Bölüm 3 -kağıt-

470 63 87
                                    

Selamm yeniden multideki Elfida bu arada onu da söyleyeyim. Nasılsınız bu arada iyisinizdir umarım, iyi olun. Neyse direk bölüme geçelim.

Keyifli okumalar dilerim.❤
___________

Hissiz bir ruhu gülmeye zorlamışlardı. Bilmiyorlar mıydı, hissetse ilk işi acılarına yas tutmak olacak? Ufacık tebessümü haram kılan zihnimin mahzeninde üzülüp ağlamaya da yer yoktu.

Ne bir çığlık, ne bir hıçkırık.

Uyku tutmayan bedenimi yatakta dik ettim. Siktir! Halsizdim ama uyuyamıyordum. Sıçmığında sıçmığı bir histi. Komidinin çekmecesine döşediğim parliamentlerimden bir paket çıkardım. Bir dalı dudaklarım arasına koydum ve çakmağımı çıkarıp sigaramın ucunu ateşe verdim.

Hmm, bu tada aşıktım.

İçerisi duman dolmasın diye pencereyi açtım ve uçuşan saç tellerimi zapt etmeye çalıştım. Ceset mavisi gözlerim abajurun yanında ki kağıda kaydı. Siktiğimin kağıdı, ne vardı ki onda! Göz devire devire kağıda uzandım ve ardından açtım.

Sevgili Elfida;

Bu kağıdı aldığında sinirlenip bir kenara fırlatmak isteyeceğini biliyorum, ama içinde ki o güdüyü bastıramayıp okuyacaksın. Direk söyleyeyim; şu ana kadar yaşadıklarını, çektiğin acıları gördüm. Sessiz çığlıklarını duydum... emin ol, kötü şeyler yaşayan tek sen değilsin o yüzden onlar içinde bu notlar var. Verilen adreste toplanacağız, intikam için. Bana güven ya da güvenme bu senin bileceğin iş. Elimde bilgiler var. Gerçek bu Elfida. Gerçek, gerçek olmayı dilemeyecek kadar acıyor.

-Engin.

Ne sikim bi kağıttı bu! Üstelik yaşadıklarımı nereden bilebilirdi. Evet, almam gereken büyük bir intikam var fakat onlara neydi?!

Uff, siktir et uyuyacağım.

Sigaramı bitirdim ve camdan atıp başımı yastığa koydum. Uyumalıydım, yarın işe gidecektim. Deniz'i Lalin'e bırakacaktım, teyzeleri gelmişti ve Deniz'in yaşında oğulları vardı. Deniz utangaç bir çocuktu, çekinirdi ama Lalin'i tanıdığı için çokta sorun olmaz diye düşünüyordum.

İrilerimi tavana diktim. Çoğu kişi bu tavana bakınca türlü türlü şeyler düşünüyordu. Onları anlayamıyordum.

Tavan işte a*ına koyayım.

Sabah erken uyanmıştım. Deniz de uyanmış olabilirdi erken uyanan bir çocuktu. Siyah üstümün altına siyah bir kot giyindim ve saçlarımla ilgilendim, seviyordum onları. Tepeden sımsıkı bağladım, lensimi taktım ve ardından hafif bir makyaj yaptım. Hazır olunca kendime son bir bakış atıp komidinin üzerinde ki parliament paketimi cebime attım.

O sıra da kapım çalındı. "Abla?" Gözlerimi kısarak kapıya baktım. "Gel bir tanem." Diye mırıldandım. Kapı yavaşça açıldı ve Deniz minik adımlarıyla içeri girdi.

"Günaydın beyefendi."

Hoşuna gitmiş olmalı ki kıkırdadı. "Günaydın ablacığım." Üstünü giyinmişti, biliyordu gideceğimizi. Yanına yaklaştım ve eğilip saçlarının üzerine dudaklarımı bastırdım. "Yine çok yakışıklı olmuşsunuz bakıyorum."

Kızardı, çok utangaçtı. Uslu olmasının en büyük payı zaten buydu. Utangaçlığı yaramazlığını örseliyordu. "Teşekkür ederim. Sen de çok çok güzel olmuşsun ya."

Kokusunu içime çektim. "Sizden böyle şeyler duymak ne hoş." Küçük omuzlarını silkti. "Kocaman mutlu olduysan hep söylerim ki ben."

"Evet, kocaman mutlu oldum."

İNTİKAM OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin