Parayla Satılmak

23.2K 1.2K 204
                                    

Yorum ve voteleri unutmayalım

Sizi çok seviyorum.

Ömer'in Ağzından

Annem ve İbrahim dayının geçmişten gelen münasebetini öğreneli aylar olmuştu. Annemin ısrarlarına kulak verip onunla bir daha görüşmemiştim ancak öncesinde ortak iş yaptığımız için bugün toplantımız vardı. Ondan da hesabımı soracaktım, benim gözümün içine baka baka nasıl yalanlar sıralamıştı!

Kapı çaldığında, "Gel." Demekle yetindim. Gelen Mahur'du. İşlere epey adapte olmuştu, zannettiğimden çabuk öğreniyordu. "Ömer, İbrahim dayı geldi. Onu yan odaya mı alalım buraya mı gelsin?" Gözleri endişeliydi, onun bakışlarından bile anlardım ben.

Sinirlenip işleri mahvedeceğimden mi korkuyordu yoksa İbrahim dayıya bir söz etmemden mi bilinmez bu endişesi yersizdi. Benim yalancı bir adamla iş yapmamdan bu şirkete hayır gelmezdi. Onun payı neyse, ne istiyorsa verecektim ve tüm ilişkileri kesecektim.

"Buraya gelsin, zaten uzun sürmeyecek konuşmamız." Mahur koyu saçlarını omuzlarından geriye atıp aralık olan kapıyı örttü. Yanıma doğru gelirken dudaklarını kemirmeyi ihmal etmedi. Bana, sakin ol, diyecekti ama demeye de çekiniyordu. Bu konu ailevi ve hassas bir konu olduğundan dolayı ne karışmak istiyor ne de benim fevri davranabileceğimden korktuğu için beni kendi halime bırakmak istiyordu.

"İbrahim dayı buraya geldiğinde sadece kendini düşünerek hareket etmeyesin Ömer. Senin kapından ekmek yiyen onca aile var, işleri tehlikeye atma. Bu iş yeri sadece bizim ekmek teknemiz değil, Adana'da ekmeğimizi yiyen epey insan var. Alın terleri ile emekleriyle hak ediyorlar. Bir anlık sinirle insanların emekleriyle oynamayasın sakın!" Ben çalışanlarımı elbet düşünüyordum onları zarara sokacak bir şey yapmayacaktım. Evet, bu anlaşma sağlansaydı epey kar edecektik, belki işleri bile büyütecektik ama sırf daha fazla para ve büyüme uğruna ne idüğü belirsiz bir idamla iş yapamazdım. Hem Allah'ın izniyle başka kapılar elbet açılırdı, en azından hayırlı kapılar.

"Ben doğru kararı verdim Mahur'um. Kimseyi mağdur etmeyeceğim ama bu ailevi mesele olmaktan çıktı. Beni kandırıp ailemin içine kadar giren adama daha fazla göz yumamam. O adamla tüm ilişkileri kesmek en doğrusu. Sözleşmeden caymanın elbette bedeli olacak ama bu bedeli ödemeye razıyım ben."

Sözleşmenin detaylarını Mahur bilmiyordu, İbrahim dayı yeni birkaç dönüm toprak almıştı ve o topraklara bizim gibi pamuk ekmişti ancak işlerde yeni olduğu için neyi nasıl yapması gerektiğini pek bilmiyordu. Biz onun pamuklarını işleyecektik ve payını ona verecektik, elbet bizim de karımız olacaktı. İlk defa kendi pamuklarımız dışında başkasının pamuğunu alıp işleri büyütecektik. Ham pamuk çok para etmezdi, önemli olan işlemesiydi.

"Sen en iyisini bilirsin patron." Dedi nazlı nazlı. Nazı da cilvesi de öldürüyordu beni. "Şimdi çağırıyorum İbrahim dayıyı." Deyip odadan çıktı. Onun hemen ardından o adam geldi içeri. Ayağa kalkıp elini sıktıktan sonra geri oturdum. Acaba bunca yalanlara rağmen nasıl utanmadan yüzüme bakıyordu.

"Hayrola oğul, yüzün sirke satıyor." Hala yalanını sürdürmeye devam ediyordu, bu durum gittikçe tepemin tasını attırıyordu.

"Yalanlarını sürdürecek misin?" Tiksinircesine sordum zira bu durum gittikçe kötü hal almaya başlamıştı.

"Ne yala..."Daha fazla konuşmasına müsaade etmeden onu susturdum.

"Hala ne yalanları diyebiliyorsun öyle mi dayı? Hangi birisini anlatasın ki... Anamla aranda geçmişten gelen münasebeti mi, babamla değil anamla sorununun olmasını mı, yoksa hiçbir şey olmamış gibi anamın yüzüne bakabilmeni mi? Hangi birisini anlatmak istersin, hangi birine bir açıklama yapasın?" Karşımda duran adam resmen ablamın babası oluyordu. Ben bir ablam olduğu gerçeğini daha kabullenemezken bunu nasıl kabullenebilirdim? Anamın ilk kocası benim iş yaptığım adamdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AYKIŞLI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin