*𝓢𝓸𝓻𝓾𝓷𝓵𝓪𝓻ı𝓷 𝓼𝓮𝓷𝓲 𝔂𝓪𝓴𝓪𝓬𝓪𝓴 𝓼𝓮𝓷 𝓲𝓼𝓮 𝓐𝓷𝓴𝓪 𝓚𝓾ş𝓾 𝓰𝓲𝓫𝓲 𝓴𝓾̈𝓵𝓵𝓮𝓻𝓲𝓷𝓭𝓮𝓷 𝓭𝓸ğ𝓪𝓬𝓪𝓴𝓼ı𝓷.*
Beni uyandıran boynumdaki aptal, keskin ağrıydı. Bütün gece boyu burada salak gibi, bu evin duvarına yaslanıp uyumuştum.
Yalnızdım, yalnızdık...
Kolumdaki saate baktım; saat 13.00'tü. Annem evde olmamalıydı bu saatlerde. O pislik de inşaatta çalışıyordur.
Değirmen Sokak'tan çıkıp eve gittim. Anahtarım yoktu; odama penceremden girdim.
O ev tek katlı, müstakil bir ev olduğu için pek de sorun yaşamadım.
Spor çantama birkaç kıyafetimi gelişigüzel koydum. İki tane eyeliner ve bir dudak nemlendirici koydum. Bir poşete de en sevdiğim çizmelerimi koydum.
Üzerimdekileri çıkarıp okul kıyafetlerimi giydim. Odamın aynasının önüne geçip piercingli kaşıma sonra soluk yüzüme kaydı gözlerim...
Yıkılmıştım, yıkılmıştık...
Bir eyeliner çekip annemin odasına gittim. Onun birkaç altın bileziğini aldıktan sonra evden çıktım.
Artık ben yoktum, buraya asla geri dönmeyecektim...
Artık yoktuk, buraya asla geri dönmeyecektik...
Okula gittim. Ders, edebiyattı. Sınıfa kapıyı çalmadan girip sırama oturdum. Hoca dahil olmak üzere herkes bana bakıyordu.
"Ne bakıyorsunuz be?!" dedim çirkefçe bir tonla.
Herkes önüne döndü ve derse devam ettiler.
Sıra arkadaşım olan, sempatik ve tatlı bir kişiliğe sahip Nisa, bana not attı.
"Arın... İyi misin?"
Nota cevap yazmayıp Nisa'ya samimi gülümsememi yolladım.
✮✮✮
Okul biter bitmez Değirmen Sokak'a gittim. Artık okula da gitmeyecektim. Annemin vicdan azabı çekmesini dilemiştim sadece biraz.
İster istemez yine o evin önüne geldim. Yarın annemin bileziklerini bozdurmaya gidecektim. Parasızdım...
Babamdan anneme ve bana kalan tek şeylerden birisiydi bu bilezikler... O pislik yiyeceğine ben yerdim daha iyiydi...
Kapıya yaslanıp soğuk zeminde üşürken aniden kapı açıldı. Karşımda bir erkek vardı ama dün gördüğüm değildi, emindim.
Dün o erkeğin sert okyanus mavisi gözlerine takılmıştım. Şu an karşımdaki erkeğin ise gözleri, karanlığı andırıyordu.
"Kızım sen ne ayaksın ki?" dedi genç adam.
Susup omuz silktim. Ne diyebilirdim ki? Gitmeye yeltenirken kolumdan tutup beni içeri çekti.
"Aptal kız, donmuşsun." dedi. Altımda okul eteği, üstümde okul gömleğiyle biraz daha dışarıda dursam hipotermi geçirecektim.
Titrerken "Biran var mı? Bana bira versene." dedim. İçmek hoşuma gidiyordu.
"Git al Tekel Bayii'den kızım banane!" dedi umursamaz bir tavırla.
Oturma odası olduğunu düşündüğüm odaya gitti ve ben de arkasından.
Darmadağınık bir odaydı burası. Koltukların üzerinde birkaç yığın kıyafet, boş içki şişeleri ve sigara çöpleri vardı.
O, kendine yer açıp koltuğa kurulurken ben de onun yanındaki koltukta kendime yer açıp oturdum.
Bir dal sigara yaktı. Sigara kutusunu bana uzattı, içinden bir tane almam için.
Ömrümde hiç sigara içmemiştim. Bir dal aldım ve ikimizinkini de tutuşturdu.
Sigaradan ilk çektiğim nefesle öksürük krizine tutuldum.
"Nereden geldin? Buraya ait olmadığın ortada. Aslında sen, görünüşe bakılırsa ne buraya ne de başka yere aitsin." dedi sigarası ağzından düşecek gibi olurken beni ve spor çantamı süzerek.
"Kalacak yere ihtiyacım var. Ucuz ama güvenli bir yer... Bulabilir misin bana?" dedim.
Bir süre hiçbir şey söylememişim gibi sigarasından uzun nefesler çekti.
"Tamam. Bulurum. Adın ne?" dedi sigarasını eline bastırıp söndürerek.
"Adım... Arın." dedim. Ve karşımdaki erkeğe pek güvenemedim. "Bana söz ver: ucuz ve güvenli bir yer bulacağına..."
"Söz bulacağım Arın." dedi. Aramızdaki sessizlik süresince sigaramdan uzun ama kesik bir nefes çektim.
"Ben de Yiğit." dedi sormamış olmama rağmen. Başımı gelişigüzel salladım.
Sigaramı söndürecek yer ararken gözümü, etrafımda gezdirdim. O da neyi aradığımı anlamışcasına karşımızdaki masadaki izmarit kutusunu bana uzattı. Sigaramı söndürünce ayağa kalktı ve odadan çıktı.
Bir süre salak salak etrafımı inceledim. Sıkılınca kaşımdaki piercingle oynamaya başladım.
Yiğit, elinde iki tane içki şişesiyle yanıma geldi. Elindeki şişeyi aldım ve kafama diktim.
Boğazımı yakmıştı. Yavaş yavaş sarhoş oluyordum. Beynimin uyuştuğunu hissedebiliyordum...
^BÖLÜM SONU^
Nasıl buldunuz? Umarım beğenmişsinizdir. ^^
Böyle sigara ve içki temalı bir hikaye yazıyorum diye saçma çıkarımlara varmayın. Ben Yeşil Ay'cıyım jkfhjdkshf Küçükken, sigara içen amcamı Yeşil Ay'ı arayıp şikayet etmişliğim var. /ciddiyim :d/
Ama nedense Arın'a ve Yiğit'e sigara ve içkiyi yakıştırdım ben. Bir karakterimiz daha var tabii ona da yakıştırıyorum //mavi gözlü esrar// 😉
Neyse canlarım bir sonraki bölümde görüşürüz ✨🖤
🎀-Selin Nur Kaplan
//625 Kelime//

ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Sen" Benimsin (TAMAMLANDI) ♡
Romance/KISA HİKAYE/ Sigarasından bir nefes bahşederken ciğerlerine sevdiği kızın başını omzuna koydu... /Ellerin ellerime değmedikçe öyle uzağım ki sana, Kokunu hapsettiğim ciğerlerim özlemle seni beklemede Gel artık, ne olursa bırakmam artık seni çünkü g...