VOICE | Jikook [Çeviri]

Eighteen

Jimin, Jungkook'un yaptığı şeye hala inanamazken birkaç dakika boyunca hareketsizce kalakalmıştı. Yoongi yemeğini bırakıp gözlerini Jimin'le buluşturdu.

"Jimin, unut gitsin. Sorun değil. Hadi yemeğine devam et." Takılarak konuştu ve çatal bıçağını bıraktıktan sonra aldığı peçeteyle ağzını sildi.

Jimin, kaşısındakine bakıp hüsranla başını salladıktan sonra sert bir şekilde masadan kalkmasıyla sandalye gıcırdayıp neredeyse yere düşecekti. Sandalyesinden kalktıktan sonra ise evinden çıkıp yürümeye başlamıştı.

Yoongi'nin gözleri kocaman açılmış vaziyette, hızlı bir şekilde peçetesini masaya koyup Jimin'i yakalamak için kalktı. Kapıdan dışarı adımladığında Jimin'i yürürken gördü.

"Jimin, bekle!" Bağırdıktan sonra Jimin'e doğru koşup elinden yakalayınca Jimin yürümeyi bırakıp Yoongi'ye yaşlı gözlerle baktı.

"Ne var Yoongi?" diye bağırdı.

"Bekle, sen ağlıyor musun?" Yoongi konuşurken bir yandan da kollarını uzatmış Jimin'in göz yaşlarını siliyordu ama Jimin o elleri geri çekmişti.

"Ağlamıyorum ben. Boşversene." diyip tekrar yürümeye başlamıştı ki Yoongi elinden sıkıca tutup gitmesini engellemişti.

"Bekle Jimin, lütfen. Sana söyleyeceklerim var daha." Jimin'in yaşadığı karışıklık yüzünde de  hakimdi şimdi. Yoongi'nin söyleyecekleri hakkında bir tahmini olduğu için kalp atışları hızlanmıştı.

"Ne söyleyeceksin?" Kekeleyerek konuşurken kalbi duracak gibi olmuştu Jimin'in.

Yoongi'nin yerde diz çöküp bir şey çıkarmasını gören gözleri şaşkınlıkla açılmış, ağzı ise bir karış açılmıştı.

Yoongi'ye şaşkınlıka baktı. Kalbi yarışa çıkmış gibiydi, çok hızlı atıyordu.

"Jimin, seni üç yıllık birlikteliğimizden bu yana tanıyorum..." Cebindeki siyah kutuyu çıkardığında  konuşmaya başladı.

"...Diğer ilişkiler gibi bizim de sorunlarımız ve yanlış anlaşılmalarımız olduğunu biliyorum.
Ama şimdi baksana bize, hala birlikteyiz..." Yoongi konuşmaya devam ederken Jimin ise akan göz yaşlarını durdurmaya çalışıp yutkunmuştu.

"...Gülüşünü, kahkaha atmanı seviyorum. Seninle ilgili olan her şeyi seviyorum..." Yoongi Jimin'in gözlerine tatlı tatlı bakarak gülümsüyordu.

"...Jimin, seni çok seviyorum ve bu birlikteliğimizi bir üst seviyeye çıkarmak istiyorum. Bu yüzden..."

Jimin gözlerini kapattığında göz yaşları al yanaklarına doğru akıyordu. Nasıl bir tepki vereceğini de bilmiyordu ki. Aklı son yaşanılan şeylerden dolayı karışmış, neyin doğru olduğuna karar verememeyi deneyimliyordu şu an.

"...Jimin," Yoongi avucundaki küçük siyah kutunun kapağını açtı. Bu bir yüzüktü. Ortasında elmas olan sade ama zarif bir gümüş yüzüktü.

Yüzüğü gördüğü andan itibaren daha fazla gözyaşıları artarken akarken hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı. Kalp atışları iki katına çıkmış ve zorlukla nefes alabilmişti.

"Benimle evlenir misin?"

Bu günü ayarladığından beri bu soruyu sormayı beklemişti. Şimdiyse sabırla Jimin'in cevabını bekliyordu.

Jimin ağlamaya devam ederken geride kalan günleri hatırladı. Yoongi'nin meşgul olmaya başladığı zamandan, hiçbir şeyi umursamıyormuş gibi davrandığından beri. Üç yıllık süren ilişkileri boyunca yaşadıkları mutluluktan beridir ve Yoongi'nin onu en iyi arkadaşıyla aldattığını gördükten itibaren, hiçbir şey yapamadığı gerçeğiyle canı yanmıştı Jimin'in.

Daha yoğun bir acı hissederken hıçkırarak göz yaşlarını sildi. Sonra aklına Jungkook geldi. Kazara Jungkook'un numarasını aradığı ilk anı, karşılaştığı zorluklardan dolayı yorgun düştüğünde Jungkook'un onu rahatlatmasını, onun için şarkı söylediğini, randevularını, kahkahalarını, öpücükleri gözünün önünden geçti.

Jungkook'un dolabındaki fotoğrafı hatırladığındaysa bütün bu tatlı şeyler uçup gitti. Jungkook ve Taehyung çok güzel görünüyorlardı birlikte.

Acı Jimin'in göğsüne bir meteor gibi düşerken boşlukta hissetmesini ve hıçkırıklarının devam etmesini sağlamıştı. Hayır demek istedi. Tanrı da Jimin'in hayır demek istediğini biliyordu. Ama bütün istediği: hayatını şekillendirmek, yeni bir hayata başlamak, bütün acılarının sona ermesiydi.

Aklı çok karışık olduğu için uygun bir şekilde karar veremeyip Yoongi'ye ve elindeki siyah kutunun içindeki yüzüğe baktı.

Derin bir nefes aldıktan sonra hayatının en büyük hatasını yaptı.

"Evet."

~
2k olmuşuuuuz🎉🎉🎉

Gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür ederim, çok sağolun💞

Böyle bir bölüm atmak istemezdim ama yapabileceğim bir şey yok tahmin edersiniz ki. Bakalım daha neler neler göreceğiz?

Jimin'e neler söylemek istersiniz verdiği cevaptan dolayı?

Sizleri seviyorum💓