Artık 5 yaşındaydım. Ama 5 yaşındaki birine göre oldukça ilgi çekici bir olaydı birazdan size anlatacağım olay.
Bir süredir evde "Jim Moriarty" adındaki bir adamdan başka bir şey konuşulmuyordu.
John ve Sherlock sürekli mahkemelere katılıp sinirle geri dönüyorlardı. Bayan Hudson her ne kadar istemese de bana bakmak zorunda kalıyordu.
Sherlock çok düşünceli ve üzgün görünüyordu. Ben veya John ne zaman yanina gitsek yüzüne sevimli bir gülümseme takıyordu ama yine de üzgün olduğunu biliyordum.
Mahkemeler sonlandıktan sonraki günlerden birinde Sherlock evde keman çalıyor ben de heyecan ve hayranlıkla onu izliyordum. Her parçasını bitirdiğinde heyecanlı çığlıklar atarak onu alkışlıyordum.
Sonra merdivenlerden gıcırtı gelmeye başladı. Basta Bayan Hudson in geldiğini düşündüm. Ama sonra kapıdan kısa boylu bir adam girdi.
Yani çok kısa sayılmazdı ama Sherlock un yanında kısa kalıyordu.
Sherlock un koltuğuna oturdu. Bir sure konuştular. Adam elma yiyordu. Basta onun bir müşteri olduğunu düşündüm ama müşteriler sandalyeye otururdu. Kimse Sherlock un koltuğuna oturmazdı.
Ama konuşmaları pek ilgimi çekmemişti. Bir süre Sherlock un kemanının telleri ile oynadım.
Sonra konunun bir anda bana döndüğünü fark ettim. Sanırım bu adam Jim Moriarty di.
Jim: Küçük hediyemi beğendin mi?
Sherlock: Cinayetlerden mi söz ediyorsun? Evet, neredeyse kusursuzdu.
Jim: Hayır,hayır. Daha hoş ve küçük bir hediye.
Sherlock bir eşya bulma umuduyla etrafa bakındı. Sonra gözü bana takıldı.
Jim: Çok tatlı bir kız değil mi? Adını ne koydunuz?
Sherlock: Ben... anlayamıyorum.
Jim: Şuna bak. John dan sonra bir de bu ufaklık. Değer verdiğin insanların sayısı gittikçe artıyor. Adı ne?
Sherlock: Sherly odama git lütfen.
Jim: Hayır. Ona zarar vermem. Kim kendi çocuğuna zarar verir ki? Gerçi belki ben verebilirim.
Ben ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Sanırım Sherlock da aynısını yapıyordu.
Sherlock: Senin çocuğun mu? Ciddi misin? Jim Moriarty baba mi oldu?
Jim: Zaman insanları değiştirir. Gerçi hala bir aile adamı değilim. Irene de değildi. Gerçi ondan boyle bir şey beklemezdim. Onu kurtarmış olmama rağmen onu tehlikeye attigin için senden intikam almak istiyordu.
Sherlock: Irene Adler?
Jim: Evet?
Sherlock: Ve Jim Moriarty.
Jim: Harika değil mi?
Sherlock: Değil! Sherly bu adamı daha önce gördün mü? Lütfen bana doğruyu söyle.
Gerçekten daha daha önce görmemiştim. Ya da hatırlamıyordum. Başımı iki yana salladım.
Jim: Sherly. Ne kadar komik bir isim.
Tıpkı Sherlock gibi. Tam adın ne tatlım?Jim korkunç şekilde bana bakıyordu.
-Baba? Söylemeli miyim?
Jim: Ah! Ağlamak üzereyim. Bir de sana baba mı diyor?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Holmes
Fanfiction"D𝐮𝐲𝐠𝐮𝐥𝐚𝐫 𝐬𝐚𝐝𝐞𝐜𝐞 𝐤𝐚𝐲𝐛𝐞𝐝𝐞𝐧 𝐭𝐚𝐫𝐚𝐟𝐭𝐚 𝐛𝐮𝐥𝐮𝐧𝐚𝐧 𝐤𝐢𝐦𝐲𝐚𝐬𝐚𝐥 𝐤𝐮𝐬𝐮𝐫𝐥𝐚𝐫𝐝ı𝐫." ~SH. "D𝐮𝐲𝐠𝐮𝐥𝐚𝐫ı𝐦 𝐛𝐚𝐧𝐚 𝐝𝐚𝐢𝐦𝐚 𝐲𝐚𝐥𝐚𝐧 𝐬ö𝐲𝐥𝐞𝐫𝐥𝐞𝐫. O𝐧𝐥𝐚𝐫ı 𝐬𝐢𝐥𝐦𝐞𝐲𝐢 𝐭𝐞𝐫𝐜𝐢𝐡 𝐞𝐝𝐢𝐲𝐨𝐫𝐮𝐦...