Holmes

YALANCI HOLMES

Stephen Northon un intihar haberini almamdan bir hafta geçmişti.

Salondaki yumuşak kanepeye oturmuş e-mailime yeni ve ilginç bir vaka gelmiş mi diye bakıyordum.

Ama tamamen bomboştu. Amy kahve getirdi.

Sohbet etmek istediği belliydi. Bir şeyler söylememi bekledi ama ben gözümü bilgisayarımdan ayırmayınca televizyonu açtı.

Sabah haberleri başlamıştı.
Amy dalgınlıkla
"Bugün için bir planın var mı?"

"Bazı kitaplar almaya gideceğim."

"Dünya üzerindeki tüm kitapları okuduğunu sanıyordum."

"Böyle bir şey mümkün mü?
Sanmıyorum. Zehirli böcekler hakkında ayrıntılı birkaç kitap bakacağım. İnternette çok yüzeysel."

"Neden böyle bir kitaba ihtiyacın olsun ki?"

"Son vakanın altından zehirli bir böcek çıkmasını bekliyorum. Ama yeterince bilgi sahibi olmadan emin olamam."

Amy arkasını dönüp kitaplığa baktı, sonra gözlerini yine televizyona çevirip
"Zaten bu kocaman kitaplıkta eksik olan tek şey böcekler hakkında bir kitap sanırım."

"Hayır daha çok eksik var. Ama zamanla tamamlarım."

"Her dilden kitabın var gibi. Neden kitapların sadece orijinallerini alıyorsun?"

"Bazen çeviride hata olabiliyor. Güvenmiyorum. Zaten anlıyorsam neden bir çevirmene güveneyim ki?"

"Güven problemleri. Kaç dil biliyorsun?"

"15 dil. Ama yeni bir şeyler bulmalıyım. Bu zehirli böcekler hakkındaki kitaplar yeni bir dil öğrenmemi sağlayabilir."

Gözlerini devirdi,cevap vermedi.

Televizyonda Stephen Northon'un intiharından söz ediyordu.

"Bu haber için biraz geç kalmamışlar mı?"

"Evet."

"Ah Sherly bak! Senin de adın geçiyor."

Amy televizyonun sesini açtı. Muhabirin Sally ile yaptığı görüşme vardı.

Sally Donavon: Stephen Northon'u uzun süre elimizde tuttuk. Ama malesef ki kaçtı. Açıkçası kimseye zarar vermeden sonlandığı için mutluyum. Birçok olayda olduğu gibi Sherly Holmes'un bu olayda da çok yardımı dokundu. Kendini gerçekten tehlikeye attı..."

Sözünü bitirmeden kumandayı Amy nin elinden kapıp sesini kıstım.

Amy biraz kızgın şekilde
"Neden sesini kıstın?"

"Kendimi bu vakayı çözmüş saymıyorum. Elimizden kaçtı sonuçta. Ayrıca Sally'nin aklına ne zamandan beri geliyoruz ki? Şöhret istemiyorum. Bunu ona söyledim."

"Gözüme şey çarptı...Stephen Northon sana mesaj atıyordu, değil mi?"

"Gözüne çarpmadı, telefonumu kurcaladın. Fark etmeyeceğimi mi sandın? Parmak izlerin bile seni oldukça ele veriyordu aslında. Eski olduğu için kilit sistemi pek düzgün değil. Bazen ne girsen kabul ediyor. Şanslı zamanlama ama şifremi asla ama asla tahmin edemezsin. Kimse edemez."

"Konuyu değiştirmeye çalışma. O seni seviyor."

"'Onunki tam olarak bir sevgi değil. Hangi kelime daha doğru olur bilmiyorum. İstek."

"Aşk."

"Belki de. Ama umrumda değil."

"Sen istediğin için kendini öldürdü."