Holmes

"THE MAN" | THE SERİAL KİLLER

"Love is a dangerous disadvantage.
Thank you for the final proof." SH.
__________________________________

Sabah olduğunda Amy kahvaltı hazırlıyordu.

Tuhaf bir şekilde heyecanlıydı.

Neşeyle "Bugün izin günüm. Sana yardım edebilirim."dedi.

"Evet bugün çok işimiz var. Neyse ki dün gece kimyasal iğneleri hazırladım. Kıyafet, makyaj vesaire vesaire..."

"Tamam. Önce kahvaltı et. Ben de seninle geleceğim."

"Hayır. Bunu konuşmuştuk."

"Lütfen Sherly. Bugün ilk kez tanışacaksınız. Tehlikeli olmaz bile. Hem tek başına gidersen..."

"Tamam. Gelmen daha iyi olur sanırım. Bir yardımcıya ihtiyacım olabilir."

"Harika!"

İkimiz de güzelce hazırlandık.

Amy "İnanamıyorum. Çok güzel olmuşsun. Neden kırmızı ruj?" diye sordu.

"Bu bir çeşit anımsatıcı."diye cevap verdim.

"Bir de ilişkilerden anlamıyorum diyorsun. "

"Gidelim mi?"

"Tamam tamam."

Oxford'a vardığımızda dün fotoğrafına baktığımız Bay Northon'u kapıda gördük.

Amy kulağıma "Bu o!"diye fısıldadı.

"Görmezden gel, kapıya yönel."dedim ama Bay Northon bizi kapıda durdurdu.

Kendinden emin bir tavırla,
"Bayan Holmes ve Evans. Yanılmıyorum değil mi?"diye sordu.

"Yanılmıyorsunuz Bay Northon." dedim en net ses tonumla.

Amy şaşkınlık içindeydi.

"Siz nasıl biliyorsunuz? Bizim geleceğimizi kim haber verdi?"

"Beni fazla hafife alıyorsunuz Bayan Evans."

"Lütfen önden buyurun. Bize çalışma alanınızı gösterin."dedim.

O önde biz Amy ile arkadan geliyorduk.

Amy'nin beti benzi atmıştı. Bir saniyeliğine elini tutup güven verircesine sıktım. Biraz kendine geldi.

Bay Northon bizi labaratuvara götürdü.

Ben elimle uzanıp iğnelerimi kontrol ettim.

Bay Northon rahat bir tavırla "Lütfen rahat olun. Burada güvenlik kamerası yok. Ya da ses kaydedici. Bu yüzden açık konuşabiliriz."dedi.

"Pekala, Bay Northon bu aramızda bir konu olduğuna göre Amy'nin dışarı çıkması daha uygun olur."

Amy öfkeyle bana bakıyordu. Bay Northon "Siz daha rahat edecekseniz neden olmasın Bayan Sherly Holmes."diye yanıtladı.

Amy bana öldürücü bakışlar atarak çıktı.

"10 kişiyi öldürdünüz. Sizi seri katil saymak için yeterli bir sayı mı?"

"Aslında daha fazla. Çok daha fazla. Ama son zamanlarda biraz dikkatsiz olduğumu kabul etmeliyim. Birilerini öldürmeden duramıyorum."

"Neden yapıyorsunuz bunu?"derken ona doğru bir adım attım.

Bunu kendini zayıf hissetmesi için yapmıştım. O da benim için aynısını istiyordu. Bir adım da o attı.

"Dediğiniz gibi ben bir seri katilim. Yalnızca istiyorum."