ÇOK YALNIZ

302 37 34
                                    

Bir sabah son davamı incelerken Rosie aradı. Sesi oldukça iyi geliyordu.
Ama bunun özel bir çaba olduğu belliydi.

"Selam Sherly. Uzun zamandır konuşmuyoruz. Nasılsın?"

"Konuşmamamızın bir nedeni var sanıyordum Rosie."

"Biliyorum. Aslında hala kızgınım. Ama sana haksızlık ettim. Ama bugün... Yani ben..."

"Lafı bu şekilde dolandırmak daima bir ilişki veya suçluluk ifade eder. Hangisi?"

"Dahi olan sensin. Tahmini sana bırakıyorum dahi kız."

"Uzun bir küslük yaşamamıza rağmen çok neşeli olmana ve suçluluk ile ilgili kısmı atlattığımıza göre normal koşullarda duygusal bir ilişki varsayardım ama Ian yeni..."

"2 yıl oldu Sherly!"

"Bu tavrın da bir aşk ilişkisini tanımlıyor."

"Güzel. Doğru tahmin."

"Ben asla tahmin etmem."

"Aslında daha çok uzun zaman olmadı ama hoş biri ve..."

"Evlenme teklifi mi etti?"

"Evet."

"Senin adına çok sevindim."

"Bak Sherly, zor zamanlarımızda birbirimize destek olmadığımızı biliyorum. Ama hiç değilse mutlu zamanlarımda yanımda olmanı istiyorum."

"Elbette yanında olacağım küçük kardeşim."

Çok mutlu bir şekilde kıkırdadı. Gülüşü beni hem çok mutlu etti hem de hüzünlenirdi. Çünkü en son ne zaman böyle güldüğünü hatırlayamadım. Son olanlardan en çok Rosie yıpranmıştı.

"Bugün Joseph ile tanışmanı istiyorum."

"Bugün mü?"

"Önemli bir işin mi var? Yoksa hala birileriyle tanışmak seni endişelendiriyor mu?"

"Hı? Hayır. Endişelenmiyorum"

"O zaman işlerini erteleyebilir misin? Bu benim için çok önemli ve yalnızca sizi tanıştırmak için izin aldım."

"Aslında biraz yoğunum ama senin için biraz bırakabilirim sanırım."

"Teşekkürler ablacım. Yeri ve saati sana mesaj atarım. "

Tüm bu olanlar Rosie'yı hiç değiştirmemiş gibiydi. Oysa ben oldukça değişmiştim.
Daha kibirli, daha soğuk, daha anlayışsız olmuştum. Elbette Rosie'ye karşı "bildiği Sherly" i oynuyordum.

Diğer tüm insanlara karşı nefret edilesi biriydim. Aslında kendime bile itiraf etmeye zorlansam da kendimi kanıtlamaya çalıştığımı içten içe biliyordum.

Ne kadar zeki olduğumu göstermek yetmiyordu. Diğer insanlara da ne kadar aptal olduklarını söyleyerek kendimi tatmin etmeye çalışıyordum.

Hatta müşterilerim bile benden çekiniyordu. Onlara karşı kibar olmaya çalışsam da bazen kabalaşabiliyordum.

Sanırım bunu bir çeşit suçluluk duygusundan yapıyordum. Ben bir danışman dedektifim. İnsanları kurtarmalı veya çok geç kaldıysam vakalarını çözmeliydim.

Ama en yakınımdaki insanları bile koruyamamış olmanın üzüntüsünü yaşıyordum. Benden yardım isteyen insanlara da aynısını yapmaktan korkuyordum.

Diğer insanlar beni çok zeki, çok güzel, çok özgüvenli, çok güçlü, çok ciddi olarak tanımlıyor. Kendimi onların gözünden görmek istiyorum.

HolmesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin