İyi okumalar :)
...Önümüzde kurt ordusu vardı. Otuzdan fazla kurt bize doğru yavaş yavaş geliyordu. İrem ve alya korkuyla geriye doğru adım attığında arkamızda uçurum vardı diye durdular. Hepsinin önüne geçtiğimde Emir ve Ateş hemen benim önüme geçtiler. Göz devirip "ben melezim" dediğimde Emir gülüp "bende kurtum" dedi. Ateşin önüne geçtiğimde kolumdan tutup beni geriye doğru çekti.
Ona kaşlarımı çatıp baktığımda "arkamda kal ve kendini zorlama" dediğinde göz devirdim. İrem koluma dokunup "Bayılmanı istemeyiz" dediğinde gülümsedim. Bu durumda bile beni düşünüyorlardı. Önüme dönüp baktığımda Emir ve Doruk kurta dönüşmüştü. Kurtlar bizim üstümüze gelince bizde hızla onların üstüne zıpladık. Zıplayacağımızı biliyorlarmış gibi onlarda zıpladı.
Tam bir tane kurt bacağımı ısıracakken kafasına tekme attım ama onu fazla etkilemedi. Yere inip hızla önüme gelen kurtun kuyruğunu tuttuğum gibi havaya fırlatıp sertçe yere düşmesini izledim. Üstüne çıkıp yüzünü yumrukladığımda başka kurtlarda üstüme geliyordu.
Kurtun kuyruğundan tutup üstüme gelen diğer kurtlara fırlattım sertçe. Okuldakiler gibi değillerdi. Biraz daha güçlülerdi ve sayıları fazlaydı. Hızımla yere düşen iki kurtun boğazından sıkıp kırıp öldürdüğümde bütün kurtlar üstüme gelmeye başladı. Herkes endişeyle bana bakınca sırıtıp kurtların bana iyice yanaşmasını bekledim.
Ateş hızla yanıma gelince "bekle" dedim. Beklemeyip yanımda durdu. İkimiz kurtların ortasındaydık, tam hepsi üstümüze zıplıyordu ki ateşin elini tutup zıpladık. Elini bırakıp kurtların üstüne zıpladık ve hepsi yere düşünce diğerleriyle birlikte hızla onları öldürmeye çalıştık.
Kolumda hissettiğim ağrıyla inledim. Kurt kolumu ısırmış bırakmıyordu. Boğazından tutup kırdım ve öldürdüğümde ağzını kolumdan çektim. Sadece on tane kalmıştı. Emir hemen yanıma gelip koluma dokunduğunda sessizce inledim. "Birazdan geçer" dedim. Ateşte yanıma gelince başımın döndüğünü hissettim. "Öykü vampir tarafın var diye kurt ısırığı hemen gitmez" Emir'in dediği şeyle şaşkınca ona baktım.
"Nasıl yani?" Ateşin sorusuyla Emir, "iyileşmesi bir iki gün sürebilir" dediğinde kolumdaki yaraya baktım. Omuz silkip "bişey olmaz" dedim ve son kurtun boğazını kırıp öldürdüm. Ateş hırkasından bir parça yırtıp hemen kolumu sardığında gülümsedim. "Teşekkürler" dedim. Sırıtıp "hadi geri gidelim" dediğinde hızla eşyalarımızın olduğu yere gittik.
İremler masaya oturunca bende ağacın altına oturdum ve sırtımı ağaca yasladım. Gözlerimi kapatım derin bir nefes alıp verdim. Emir yanıma oturunca ona baktım. "Niye gittin?" Diye sormamla "nasıl yani?" Dedi. "Üç yıl önce,niye gittin?" ilk şaşırdı sonra ise ellerine bakıp "zorundaydım" dedi.
"Nasıl?" Diye sordum anlamayarak. "Söyleyemem" dediğinde göz devirdim. "Beni hiç düşünmedin mi?" Diye sorduğumda hemen bana bakıp "hayır,zorunda olmasam asla gitmezdim" dedi üzgünce. Gökyüzüne baktım. Akşam olmuştu. "Öyle olsun" dedim bıkkınlıkla. Ayağa kalkıp İrem ve alyanın yanına oturdum. Herkes duymuştu ne konuştuğumuzu ama duymamış gibi konuşmaya devam ediyorlardı.
Ateş kafasını masaya yaslamış dalgındı. Birden başımın dönmesiyle gözlerimi kapatım. "Çabuk ol" yine o kadının sesini duymamla korkuyla gözlerimi açtım. "Öykü iyi misin?" Ateşin sorusuyla ayağa kalktım ve tam gidiyordum ki düşmem bir oldu. Ateş hemen beni tutup kucağına aldı. Kadın çığlıklarıyla başım sıkışmaya başladı. Bende acıyla bağırmaya başladım. "Susturun" diye bağırdım.
Herkes endişeyle bana bakarken ben kadın bağırma ve ağlama sesleriyle ateşin kucağında acıyla yatıyordum. Beni arabaya koyup hızla bir yere götürüyordu. Gözlerimi acıyla kapattım. O kapıyı bulmam gerekiyordu.
"Ateş beni okula götür" dedim. Bana bakmadan sinirle yola bakıyordu. "Babana gideceğiz". kaşlarımı çattım ama başımdaki ağrıdan dolayı bişey demeden uyumaya çalıştım. Acının gitmesini umarak gözlerimi kapattığımda hala bağırma sesleri duyuyordum. Benden yardım istiyorlardı.
Gözlerimi açıp etrafıma baktığımda kendi evimdeki odamdaydım. Ateş masamda kaşları çattık yere bakarak oturuyordu. Ayağa kalkmamla bana baktı ve "iyi misin?" diye sordu. "Olacağım" deyip odamdan çıktım. Peşimden geliyordu. "Babanla konuştum". Ona dönüp soran gözlerle baktım. Evde değillerdi. "Okuldaki büyüden dolayı böyle olduğunu söylüyor, ama o da emin değil" göz devirip aşağı inmeye başladım. Babam olayın ciddiyetini anlamamıştı galiba.
"Öykü" ateşe döndüğümde bana sarıldı. Şaşkınlıkla orda öyle kaldım. Birden sarılmasını beklemiyordum. Bende ona sarıldım. "Söz veriyorum o kapıyı bulacağız" gülümseyip "bana destek olduğun için teşekkürler" dedim.
...Okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Lütfen yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. Yorumlarınız benim için gerçekten çok önemli :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ KIZ
Vampir"Benim dalgalarım benimle oyun oynuyordu. Kafamı karıştırıp kim olduğumu sorgulatıyordu bana. Bana neler olduğunu ve kim olduğumu bulacaktım, ben savaşacaktım. Ya tek başıma yada bana destek olan vampir ve kurtlarla beraber." ..... Öykü küçüklüğünde...