Jungkook Taehyung'u başka bir masada oturup, başka bir adamla konuşup kahkaha atarken görmüştü.
Gözleri dolmaya başlamıştı işte o andan itibaren.
Taehyung'un hayatında başkası olduğu için ilişkilerinin bittiğini anlamıştı. Ama Taehyung'un çoktandır başkasıyla olduğunu ya da yeni sevgilisiyle olan duygularının karşılıklı olduğunu fark edememişti.
Taehyung'un umursamazca Jungkook'un kalbini nasıl kırdığını veya duygularını nasıl incittiğini düşünmek insanın kalbini çok acıtıyordu.Jungkook, Taehyung ve tanıdık gelmeyen adamın oturduğu masaya gidecekti ki Namjoon hızlıca ayağa kalktı ve arkadaşını oradan uzaklaştırdı.
Genç olanın neden birdenbire durup öfkelendiğini ve kızdığını anlamıştı Namjoon.
"Hop hop hop, sakin ol, bara geri dönüp içmeye devam edelim." Namjoon, Jungkook'un yaygara koparmasından korkuyordu.
"Hayır hyung, o neden başka bir adamla?" Jungkook Namjoon'un kollarından kurtulmaya çalışırken, göz yaşları akmaya başlamıştı.
"Sarhoşsun. Hadi onları unutalım ve eğlenelim."
Jungkook'u oturtmayı başarıp kendisi de oturmadan önce arkadaşlarına imalı bir bakış attı.
Jungkook bir soju daha kafaya dikmişti, sarhoş olduğundan dolayı az önce gördükleriyle ilgili hiçbir şey yapamıyordu. Sıcak gözyaşları pembeleşen yanaklarından akarken oturdu ve alkolün onu duygusuzlaştırmasına yardım edeceğini düşünerek şişede kalan sojuyu içmeye karar verdi.
Namjoon ne yapacağını bilmiyor ya da Jungkook'u iyi hissettirecek bir şey söyleyemiyordu.
"O neden başkasıyla? Nasıl bu kadar çabuk değişti? Gerçekten beni sevmiyor muydu? Beni hiç mi umursamadı?"
Arkadaşlarının önünde ağlayarak; ayrıldıkları ve hissettiği her şey hakkında hayal kırıklığına uğramıştı.
Güçsüz ve savunmasız görünmesi umrunda değildi, sadece her şeyin beyninden uçup gitmesine ihtiyacı vardı.Ağlamaktan yorgun düşüyorken gördüklerinden ve ayrıldıklarından etkilenmediğini kendini ikna etmeye çalışıyordu ki Taehyung'u yanındaki adamla dans pistine yaklaştıklarını gördükten sonra bütün kalp ağrıları ve yanlızlık göğsünde tekrar nüksetmişti.
"Ben neyi yanlış yaptım ki hyung?
Nerede yanlış yaptım?" dedi ve burnunu çekti.Diğerleri birbirine bakarak yutkundular. Bir şeyler söylemeleri gerekiyordu. Jungkook'u Taehyung ve yanındaki adamdan uzak tutacak bir şey yapmaları gerekiyordu.
"Ah, Jungkook, bu nasıl söylenir ki?"
Jin gergince boynunu ovalamaya başlayarak konuştu."Ne dedin?" dedi Jungkook yüzünü Jin'e çevirerek.
"Jungkook, bak, biz üzgünüz."
Jin göz kontağından kaçınarak diğer iki arkadaşına baktı."H-ha?"
Jungkook'a açıklama yapmadan önce birbirlerine endişeli bir şekilde baktılar. "Jungkook, üzgünüz, çok üzgün-"
"Üzgün olduğunuzu biliyorum sadede gel." dedi Jungkook sert bir şekilde gittikçe kırıcı olmaya başlayarak.
Sarhoş olmasına rağmen arkadaşlarının onu yanlarına getirdikten sonra yirmi dakikadır ağlamasını Taehyung'a bağladıklarını farzedebilirdi. Jungkook kırılan kalbiyle hıçkırarak ağlarken onlar sadece oturdular ve hiçbir şey yapmadılar. Ayrıca Taehyung'un ilişkisi hakkında ondan bir şeyler saklıyorlarmış gibi görünüyorlardı.Arkadaşları daha da gerilmeye başlamışlardı.
"Jungkook, lütfen sakinleş ve sinirlerine hakim ol tamam mı?" dedi Hoseok Jungkook'un kızgın olduğunu hissederek. Yanına gitmeye çalıştı ama genç olanı sarhoş bir şekilde onu itince tökezleyerek tekrar Namjoon'a döndü.
"Hayır, sadece bana ne olduğunu söyleyin; neden üzgünsünüz? Neden sakin olmamı istiyorsunuz? Benden ne saklıyorsunuz?" Jungkook göz yaşlarını silmeye çalışarak sesini yükseltmeye başladı. Aptal bir erkek için yeterince ağlamıştı, şimdi ise cevap bekliyordu onlardan.
