Bölüm 13 - Felaket (2)

132 22 4
                                    

Daniel gittikçe Yaşlı Charles hakkında daha da meraklanmaya başlamıştı. Yaşlı Charles üstün bir büyücü olabilirdi. Buraya gelen büyük büyücünün Yaşlı Charles'e olan saygılı tutumunu düşünen Daniel kafasını salladı ve sonrasında, "Yaşlı Charles, aslında büyü yapıyordunuz değil mi?"

"Hı," Dua etmekte olan yaşlı rahip sessizce başını olumsuz anlamında salladı ve, "Çocuğum, ben bir rahibim sana nasıl yalan söyleyebilirim!"

"O zaman Tanrı'ya inanan yaşlı Charles, daha önce bir büyücü müydünüz?"

Yaşlı rahip bu zeka karşısında iç çekmiş ve çocuğu duymamazlıktan gelerek kilisede bulunan heykele dua etmeye devam etmişti.

Yine mi görmemezlikten geldi?

Daniel iç çekmişti. Tam yeniden bir şey söylemek üzereydi ki Nina geldi ve yumuşak bir şekilde çocuğa parmağını kaldırarak, "Ned, Yaşlı Charles duasını ederken onu rahatsız etme! Yoksa Tanrı seni cezalandırabilir!"

Yaşlı Charles'in gizliden gülümsediğini gören Daniel gözlerini devirdi ve sonrasında Nina'ya doğru bakınca Nina'nın elinde bulunan ekmek sepetini gördü, "Dışarı mı çıkıyorsun Nina?" Diye sordu.

"Şey, biraz süt almaya gide..."

Süt?!

"Bekle," Daniel dedi, Nina'nın elindeki sepeti almak için ileri adım attı. "Daha yeni kiliseyi temizlemedin mi? Sanırım şu anda çok yorgun olmalısın. Bırak da ben alayım sütü..."

"Sen mi gideceksin?" Nina başını şüphe ile eğdi ve "Nereden satın alacağını biliyor musun?" Dedi.

"Elbette!" Daniel kafasını ciddi anlamda sallamıştı. 'Bilmeye gerek yok! Zaten sütten nefret ediyorum!' İçinden dedi.

Gülümseyen yaşlı Charles Nina'ya baktı ve sonrasında kafasını sallayarak.

"O zaman sen git evlat. Unutma taze bir şeyler seç, hehe..."

"Evet!" Nina'nın ellerinde bulunan birkaç bakır parayı aldı ve gülümseyerek dışarı çıktı.

"Hey, sepeti unutun..."

"Gerek yok. Ellerim ile taşırım."

Daniel dışarı çıkmak ve sakin bir yere geçip kestirmek istiyordu. Geri döndüğü zaman süttü alabilirdi ancak hala süttü düşünmek canını sıkmaya yetiyordu!

"Bu çocuk..." Uzaklaşan küçük adama bakan yaşlı Charles gülümsedi ve başını salladı. Sonrasında Nina'ya bakarak.

"Çocuğum benimle dua etmek ister misin?"

"Evet!"

...

Daniel iki saaten fazla bir süredir ortalıkta yoktu. Nina bundan dolayı da biraz endişelenmişti.

"Yaşlı Charles, Ned kaybolmuş olabilir mi?"

Kaybolmak? İçinden bir his bu küçük adamın sessiz bir yerde uyuduğunu söylüyordu. Gülümseyen yaşlı rahip, "Endişelenme, çocuğum, Ned çok akıllı bir çocuktur kaybolmaz." Dedi.

"Şey!" Nina yaşlı Charles'in kardeşi hakkında akıllı görüşünü övdüğünü görünce mutlu olmuştu.

Aniden şövalyeye girdi ve nefes nefese bağırarak, "Çabuk kasabadan gidin! Hızlı olun!"

Bu adam... Weston'un adamı değil miydi?

Yaşlı rahip biraz garip hissetmişti, "Ne oldu?" Dedi.

Kara BüyücüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin