0.6

742 25 0
                                    


MULTİDE PAMİR VAR.


KEYİFLİ OKUMALAR.
ŞARKIYI UNUTMAYINN.








_______________☁️_______________












~İnci'den

     Hafif tebessümümle okuldun merdivenlerinde sınıfa doğru çıkıyordum.

             Merdivenleri görünce tüm tebessümüm solmuştu tabii. Kendi kendime konuşmaya başlamıştım.Hayır anlamıyorum bir de biz on ikinci sınıfız ders çalışmak için enerjiye ihtiyacımız var ama bizim okul on ikinci sınıfları en üst kata yerleştirdiği için sırtımda çantayla çıkana kadar ölüyordum. Soru sormak için her teneffüs en alt kattaki öğretmenler odasına gitmek de promosyon gibiydi zaten. Keşke Pamir yanımda olsaydı, koluna tutunarak çıkardım koala gibi. 

        Ben böyle saçma düşüncelerle merdivenden çıkarken hâlâ dudaklarımı oynatarak saydırmaya devam ediyordum tabii.

Sizin aklınıza tüküreyim ben, böyle merdiven mi olur, beş kat ne demek, eşek ölüsü gibi çantayla bir de, allah sizi akıl nimetinden eksik mi bıraktı okul müdürüm?

    Son bir kaç basamak kala şaşı halde   burnumun ucuna gelen saçı üflemeye çalışırken karşımda iki tane insan silüeti görüyordum, yani bir de olabilir çünkü şu an şaşı bakıyordum. Bir kez daha tüm nefesimle saçımı üfleyip kenara gönderirken gözlerimi düzeltim tam karşımdaki kişiye baktım. Ve normalde yapmayacağım bu şımarıklığı alakasız birilerinin karşısında yapmak çok utanç verici olmuştu.

              Merdivenin tepesinde dikilen kişiler tabii ki tahmin ettiğim gibi -ler değil sadece bir kişiydi o da şu gıcık ve huysuz olan Kuzey'di.Arkasında da Koray vardı ama ben bir kişiyi iki gibi gördüğüme çok emindim.


            İlk baktığımda güler gibilerdi sanki ama göz göze gelince Kuzey'in yüzü mahkeme duvarına dönmüştü ama Koray gülüyordu bana. Koraya gülümseyi sağa doğru kaydığımda karşımda olan Kuzey de sağa kaymıştı sonra sola sonra sağa derken tam altı kez bunu yaptık ben artık patlama raddesine geldiğim için cebimden kalem ve defteri çıkartıp sövgülerimi yazdıktan sonra kağıdı kafasına atıp yanında geçecektim. Ama daha defteri çıkarmaya bile yeltenmeden Kuzey bozuntusu "işaret dili biliyorum." Dedi.

         O an ki gazla nerden bildiğini umursamadan "ÖNÜNE BAKSANA OYUN MU OYNUYORUZ BİR SAĞA GEÇİYORSUN BİR SOLA YOL VERMEK BU KADAR MI ZOR"

          Şaşkın şaşkın bana bakıyordu Ben bile kendime şaşırmıştım açıkcası böyle bir tepki verdiğim için sonra derin nefes alıp "bak bir sürü kat çıktığım için sinirlendim o yüzden öyle yükseldim bir an kusura bakma." Ellerimi havadan indirip yanından geçip gidiyordum ki kolumu tutmasıyla çekip korkuyla ona bakmam bir olmuştu.

     Evet, o lanet günden beri insanların -ailem ve arkadaşlarım hariç- bana dokunmasında nefret ediyor ve korkuyordum. Sanki yaşananları hatırlıyordum tüylerim diken diken oluyordu.

       Ani hareketim yüzünden kendini gere çekmek zorunda kalmıştı Kuzey, "kusura bakma, özür dileyecektim o yüzden tuttum kolunu. Özür dilerim tekrardan." Beni, bir elimle tam onun tuttuğu yeri tutarken arkasında bırakıp hızlıca merdivenlerden aşağı gitmişti. Kafamı çevirince Koray'ın aynı yerde durduğunu görünce şaşırmıştım ama o bana gülümseyip 'iyi dersler güzellik.' dedikten sonra ben de ona gülümseyip yürümeye başlamıştım.

     Ben sınıfa geçince kızlar bir değişik olduğumu söylemişlerdi. Olanları onlara anlattıktan sonra Pırıl "Ay salak bu çocuk, Bizimkiler iyi ki kavga etmişti geçen yıl ha, neyse ne diyordum, adı gibi vallahi, Kuzey Kutbundan gelmiş mübarek, ama Koray hiç öyle değil bak çok kibar çocuk. O gruptaki en kibar kişi hep oydu zaten ayrıca bak şimdi bana inci ben diyorum ki-"

siyah inci [yarı texting] *düzenleniyor*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin