Ecrin Sonsuz
"Ya Özgür bir dur!"
Kaşlarımı çatarak Özgür'e bakmaya başladım.İki saattir saçlarımı karıştırıp duruyordu.Neymiş efendim telefondan kiminle mesajlaştığımı öğrenmesi gerekiyormuş.Hayır ne gerek var ki öğrenmesine şimdi.
"Miniğim,Ecrinim bir bak bakayım bana?"
Olmaz,asla bakmazdım.Oturduğum sıraya iyice gömülüp suratımı ondan gizledim ama ne fayda(!) Eliyle çenemi tutup bakışlarımı kendi bakışlarına sabitledi.
"Tekrar soracağım ve bu sefer senden bir cevap bekliyorum."
Suratına doğru ofladım."Ya Özgür, arkadaşımla konuşuyorum dedim sana."
Kaşlarını çatıp bana baktı."Kızım senin benden başka arkadaşın yok ki!"
Maalesef haklıydı.Sinirlerime hakim olmaya çalışarak yaklaşık bir aydır konuştuğum Anonimi en sonunda Özgür'e anlattım.Tüm olayı anlatınca bir süre konuşmadı.Koyu kahverengi saçlarını kaşıyıp çekine çekine bana baktı.Ne diyeceğini tahmin edebiliyordum.
"Ecrin ben bu çocuğa güvenmiyorum." ve tahminimde yanılmamıştım.Alkış bana.
Özgür'ün yanaklarını ellerimin arasına alıp suratını suratıma yaklaştırdım.Önce burnunu öptüm sonra alnını."Ben güveniyorum.Senden sonra ilk güvendiğim kişi o Özgür.Belki güvenmekle çok büyük hata yapıyorum ama bırakta sonuçlarıyla ben yüzleşeyim olur mu?"diye sordum.Kafasını ellerimin arasından kurtarıp bu sefer o benim kafamı elleri arasına aldı."Tamam sen ne diyorsan öyle olsun.Fakat ihtiyacın olursa benim burada olduğumu biliyorsun.Üstelik o anonim midir nedir seni incitirse hemen bana söyle."dedi.Gülümsedim."Hemen."dedim ve başımı ellerinin arasından çektim.Tekrar saçlarımı karıştırınca,"Yeter ama Özgür ya!"diye bağırdım.Bağırmamla sınıftan birkaç kişinin bakışının bana dönmesiyle yüzümü hemen saçlarımla gizledim.Her zamanki gibi.
Derin'in başına gelenlerden sonra insanlarla iletişim kurmakta çok zorlanmaya başlanmıştım.Bu yüzden artık her hareketimde bir utanıyordum.Şimdiki gibi.Sol tarafımdan kısık sesli bir gülüş duymamla çaktırmadan o tarafa baktım.Akın gülerek bana bakıyordu.Daha da utandım ve başımı sıraya gömdüm.Dur bir dakika!A, yoksa sen Akın mısın?
Tekrar hemen yan sıramda duran Akın'a gizlice bakıp incelemeye başladım.Kahverengi gözleri ve kahverengi kısa saçları vardı.O güzel ve minik burnunun üzerinde siyah çerçeveli bir gözlük vardı.Sanırım uzağı göremiyordu.Dudakları ise pembe ve...dolgundu?Birden bakışlarımı hissetmişcesine bana baktı.Kısa bir süre göz teması kurmamızla başımı yine sıraya gömdüm.Şu an yanaklarımın kıpkırmızı olduğuna yemin edebilirdim.
Eğer birini gizlice izlemekten kötü bir şey varsa,o da izlediğiniz kişiye yakalanmaktır.
Akın'ın kısık sesli gülüşünü duyabiliyordum.İçimden kendime saymaya başladım.Ah A beni ne hallere soktun.Dedektifçilik yapacağım diye hiç yapmadığım şeyleri yapmaya başladım.Utançla başımı daha da gömdüm ve kendi kendime saymaya devam ederken Özgür'ün sesini duydum.
"Noluyor sana dana yavrusu gibi tepiniyorsun?"
Başımı kaldırmadan "Sensin o dana!" diye boğuk bir sesle bağırdım.Özgür'ün gülüşünü duydum."Dana demedim aptal.Dana yavrusu dedim."Hışımla başımı sıradan kaldırıp Özgür'e diktim gözlerimi.Sağ elimin işaret parmağı ile suratını işaret ederek,"Ne fark eder?Sonuçta dana yavrusu büyüyünce dana olmuyor mu?Şimdi izin verirsen utançtan ölmeye çalışıyorum."
Suratını buruşturarak bana baktı ve"İyi be ne yaparsan yap."diyerek önüne döndü.Bende telefonumu çıkarıp A'ya mesaj atmaya karar verdim.
5 Aralık
Ecrin: Aldığın deftere ilk çizdiğim şey bak.
Ecrin:
Ecrin: Nasıl olmuş?A: Öncelikle VAY CANINA.Gerçekten yeteneklisin.
A: İkincisi ise neden Ariel?
Ecrin: Ariel'i biliyor musun?
A: Evet?Bilmemem mi gerekliydi?
Ecrin: Hayır yani şey erkekler disney prenseslerini çok bilmiyor da bilmene şaşırdım.
Ecrin: Ve sevindim :)
Ecrin: Soruna gelirsem de Ariel en sevdiğim prenses.Bu yüzden ilk onu çizmek istedim.
A: Disney filmlerini bende çok severim.Fakat arkadaşlarım alay ettiği için genelde söylemiyorum.
Ecrin: Nasıl arkadaş onlar öyle?Senin sevdiğin şeylerle dalga geçiceklerse hiç arkadaşın olmasınlar daha iyi.
A: Zor zamanımda yanımda olan arkadaşlar.Sırf sevdiğim şeyle dalga geçiyorlar diye onlarla aramı bozacak değilim.
(A çevrimdışı)
Ecrin: Hey bekle!
Ecrin: Seni incitmek istememiştim.
Ecrin: Özür dilerim.
* * *
Hızlıca başımı telefondan kaldırıp etrafıma baktım.Şu an A bana kırgın olduğu için kendini bana belli edebilirdi.Üzgün yüz ifademle sınıfa baktım.Teneffüste olduğumuz için sadece Anıl sınıfta değildi.Akın arkadaşıyla konuşuyordu.Ali ise başını sıraya koymuş uyuyor gibi duruyordu.Nedense Akın A olamaz gibi geldi.Şu an gayet mutlu gözüküyordu.Ya çok iyi oyuncuydu ya da gerçekten A değildi.Ali ise bilemiyorum.Ali olabilirdi.Peki ya Anıl?Pek denk geldiğim bir insan değildi.Diğerleri hakkında az çok bir şey biliyordum,onları incelediğim için fakat Anıl'ı incelememe pek fırsat olmuyordu.
Gerçekten ben bu çocuğu nasıl bulacağım.Onunla tanışmak istiyorum.Bana kendimi iyi hissettiriyor.Gerçek anlamda iyi hissettiriyor.Çok kısa bir zamandır konuşuyoruz ama sanki...sanki uzun zamandır hayatımdaymış gibi geliyor.Nasıl oldu da ona bu kadar alıştım aklım almıyor.Off A ne hallere düştüm senin yüzünden.Senden önce kendi çapında takılan kimseyle işi olmayan bir kızdım.Şimdi geldiğim hale bak.Nasılsınız?İyi misiniz?
Eğer hala hikayeyi okuyan varsa bir ses verebilir mi kaç kişiyiz merak ediyorum🙈
Size küçük birkaç sorum var,
Şu ana kadar en sevdiğiniz karakter kim?
Anıl'ın Ecrin'e yaklaşımı hoşunuza gidiyor mu?
Sizce Özgür ne yaptı da Rüya o hale geldi?
Diğer bölümde görüşürüz👋
Sevgiyle kalın❣️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Aşık Olur Musun?|| yarı texting
Teen Fiction17 Kasım|| 0542 ****** : Bana aşık olur musun? 9 Mart|| Ecrin: Sana aşık oldum.