"Jungkook, b-biz...siz hala birlikteyken Taehyung'un başkasıyla görüştüğünü biliyorduk." dedi Jin kekeleyerek.
"O kişiyi senden sonra görmeye devam ettiğini biliyorduk, kendi gözlerimizle gördük hatta. Bizimle, seninle olmaktan ne kadar sıkıldığını, işine her zaman nasıl daha fazla odaklandığından bahsetti."
"Seni aldattığını ve senden ayrılacağını biliyorduk." Sonunda bir şeyler söyleyerek bitirdi Namjoon.
Dört arkadaşın üzerine sessizlik çökmüştü adeta. Bu bilgileri Jungkook'tan saklamanın doğru olmadığını biliyorlardı ama hiçbiri onun zarar görmesini istememişti ki.
Kendisine söylenen şeylerin hepsini sindirmesi bir saniye aldı. Sözde arkadaşları gibi görünüyorlardı.
Ellerini yumruk yapıp kalktı acı bir şekilde gülümserken.
"Seni incitmek istemedik, sana söyleyec-"
"Ne zamandır?"
"N-ne-''
"Ne zamandan beri biliyordunuz?"
Hoseok cevap verdi. "Bir aydır."
"Bir aydır biliyordunuz ve bana hiçbir şey söylemediniz öyle mi? Hiçbiriniz nalet olası bir şey söylemedi." dedi Jungkook onlara bakarken.
"Bak, kulaklarını iyice aç ve beni iyi dinle Jungkook; başta buna inanmamıştık çünkü Taehyung'un öyle birisi olduğunu düşünemedik.
Ciddi olduğunu öğrendiğimizdeyse sana söylemeyi düşündük. Bu akşam da söyleyektik." dedi Namjoon savunarak."Ve bu bir ay mı sürdü? Kahrolası bir ay? Tam bir saçmalık." diyerek kükredi Jungkook.
"Jungk-"
"Adımı ağzına alma. Arkadaşım sanmıştım sizi. Neden bunu benden sakladınız? Şimdi size nasıl güveneyim?" Jungkook sesini alçaltmıştı, şimdi yüksek sesli müziğin ortasında zar zor duyulabiliyordu.
Arkadaşları çok kötü hissediyordu ama hiçbir şey söyleyemiyorlardı da.
Jungkook'un gözlerine bile bakamıyorlardı hatta."Taehyung ile arkamdan iş çevirmenizin keyfini çıkarın."
Sert sert baktıktan sonra gitmek için döndüğünde birisi kolunu tuttu.
Öfkeli ve sarhoş Jungkook, refleksle döndü ve kolunu tutan kişiye beceriksizce yumruk attı. Maalesef Jungkook'un süper gücü, öfkeli ve aynı zamanda sarhoş olması hiç iyi bir kombinasyon değildi. Yumruk attığı kişiyi yere gönderdiğinde, gözünün oldukça çürüyeceği anlaşılmıştı bile.İnsanlar etrafında dönüp ne olduğuna bakarken yabancı birisi az önce yumruklanan adama koştu.
Yumrukladığı kişinin Taehyung olduğunu farkettiğinde, muhtemelen onu korumaya gelen de 'arkadaşı' olmuştu. Ayrılmadan önce bilinmeyen adamın Taehyung'a baktığını görüp donakalmıştı oracıkta.Ayık olamazdı.
Hala ayık olan birisi böyle bir sahnenin mimarı olamazdı.
Taehyung'un ona ne kadar zarar verdiği önemli değildi, Jungkook ayık olsaydı Taehyung'a zarar vermezdi.Ama Jungkook sarhoştu çünkü tüm bunların hepsi yaşanmıştı.
Leş gibi olduğunu ve berbat hçssettiğini bildiği halde şuan bunlar önemli değildi. Jungkook sahile gelene kadar yürüdü. Manzaranın aniden değişmesiyle olduğu yerde zamanı durdurdu. Soğuk kuma doğru yürüdü ve duygularını açığa çıkararak karanlık gökyüzüne doğru bağırdı.
Muhtemelen yüzüncü kez daha gözyaşlarına boğulmuştu oturarak.Birisine, birisiyle konuşmaya ihtiyacı vardı. Arkadaşları gibi olmayan, yalnızlığını onunla paylaşacağı, onu dinleyecek birisine ihtiyacı vardı.
Jungkook telefonunu cebinden çıkarıp tuş kilidini aşağı doğru kaydırdı ve aklına gelen ilk kişinin numarasına bastı.
[Merhaba?]
~
Merhabalar
Oy ve yorum sayıları çok az, bu yüzden bölümlerin yayınlanma aralağını uzatmayı düşünüyorum.
Sayımız çoğalsın biraz değil mi?❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VOICE | Jikook [Çeviri]
FanficYanlış kişiyle sanal seks yaptığınızda ne olur? [TAMAMLANDI!] This story is written by @anicello [TÜRKÇE ÇEVİRİ]