MULTİDEKİLER; İNCİ, PIRIL, MİRA ÜÇLÜMÜZ GİBİ DÜŞÜNELİM.
Keyifli okumalar.Mesajı okuduktan sonra resmen şok geçirmiştim. Benim numaramı nerden bulmuştu, Onur'u izlediğimi nasıl anlamıştı ve en büyük sorun, BU KİM?
Kendime gelip telefonumu hararetli şekilde dedikodu yapan kızlara uzattım ve okuduktan sonra bir bana bir telefona bakıp tekrar bana baktılar ve o an Mira'nın sesini duydum;
"Yalnız İnci'm bu kimse manyak bakmış sana çünkü ben bile sen söyleyene kadar Onur'a baktığını farketmemiştim."
"Aynen İnci bu nasıl ferketmiş anlamadım." diyen Pırıl'ı onayladıktan sonra ellerimi hareket ettirip;
'Şu an burada o yüzden sessiz olun ve sizce cevap vermeli miyim? '
Daha kızlar cevap vermeden bir mesaj daha gelmişti ve üçümüz de telefonun ekranına yaklaşıp mesajı okumaya başlamıştık;0552 *** ****; Mira haklı, manyak bakıyorum sana ve evet, sen de haklısın Saf İnci, tam şu an buradayım.
Mümkünmüş gibi ben gözlerimi biraz daha açarken şaşkınlıkla Pırıl'ın sesiyle kendime geldim;
"Kalkın ayağa askerlerim, burada daha fazla gözetlenmemeliyiz." Ben o an Pırıl'ın dediğini komik bulduğum için kıkırdarken Ekin; "Noluyor fıstıklar?" demişti ben ona Pırıl'ı işaret ettikten sonra o da Pırıl'a baktı. O arada Ege de bakışlarını ikizine çevirip noluyor dercesine gözünü kısmıştı. Pırıl hepimize cevaben masanın ortasına doğru yaklaştı ve fısıldayarak; " İnci'mizin sapığı var aşkımlar." demişti. Ben şaşkın ördek gibi ona bakarken Ege bir anda sesini yükseltip "Neden bahsediyorsun sen Pırıl?"demişti. Pırıl hemen ikizine bakıp "Bahçeye çıkalım, anlatacağım düzgünce."diyip arkasını döndü ve çantasını tek omzuna takıp tekrar bize döndü ve hepimiz onun "E hadi amaaa!" demesiyle ayağa kalkıp kantin çıkışına doğru yürümeye başlamıştık.
Biz tam kapıdan çıkacakken Pamir bize doğru geliyordu."Neden kalktınız, zilin çalmasına daha yarım saat var." derken kolunu omzuma atıp saçıma da bir öpücük kondurmuştu.Mira hemen sessizce "İnci'nin sapığı var onu konuşacağız Pamir." demesiyle Pamir kızgın boğa gibi bana bakınca hemen ellerimi sallayıp yok öyle bir şey dercesine kafamı sallamıştım."E ne diyor o zaman bu Deli Mira?" demişti gruba doğru. Ekin hemen lafa atlayıp "Pamir de biliyor deli olduğunu Mira, fark etmediysen diye söylemek istedim." diyince Ege olası bir tartışmayı engellemek için Pamir'e doğru, "Boşver sen şunları, boş konuşuyorlar yine. Pırıl anlatacak ne olduğunu bahçeye çıkalım da." demişti ve beraber bahçeye çıkıp ağacın altındaki banka gittik.
Pamir beni yanına çekip oturttu ve Pırıl hariç hepimizin o an oturduğunu farkettim.Daha sonra Pamir, Pırıl'a dönüp "Anlat güzelim." demişti. Pamir hepimize karşı bir abi gibiydi. Hatta gibisi fazla direkt öyleydi bizim için.
Pırıl benden telefonumu isteyince hemen ona uzattım ve;"Şimdi biz hep beraber kantinde otururken İnci her zamanki gibi Onur'u kesiyordu."
Pamir o an kızgınca bana bakınca ben ona salak gibi sırıtmıştım o da kafasını sağa sola sallayıp geri Pırıl'a dönmüştü. Demiştim ya tüm grup Onur'u da onu sevmemi de sevmiyordu.
"Sonra işte o Onur'a bakarken telefonuna mesaj gelmiş diyerek telefonu bizimkilere göstermeden mesajı okumaya başlamıştı. daha sonra konuşmalarımızı da anlatınca "işte böyleeee." diyerek ellerini iki yanına açmıştı.
