Kara Büyücü

Bölüm 19 - Devasa Akademi (2)

Arabadaki alaycı tavrı gören gözlüklü çocuk elinde ki kitabı kapattı ve sonrasında elini uzatarak, "Scott Ogil!" Dedi.

Başını biraz şaşkınlıkla çeviren Daniel çocuğun gözlerindeki samimiyeti görünce tereddüt etti ve sonrasında elini uzattı ve "Bende Ned!" Dedi.

"Güzel isim!" Scott bir gülümsemeyle başını salladı ve karşı koltuktaki sarışın çocuğa bakmaksızın kitabını okumaya devam etti.

Bu hareketi gören sarışın çocuğun sinirden yüzü kızarmıştı.

Şu anda, araba zaten ormandaki patikadan geçmişti şu anda arabanın önünde geniş ve düz bir çim vardı, çimlerin arkasında da dev bir kale vardı. Yüzlerce yıl önce 30.000'den fazla büyücüye ev sahipliği yapmış olan bu kale Hillary Oaks'du.

Kocamandı, büyüktü ve en önemlisiyse görkemliydi!

Bu dünyada ki diğer evler gibi bu kalede Batı kültürüne benzer bir mimarisi vardı. Tüm kale kayaların birleştirilmesi sayesinde oluşmuştu ve kalenin duvarlarının her tarafından sarmaşıklar vardı ve biraz yosunlarda vardı.

Kale, gökyüzüne doğru yükselen dört sivri kule ile çevriliydi ve en uzun olan kule'nin gerçek yüksekliğini görsel olarak bile algılayamıyordu. Daniel'in bildiği kadarıyla bu uzun kule'nin içinde 20 binden fazla büyü ve bununla ilgili bir aşama içeren bir kütüphane olduğunu biliyordu. Büyü ile ilgili bütün her şey bu kule'de mevcuttu hata bu büyü ile alakalı malzemeler ve araştırmalar Kraliyet Büyücüsü'nün Kütüphanesinden bile kapsamlıydı.

At arabası kalenin dışındaki taş döşeli bir yolda durdu ve orta yaşlı büyücünün sesi dışarıdan gelmişti.

"Tamam, çocuklar, aşağı inebilirsiniz!"

Sonunda büyü akademisine mi gelmişti? Büyü dünyasının kapısına gelmişti, artık hayallerini gerçekleştirebilirdi!

Derin bir nefes alan Daniel arabanın kapısını itti ve aşağıya indi. Daniel'in arkasından öfkeden kızarmış bir şekilde sarışın çocuk geçmişti ve aynı zamanda aşağıya inenler arasında Daniel'in arkasından bakan kızıl saçlı kızda vardı...

Soylunun önünde yürüyen bir köylü mü? Gerçekten de bir köylü müydü? Scott Ogil gözlüklerini itti ve arabadaki sersemlemiş kalabalığa baktı, döndü ve arabadan aşağıya yürüdü. Aşağıya iner inmez Daniel'in durduğu tarafa yürümüştü ve bir gülümsemeyle, "Onları kızdırıyorsun, dostum!" Demişti.

Şu anda, Daniel 20 metreden daha yüksek olan eski kalenin kapısına aptalca bakıyordu. Sesi duyunca, döndü ve "Ben? Onları kızdırıyor muyum?" Diye merakla sordu.

"Ah," Scott bir gülümsemeyle gözlüklerini hafifçe iterek, "Boşversene, açıkçası sıkıcı soyluların sıkıcı imajı!"

Scout'a garip bir şekilde bakan Daniel, "Güzel söyledin de, sende aynı zamanda soylu değil misin?" Dedi.

"Bütün soylular aynı olmak zorunda değil..."

"Seninle konuşmak eğlenceli!"

"Seninle de!"

Tüm çocuklar arabadan çıktığını gören orta yaşlı büyücü ıslık çaldı. Hava yavaşça yol boyunca dönmüş bu da herkesin gözünü kapatmasına neden olmuştu, aynı zamanda kalenin kapısı da yavaşça açılmıştı. Kalenin kapısının önünde koyu yeşil büyü pelerini giyen orta yaşlı bir kadın büyücü çıkmıştı.

"Çocuklar bu kadar mı?"

Orta yaşlı büyücü omuz silkti ve arkasında ki çocuklara bakarak, "Girin çocuklar, akademi birinci sınıf öğrencilerinin ziyafetine hazır. Tabii ki bundan önce Bayan Tilda'yı takip etmelisiniz, size yurt odası tahsis edecek. Bir kaza olmadığı sürece bir yıl boyunca orada yaşayabilirsiniz. Size akademiye girmeden önce tavsiyelerde bulunacağım. İlk olarak yurt odası boyunca geceleri koşmak yasaktır! Bir ya da iki hayat kurtaran büyü öğrenmeden önce kalenin dışarısına çıkmak yasaktır! Kuzey ya da güney olsun yasak! Unutmayın genç büyücüler ölüm meraktan dolayı gelir..."