çiçekleriim, Leyal'in yaşadığı evi yukarıdaki gibi hayal edebilirsiniz. benim hayalimdeki tam olarak böyle olmasa da buna yakın. balkon konuşmalarını daha iyi düşünebilin diye böyle bırakayım dedim.
iyi okumalar🌸
-"Nasılsın, babacığım? İşler nasıl gidiyor?"
"İyiyim ben kızım, işler de Allah'a şükür iyi şimdilik. 1-1,5 haftaya eve dönüyorum. Seni sormalı?"
Babamın geleceğini öğrendiğimde yerimde sevinçle tepindim. Şu an öyle mutluydum ki, bunu asla anlatamazdım!
"Yaa, boşver beni baba. Geliyor musun sen gerçekten?!"
Güldüğünü duydum. "Geliyorum, güzel kızım. Eh, sen de bu yaşlı babana o güzel yemeklerinden yaparsın değil mi?"
"Neren yaşlı ya senin? Hem yaparım tabii ki, istemesen de yaparım."
Bir süre daha konuştuktan sonra telefonu kapattım. Babam iki güne geleceğini söylüyordu. Televizyondan YouTube'a bağlanıp bir şarkı açtım ve eşlik etmeye başladım.
Mavi Gri - Odamda Hayalin Saklı
Şarkıya eşlik ederken balkona çıkıp çiçeklerimi sevdim, içeri girip deli gibi döndüm, kahkaha attım, gözlerim doldu, hayaller kurdum, hayal oldum. Her şeyden biraz biraz oldum. Şarkı bile oldum.
Biraz daha kendimce eğlendikten sonra canım markete gitmek istedi. Hem evde de eksikler vardı. Üzerimdekiler ev kıyafetleri olduğu için odama girip dolabımdan eşofman ve askılı bir bluz çıkardım. Siyah bluzumu siyah eşofmanımın içine soktum. Saçlarımı da yukarıdan at kuyruğu yaptım. Aynadan kendime bakarken üç gün öncesi aklıma geldi.
"Öyleyse yıldızsın sen. Kendini öldürüyorsun."
"Yıldızlar kadar parlak değilim ben."
"Değilsin. Daha fazlasısın."
Havadan sudan konuşup ayrılmıştık o akşam. O günün üzerinden üç gün geçmesine rağmen hiç görememiştim Doğa'yı. Genelde her zaman görsem de gelmemesi beni şaşırtmıştı.
Ve de özletmişti.
Uzunca bir soluk bırakıp bir miktar parayı ve telefonumu cebime attım. Anahtarlıktan anahtarlarımı alıp çıktım. Arkamdan kapıyı kilitledikten sonra anahtarı sallayarak merdivenlerden inmeye başladım. Bunu yapmak çok hoşuma giderdi.
Tam merdivenden inmiştim ki, arkamda birinin varlığını hissedince hemen oraya döndüm. Gördüğüm kişiyle kalbimin titrediğini hissettim.
Kışlar yaza karıştı, yazlar bahar oldu. Lâkin ben kış insanıyım, bu sıcaklıklara alışık değilim. Yerimi yadırgarım ama çabuk da ısınırım. Göğsümdeki şu deli yürek sevgiye muhtaç ya, ondandır bu sevgiye hemen tutunuşum. Ben; bana baharlar, yazlar getiren adamın yüreğine sıkıca tutunurum.
Ve Doğa, sanırım o bana baharlar getiriyordu.
"Hey, daldın gittin?" diyerek elini gözümün önünde sallayınca kendime geldim. Karşımda durmuş, gülümseyerek bana bakıyordu. Yine merak ediyordum şunu; acaba hep gülümser miydi böyle? Aslında yüzündeki ince tebessüm hüzünlüydü.
"Hayır, hep gülümsemem böyle. Sadece sana özel."
"Hı?"
Başını eğip gülümsedi, sonra tekrar bana baktı. "Ee, nereye gidiyorsun akşam akşam?"
Az önce söylediği şey kafamı karıştırsa da o konuya değinmedim. "Markete gidecektim. Ya sen?"
Sorduğum soruyla biraz afalladı. Ne cevap vereceğini düşünür gibi bir hâli vardı.
"Ben mi?"
"Sen."
"Doğruyu söyleyeyim mi?"
Başımı salladım.
"Aslında bakarsan akşam yürüyüşüne çıkmıştım ben. Ama tüm yollar sana çıktı. Üzgünüm."
Anne, yanına geliyorum.
Gözlerimi şaşkınlıkla kırpıştırdım. Anlamak istediğim şeyi söylemiyordu, değil mi?
Hızlıca konuyu değiştirdim. "Yüzün neden bu kadar solgun? Hem neden üç gündür gelmedin? Hasta mı oldun? Hasta olmuşsun, belli. Çorba yapayım mı sana?" Gerçekten beti benzi atmıştı, yüzü böyle değildi normalde.
Ama Leyal be, böyle de konu değiştirmezsin ki!
Konu değiştirmeye çalışmamı anlayıp anlık güldü. "Grip olmuştum biraz. Direncim zayıf olduğu için zor atlatıyorum."
"Yaa.." diye mırıldandım. "Çorba yapayım mı sana?"
Söylediğim şeyle, yüzünde şaşkınlık ve mutluluk arası bir şey oluştu. "Çok isterdim ama işim var."
"Anladım," diye mırıldandım. Keşke yapsaydım. *ağlayan emoji*
"O zaman gidiyorum ben?" dedi sorarcasına.
"O zaman, iyi akşamlar." dedim elimi kaldırıp indirirken.
"İyi akşamlar."
O dönüp giderken ben 'gitme' diyebilmeyi dilerdim. Fakat bunu diyebilecek bir konumda değildim onun gözünde.
Başlarım konumuna!
"Doğa, bana eşlik edecek zamanın var mı?"
Hızlıca bana döndü. "Bunu demeni bekliyordum."
-
Allah Allah ne yazıyorum ben, Türk dizisi falan mı? böyle en saçma yerlerde bitirmeler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yıldızlara asılı intihar ipleri
Storie brevi•kısa hikâye, tamamlandı. Onun gülümsemesi, bir kelebeğin haftalar sonrasını hayal etmesi kadar yersiz ve saçmaydı.