Pamir'in "Kim lan bu?" sorusuna ellerimi kaldırıp "E biz de onu soruyoruz zaten." diye dalga gecmemle onu "İnciii" diyen sesini duymam bir olmuştu
Ben ağızıma fermuar çekme işareti yaptıktan sonra kollarımı bağlayıp arkama yaslanmıştım.
"sorgulatalım numarayı, bulalım sonra dövelim kapansın abicim konu."
diyen Ege'ye tabii ki diğer ruh hastamız Ekin onay vermişti."Aynen abi dalalım bir güzel tamamdır bu iş."
Mira kızarak "Saçmalamayın, ayı mısınız siz. Daha ne amaçla attığını, kimin attığını bile bilmiyoruz, siz gelmiş dövelim diyorsunuz.Delirtmeyin beni." demiş ve Ekin'den de"Sen zaten delisin fıstığım." yanıtını alınca hepimiz gülüşmüştük.
"Dalga geçmeyin, deliyse bizim delimiz." diyen Ege'ye Mira havadan öpücük atmıştı ve biz onların bu haline bir kez daha gülmüştük.Ben hemen ayağa kalkıp onların karşısına geçtim ve Pırıl'a da oturmasını işaret ettikten sonra ellerimi kullanarak;
"Bence çok da umursamayalım. Bir yazar iki yazar cevap vermeyince vazgeçer." dedim.
Hepsi de beni onaylayınca tamamdır işareti yapıp hepsine gülümsedim ve tam o an zil çaldı. Hepimiz sınıfa doğru ilerlerken, okulun en sinir bozucu olan ama kendini havalı sanan ve geçen yıl bizim erkeklerin kavga ettiği gruptan, içlerindeki en tatlı gelen Koray ile çarpışmıştım.
Hemen ona bakıp ellerimi havaya kaldırıp özür dilemiştim. Tabii o bunu anlamamıştı. O yüzden hemen cebimden küçük defterimi ve kalemimi çıkaracakken, huysuz olanın, yani Kuzey'in sesini duymuştum; "Özür diliyor, Koray." diyip yanımızdan geçip gitmişti. Ben de Koray'a dönüp kafa sallarken o gülümsemiş ve "Sorun yok güzellik, ben özür dilerim." Demişti.
O arada Pamir'in gür sesi kulağıma ulaştı;
"Güzelim, hadi." hızlı hızlı ona yürümeye başlamıştım. O da kolunu omzuma attıktan sonra bizimkileri takip ederek sınıfa çıkmıştık.Çoğu dersi severdim ama Biyolojiyi bir türlü sevememiştim. Ama notlarım tüm derslerimde olduğu gibi onda da çok iyiydi. Çünkü fazla asosyalliğin getirisi olan ders çalışma işini layığıyla yerine getiriyordum. Sadece kendi arkadaşlarımla konuştuğumdan, zamanımın çoğunu ders çalışarak geçiriyordum.
Yanımda oturan Mira; " İnci dersi dinle kız zilli." demişti.
Ona tebessüm edip kafamı tahtaya çevirdim biraz daha dersi dinledikten sonra aklıma şu bilinmeyen numara gelmişti.
Acaba tekrar mesaj atarı mıydı ve kim ki benim bu kadar yakınımda olup dikkatli olan kişi diye düşüncelere boğulmuşken bir anda silkelenip kendime geldim ve mesaj atarsa da bana ne engel atarım olur biter deyip okul gününün bitmesini biraz ders dinleyerek biraz Onur'u düşünerek beklemiştim.
Ben kafamdan böyle savuştururken işlerin öyle bir raddeye geleceğini nereden bilebilirdim ki?
YAVAŞ YAVAŞ GİRİŞ YAPIYORUZ HADİ BAKALIM.
SİZCE İNCİ'nin BAHSETTİĞİ DİĞER GRUPLA NEDEN KAVGA ETTİLER?
OY VERMEYİ UNUTMAYINN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
siyah inci [yarı texting] *düzenleniyor*
Novela Juvenil*BS'den bir yeni mesaj* "Sen benim kötülüğü iyiliğe, karanlığı aydınlığı çeviren İnci'msin. Sen benim Siyah İnci'msin." 2 Arkadaş grubu,10 kişi. Ve bir anonim. Kendi arkadaş grubundan başka kimseyle iletişim kurmayan, kuramayan İnci bir anoni...