^Özel Bölüm 2^

179 22 22
                                    

KIYAMET ACISI DİLE GELMEDEN ÖNCE...

*Senin her zerreni ezbere bilerek sevmek bana kocaman bir nimet...*

/Arın'dan/

"Haydi bugün yemek yapalım!.." diyerek bana tatlı bir bakış atan Rüzgar'a şaşkınlıkla baktım. Ece ve Yiğit, sinemaya gitmişti. Biz de Rüzgar'la evde kalmayı tercih etmiştik. 

Benim sıkıldığımı gören Rüzgarsa, mutfağı batırma teklifini sunmuştu. Gerçekten çok sıkılmıştım ve evde yapacak başka bir şey bulamadığımdan kabul ettim.

"Ne yapmamızı istersin?" dedim çünkü aklımda yapabileceğimiz bir yemek yoktu. 

"Mantı sıkalım." deyince şaşkınlıktan dilimi yutacaktım. Tepkilerimi onun hoş kahkası karşıladı. Kulağımda her daim çınlayacak, o eşsiz kahkaha... 

"Saçmalama ne mantısı? Onun hamuru falan açılacak bir sürü uğraşırız." dedim.

Onun bitmek bilmeyen ısrarları nedeniyle mantı sıkmaya karar verdik. 

/Yahu benim yine canım çekti. LGS'den sonra teyzemle mantı sıkacağız gelin beraber sıkalım djshjhj/

...

"Ya Rüzgar. Bak yanlış yapıyorsun ama!.." elimin unlu olduğunu unuturken alnıma elimi dayadım. O ise bu halime bir kez daha güldü. 

Hamur, vıcık vıcık olmuştu ve Rüzgar'ın eline yapışmıştı. Rüzgar'ın eline un boca edince yaptığımın amacını onunla eğlenmek olarak algıladı ve bir paket unu başımdan aşağı boca etti. 

Onun kahkahasını, benim çığlığım karşıladı. Hamurun üzerinde kalan unları elimde toparlayıp Rüzgar'a döktüm. 

"O unu eline hamur yapışmasın diye dökmüştüm yaa!!!" dedim hem ağlamaklı hem de sinir dolu bir sesle. 

Un olmuş ellerimi Rüzgar'a doğrultarak silkeledikten sonra bandanamı düzelttim. Rüzgar ise ayağa kalkıp beni de çekiştirerek ayağa kaldırdı. 

Sımsıkı sarıldı. İkimizin de her yeri un olmuştu. Çok komik bir durumdaydık...

Gitmeye yeltendiğimde beni durdurdu ve cep hoparlörü ve telefonunu alıp bir şarkı açtı. "Dans edelim..." diye mırıldanırken ellerime uzandı.

/Çalan şarkıyı buraya koyuyorum/

"Normal çiftlerle alakamız yok." dedim gülerek dans ederken. Unlu elleriyle başımı göğsüne yasladı. Acılarımın sığınağına...

"Hiçbir zaman normal olma çabasında değildim, değilim de... Seninle normal olmayan her şeye varım." dedi kulağıma fısıldayarak. 

Ona kocaman bir tebessüm bahşettim. Gözlerine kazınan, hiçbir zaman ışıltısının sönmesini istemediğim bir tebessüm...

Sessiz dansımız hüküm sürerken. Sessizliği aramızdan uzaklaştırarak kulağıma şarkı sözlerini fısıldadı...

"Seni beklerken her gün öldüm ben...

Sevgilim, korkma sakın, seviyorum seni..."

Dansımızın bitişini dudaklarıma kondurduğu nazik bir esinti busesiyle yaptı...

...

/Ece'den/

"Yiğit biz nasıl yapacağız acaba?" dedim gülerek resme bakarken. Yüzüne yapmacık olduğunu sadece benim anlayabileceğim bir kızgınlık takındı.

"Küçük hanım, ben buradayken yapamayacağımız şey yok. Gökyüzünden yıldız bile toplarız beraber." dedi.

"Peki mösyö." dedim kıkırdarken.

Yiğitle beraber bir resim belirleyip tuval almıştık. Atölyelerden bir odayı kiralamıştık.

Tuvali çizmeye başladık. Ardından işin en eğlenceli kısmına ayak bastık. Boyama...

Boyarken Yiğit, yanaklarıma, elime boya sürdü ben de aynısını ona yaptım çok mutluyduk. 

Tuval bitince, birkaç adım geriye gidip eserimize baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tuval bitince, birkaç adım geriye gidip eserimize baktım... Büyülenmiştim. Bu müthiş olmuştu. 

Benim tepkilerim, Yiğit'i mutlu ederken kısa sayılamayacak bir öpücük hediye ettim dudaklarına...

...

*Hikayemizin baş karakterleri Arın ve Rüzgar olduğu için onlara ek olarak bir sahne daha yazıyorum. İyi okumalar*

/Yazar'dan/

Arın ve Rüzgar, ara sokaklardaki gördükleri sinemaya girmişlerdi. İkisi de alışveriş merkezi gibi ortamlardaki sinemaları pek sevmiyordu. 

Şanslarına sinema salonu bomboştu. O ana adapte olan yalnızca Arın ve Rüzgar vardı...

Filmi izlemeye başladılar...

...

Her son gibi, bu filmin sonu da mutsuz bitmişti. Arın, Rüzgar'ın göğsüne sığınmış, sessizce ağlıyordu. 

Yaşanan sonlarda, hep bir acı birikirdi. Mutlu son diye bir şey yoktu.

O an, ikisinin aklına da aynı soru birikti;

Bizim sonumuz kim bilir nasıl olacak?.. Ancak, soru verilecek bir cevap barındırmadığı için bulutlara yol aldı... Bunu yaşayıp göreceklerdi.

Rüzgar, Arın'ı kendine bastırırken mırıldandı.

"Ne olursa olsun, papatyalar ardındaki kalbimizde ışıldayacağız..."

... 

^ÖZEL BÖLÜM SONU^

Bu bölüm, son gerçekleşmeden önce bir anıydı. Yayınlayacağım "Özel Bölüm 3" de ise sondan sonraki bitiş hayatlarından kesitler olacak.

Umarım beğenmişsinizdir. Ben yazarken hem güldüm hem ağladım ❤

Sizleri seviyorum ✨

"Sen" Benimsin (TAMAMLANDI) ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin