmış, çoktan iznini aldığı için oyalanmadan pantolonunun fermuarını açarak yaklaşık on beş santimetre kadar aşağı indirmişti.

Karnındaki yara açık olsa da fazla derin görünmüyordu, zaten bu durumda derin bir yarayla bu kadar süre dayanmış olması imkansız olurdu. "İyi dayanmışsın." dedi yarayı incelemeye devam ederken. Konuştuğu zaman kendini hastane acilinde çalışıyor gibi hissetmiş ve gerginliği üzerinden atmıştı. Fakat yine de o gerçek her otuz saniyede bir bakışlarını yabancının yüzüne çevirmesine sebep oluyordu. Bu kişi bir suçlu.

Odaklanıp yarayı temizlediği zaman hastası gözlerini araladı. "Yaşayacak mıyım Doktor?"

"Yaşıyorsun ya." dedi sessizce, "Daha kötü olsaydı çoktan ölmüş olurdun." Yabancı başını sallayıp gözlerini yeniden kapattı. O an Xiao Zhan'ın aklında bir düşünce belirdi. Sanki yabancı da her şeyi bir kenara bırakmış çaresizce ona güvenmekten başka bir şey yapmıyor gibiydi.

"Herhangi bir alerjin var mı?" Bu soruya yabancı başını iki yana sallayarak cevap verdi.

"Kaç yaşındasın?" Kutudaki ilaçları karıştırırken artık sürekli onun yüzüne bakmaya ihtiyaç duymadığını fark etti. Ona güvenmeli miydi?

Yabancı konuşmadı, sadece gözlerini aralayıp onu izlemeye başladı. Belli ki aradaki tüm güven duvarları henüz aşılmamıştı. Xiao Zhan, ona bakıp kaşlarını kaldırarak konuştu. "Sadece kullanacağım ilaç için."

"Yirmi üç."

Xiao Zhan cevap vermedi, ne söyleyecekti, yaşını söylediği için ona teşekkür mü edecekti? Ancak merak ediyordu, yirmi üç yaşında birinin böyle işlere karışacak kadar ne yaşamış olduğunu... Kendisini düşündüğünde henüz o yaştayken üniversitenin son yılında oldukça yoğun bir tempoda olduğunu hatırlıyordu. Elindeki şırınga ile ona yaklaştığında yabancı kanlı eliyle bileğini tuttu. Yüzündeki yorgun ancak kararlı ifadeye bakmak bile ne söylemek istediğini anlamaya yetiyordu.

"Bana güvenmezsen," dedi Doktor, "...o zaman seni nasıl tedavi edebilirim?"

Bu sözler zaten güçsüz olan parmaklarının gevşemesine sebep olurken yabancı gözlerini kaçırdı. Kaşlarını çatmış ve dudaklarını aralamıştı.

Xiao Zhan "Dikiş atacağım." diyerek kısa bir açıklama yaptığında da yabancı onu başını sallayarak onayladı. Onu ilk gördüğü ana kıyasla durumu daha iyiydi.

Karnındaki yarayı diktiğinde ve diğer sıyrıkları temizleyip bacağını ve omzunu sargıladığında onun uyuyakaldığını fark etti. Yapabilirdi, polisi şimdi arayabilirdi. Ancak telefonunu bulmak için çıkardığı kıyafetlerin ceplerini aradığı zaman onu yabancının sol elinde sıkıca tuttuğunu fark etti.

İçinde büyüyen panik hissiyle iç çekerek kaşlarını çattı fakat daha sonra işi bittiği an bu genç adamın onu öldürmediği gerçeği ile bu panik dalgasını dağıtıp dikkatini başka bir konuya yönlendirmeye karar verdi.

Banyoya gidip küçük bir kabı ılık suyla doldurdu ve gözden çıkarabileceği herhangi bir bezi alıp yatak odasına döndü. Yatağın ucuna oturup hastasının ellerinde, yüzünde ve çenesinde -hatta bedeninin birçok bölgesinde- bulunan kan izlerini temizlemeye başladı. Hassas dokunuşlarla onu rahatsız etmeden temizlerken sıra sıkı sıkıya telefonunu tutan sol ele geldiğinde telefonu alıp onun başının kenarına koydu. Artık umrunda değildi bile, sadece çok yorgundu.

You Gotta See Blood⎪yizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin