Bölüm 2 -Geçmiş-

505 71 67
                                    

Merhaba ikinci bölüm ile karşınızdayım, şöyle bir şey var ilk iki bölüm kendi anlatımımla olacak üçüncü bölüm ve sonrası Elfida'nın anlatımıyla olacak.

Keyifli okumalar dilerim.❤
____________

                         Geçmişten bir sahne
                                      -15 yaş-

Yağmurların sel olup zihnin kuyusuna aktığı bir gecede, genç kız yorgunluğu baş edinmiş göz kapaklarını irislerinin üzerine örtmüştü. Küçük bedeni, esir alınmış bir ruhun ete kemiğe bürünmüş haliydi.

Üşüyordu, dişleri birbirine çarpıyor, titriyordu.

Ateşi vardı Elfida'nın.

Ellerini kollarına sarmış ısınmaya çalışıyordu. Saç diplerinden akan ter damlası ensesi boyu kayınca kızın mavi irisleri yorgunlukla açıldı.

Aynı tavan.

Aynı kabus.

Kabuslar bile biterdi değil mi? Peki bu niye bitmiyordu?

Acaba annesi neredeydi?

Babası öldükten sonra gitmiş bir daha da gelmemişti.

Sanırım terk edilmişti.

Zihninin yarattığı kaosu kapının dışına itelemek ister gibi başını çevirdi ve ortada ki küçük, eski sehbaya baktı. O, kendi yaşıtlarıyla beraber çok önceden buraya hapsedilmişti.

Genç kız çoğu zaman anlam veremiyordu, onları hapsettikleri bu küf kokulu evden kaçmak istiyor ama yapamıyordu. Artık emindi, her gün Kamber'in boynuna sapladığı o şırıngalar yüzündendi.

Kamber... şerefsiz adinin tekiydi. Küçücük yaşta babası ölüp, annesi terk eden bir çocuğu almıştı ve onlara bir şeyler sattırarak para kazanmaya çalışıyordu.

Üstelik amacı bir tek bu değildi.

Fakat yaptığı en boktan şey, hem onlara şiddet uyguluyor, hem de taciz ediyordu.

Bu kelimelerle ifade edilmeyecek kadar büyük bir şerefsizlikti.

Elfida dik kafalıydı, güçlüydü. Güçlü olmasa kaldıramazdı zaten, çünkü kafa tutuyor diye daha çok yakıyorlardı canını.

Ve... dokunuyorlardı.

Elfida  bunu engellemeye çalışıyor ama yapamıyordu. O şırıngaları vurdukları an, büyük bir uyuşkluk çöküyor ve sürekli kusuyordu.

Zaten bu yüzdendi gözlerinin cesetliği.

Başını kaldırıp iri gözlerini kırpıştırdı. Arkadaşları neredeydi, yine mi onları bir şey satmaya göndermişti! Çıkan ateşini ve uyuşan bedenini umursamadan eski koltukta dikeldi. Siniri, hırsını dindirmeden bacaklarını sarkıttı ve beyaz çorapla sarınmış minik ayaklarını zemine bastı.

Ayağa kalktığı ilk an sendeledi ama sorun etmeden odanın çıkışına yöneldi. Ter damlacıkları bir bir süzülüyor, kızı bunaltıyordu. Midesinde ki keskin ağrıyı bastırmak için elini zayıf olan karnına bastırdı. Koridora ulaşınca yan odadan bir takım sesler duydu.

"Şırıngaları elbette vuruyorum, hepsinde farklı seyrediyor..."

Genç kız odanın kapısına yanaştı. "Ekin çok ağlak oldu fakat bağzıların da işe yarıyor. Elfida? O sürtük çok dik kafalı fakat eğiteceğim onu."

Kızın sinir kat sayısı yükselirken eş zamanlı olarak içeri girdi. Kamber kızı görünce buz kütlesine dönüşmeye başlayan harelerine baktı ve pis dudaklarını adice kıvırdı. "Kapat şimdi, eğiteceğim sürtük geldi." Bir kaç saniye sonra telefon kapandı.

İNTİKAM OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin