Öldüğüm ve Yeniden Doğduğum Gün

1K 62 262
                                    

*Her başlangıç, bir sona muhtaç edilmişti...*

Onu gördüm...

Yine bana bakıyordu.

Aynı gözlerle.

Aynı manayla...

"Annem evde yok mu?" sesim kısık çıkmıştı ve onun yüzüne dahi bakmıyordum. 

"Pazara gitti." dedi ve bana yaklaşmaya başladı. 

O bana yaklaştıkça ben gerisin geri adımlarla karşılıyordum, onun bana yakınlaşmasını. 

O pis ellerini, belime sardı. 

"Bırak beni pislik!" deli cesareti gelmişti aniden, var gücümle bağırmıştım. 

Onun kollarını kendimden uzaklaştırmaya çalışırken "Çok güzelsin." dedi arzu içeren bir tınıyla. 

Elleriyle belimi okşarken ona karşı koymaya çalışıyordum. Aniden dudaklarıma yöneldi. O bana yaklaştıkça korkuyordum.

Hayır, Arın sakin ol, korkma, hayır!

İğrenç dudaklarıyla beni öpmeye kalkınca ona kafa attım. Ağzından bir inilti dökülürken afalladı ve yere düştü.

Ben titreyen ellerimle odama ilerlerken o, bana seslendi:

"N'aptın lan sen? Sen görürsün şimdi!" 

Korkuyordum. Na yapmalıydım?

Odamın camından kaçmayı düşündüm. Ama sonra vazgeçtim; kaçamazdım. 

Annemi beklemeliydim. O gelmeliydi.

 Babam öldükten sonra evlendiği adam olamayacak herifin kim olduğunu öğrenmeliydi!

Birden kilitlediğim odamın kapısı kırılarak şiddetle açıldı. Kapıyı kıran pisliğin yanında, annem vardı.

"Sen babana nasıl davranıyorsun öyle? Terbiyesiz!" annem... bana mı bağırıyordu??! 

Ağlıyordum. Ve ağlamamı durduramıyordum. "A-anne. Bu a-adam beni t-taciz etti." dedim hıçkırıklara boğularak. 

Şerefsiz adam! Daha reşit bile değildim nasıl dokunabildin bana?..

Yüzümde patlayan bir gerçekle sarsıldım: annem bana tokat atmıştı!

Canım çok yanıyordu! Vurduğu yer olan yanağım değildi acıyan yerim. Acıyan kalbimin ta kendisiydi, annemin bana inanmayışıydı.

"Defol git kız! Ahlaksız seni!Nankör!" ani hareketle beni saçımdan tutup sürüklemeye başladı.

"Anne b-beni dinle!" saçımı daha kuvvetli çekti. Ve evden dışarı ittirip kapıyı yüzüme kapattı. 

Bedenim toprakla buluşurken gözyaşlarım toprağa döküldü usul usul...

Arkamı son kez dönerek evime baktım ayağa kalkarken.

Eski evime, hiç evim olarak benimseyemediğim evime... 

Pencereden bana bakan o pislik, göz kırptı ve ben o an fark ettim ki; ben bu lanet eve bir daha geri dönemem...

Cebimdeki 150 Lirayla ortada kalakalmıştım. 

Hiçbir şeyi düşünmek istemiyordum. Ağlamamı durdurdum ve ayaklarımın beni götürdüğü yere gittim.

Değirmen Sokak'taydım.  Bir büfeye girdim ve bir bira aldım. İlk defa içecektim.

Değirmen Sokak, ıssız ve fazlasıyla tenha bir bölgeydi. Ayyaşlar falan dolanırdı burada. Ne de zekiyim ki (!) akıl edip buraya gelmiştim.

Biramı alıp gözüme kestirdiğim bir kaldırıma çöktüm 3 kutu almıştım. Param da bitmişti. Çok güzel! 

1. teneke, 2.teneke ve 3. teneke... derken beynim uyuştu ve sarhoş olduğumu tüm iliklerimde hissettim.

Ne ara oldu bilmiyordum ama ayağa kalkmış gelişigüzel yürüyordum. Yanaklarımdaki ıslaklıkla ağladığımı anladım.

Bir şeyler geveliyordum ama ne gevelediğimi de bilmiyordum. 

Önümde bir ev vardı. Bizim eve benziyordu. İçime yine bitmek bilmeyen deli cesaretim doldu ve o evin kapısını tekmelemeye başladım.

"Sen... bana nasıl inanmazsın ha?!" aniden kapı açıldı.

İçeriden öfkeli, 20 yaşlarında olduğu belli olan, üstü çıplak, altında gri bir eşofman olan bir erkek görüldü. 

Beni iterek "Kızım manyak mısın sen? Gecenin 2'sinde!" dedi. Ben onun, öfkeyle bana bakan mavi sert gözlerini incelerken o kapıyı yüzüme kapattı. 

O an çaresizlikle yere çöktüm. "Bir senin yüzüme kapı kapatmadığın kalmıştı." dedim. 

Bir süre ağladım. Sonra uyku çok cazip geldi ve kendimi uykunun kollarına bıraktım...

^BÖLÜM SONU^

Nasıl buldunuz?

 Umarım beğenmişsinizdir. Bomba gibi gelip aklınıza düşmesini umut ettiğim bir hikaye : )

Sizleri seviyorum. Sonraki bölümde görüşmek üzere Selsular 🖤🖤🖤✨

//511 kelime//

🎀-Selin Nur Kaplan 

"Sen" Benimsin (TAMAMLANDI) ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin