Bölüm 5 -Plan-

225 45 34
                                    

Selammm ben geldim. Nasılsınız? Acayip sıkılıyorum bu aralar içim şişti, gece de uyuyamıyorum. Bi de açım yemek istiyorum ama su içsem kilo alırım. Karantina mideme hiç yaramıyo...

Neyse keyifli okumalar dilerim (kalpkalpkalp)

_______________

Uyuyamamıştım. Sadece yarım saat uyumuş sonra ise gördüğüm kabus yüzünden uyanmıştım. Zincire vurulmuş bir ruha sahiptim, sorun şu ki; Artık ne ağlıyor ne de elleri öne uzanıyordu. Yığılıp kalmıştı bir köşede ama ceset gözlerinde saf bir acıdan doğan yangının külleri savruluyordu. Evet gördüğüm kabus bunları hatırlatıyordu bana.

Saat '04.30' du ve ben oturmuş camdan esen rüzgarla savrulan sonbahar yapraklarını izliyordum. Terlemiştim, kalkıp banyo yapmalı ve gevşemeliydim. Yorgunlukla çöken bedenimi kaldırdım ve siyah çoraplarımı çıkarıp odamın köşesine fırlattım. Temizlik iyiydi ama dağınıklık umrumda değildi. Banyoya adımladım ve ışığı yakıp aynanın karşısına dikildim.

Orada gördüğüm tek şey boşluktu.

Yutkunarak üzerimdekileri yavaşça çıkardım. Tamamen çıplak kaldığımda ise direk soğuk su tarafını açtım. Sıcak soğuk çok fark etmiyordu ikisini de pek hissedemiyordum. Suyun küvette birikmesini sağladım ve hoş olduğu için suyu köpürttüm.

Sigara ve çakmak bulmak için gözlerimi etrafta gezdirdim.

Hadi ama... odamın ve banyomun her yerine sigaralarımdan koyardım, mutlaka olmalıydı.

Elbette vardı.

Gözüme kestirdiğim paketi ve yanında ki çakmağı hızla kaptım. Çabucak bir dalı çıkarıp vişne çürüğü renginde dudaklarıma kıstırdım. Çakmağı da çakıp sigaranın ucuna yaklaştırdım ve yaktım. Zehirli bir nefes ciğerlerime çektiğimde, gözlerimi yumdum. Tadı enfesti. Dumanı, ağzımın içine yayılıyor, damağıma imzasını atıyordu. Dilimi ağzımın içinde gezdirerek tada daha aşikar olduğumda beklemeden küvete girdim.

Su tenime temas ettiğinde ürpermeden tüm bedenimi yerleştirdim. Saçlarımda suya girdi ve köpüklerin arasında kayboldu. Çabucak sigaramı içmeye koyuldum ve çıkan dumanlara bakarak derin bir nefes aldım.

Piç Bora yüzünden erken çıkacaktım bugün. Aslında çok da şey etmiyordum, işime gelirdi ama onun söylediği bir şeyin işime gelmesi sinir bozucuydu. Çenemi omzuma sürttüm ve homurdandım.

Gün ağarıncaya kadar suyun içinde zihnimde ki sessiz çığlıkları ve acı dolu iç çekişlerini dinledim.

Yine bir şey hissetmedim.

Sanki zihnim benden bağımsız bir şekilde yas tutuyordu, benim hissizliğimi umursamıyorlardı. Olsun bu da benim umrumda değildi.

Bedenimi iyice temizledim ve küvetten çıktım, ardından çabucak etrafı toparladım. Tenim beyaz olduğu için çabuk kızarıyor ve morarıyordu. Şimdi ise soğuk suda kaldığım için morarmaya çok yakındı.

Aynanın karşısına geçtim.

Sırtımı döndüm.

İrislerim hafifçe büyüdüğünde sırtıma dokunamadım. Şaşkınlık değildi bu, sadece onlara bakmazdım, istemezdim ama gözüme çarpmıştı.

Sırtımda keskin kemer izleri vardı.

Daha fazla bakmak istemeyerek başımı serice önüme çevirdim başımı. Sert bir nefes bırakarak dişlerimi sıktım ve bornozumu giyinip banyoyu terk ettim.

Bir an önce gitmeli ve şu havadan kurtulmalıydım. Siyah iç çamaşırlarımlarımı giyinip mahrem bölgelerimi örttüm. Üstüme hardal renkli bol bir kazak, altıma ise dar mavi kotumu geçirdim. Kazağımın önünü pantalonumun içine soktum ve saçlarımla ilgilenmeye başladım.

İNTİKAM OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin