Love Superiority

1,2

Jennie'den

"Aç lan kapıyı!!!! Siktirtmeyin lan!!" Sabaha kadar bağırmama rağmen odaya kimse gelmemişti. Tanrım, kafayı yemek üzereydim. Kimse beni görmezden gelemez!

Yaklaşıp kapıya tekme attım. "Sikerim!! Çıkar lan beni buradan!!" Kimse duymuyormuş gibi geliyordu. Ama duyuyorlardı. Dün kızlarla yaptığımız efsane planları yememişlerdi. Kahretsinki anlamışlardı. Sonrada bizi odalara kilitlemişlerdi. Ayağımdaki ayakkabı bir yere fırlamıştı.

Saçlarım dağınık üstümdeki dünden kalma elbisede kırışıktı. Dünden beri tek bir damla uyku bile uyumamıştım. Yorgunluktan ölüyordum. Ama burada kilitli bir şekilde uyuyamazdım. Tanrım, Rose için endişeliyim. Fobisi vardı. Kilitli kalırsa odadaki duvarların üstüne üstüne geldiğini ve boğulduğunu sayıklardı.

Umarım durumu şuan iyidir....

Yaklaşıp kapıya sert yumruklar indirmeye devam ettim. "Açç!! Eşkiyamısınız lan!! GD sizi sikince görecem ben sizi!!"

Bir anda kapı kilidinin sesini duyunca içeri Taehyung aptalı girdi. İfadesizce bakıyordum. "Bok siker." Gö devirip parmağımı kaldırdım. "Kimsiniz oğlum siz!! Siz kimsinizde Odal'ı alıkoyuyorsunuz! Sikerim lan sizi! Teker teker si-" eliyle ağımızı kapattığında şaşkınca ona bakıyordum.

Gözlerime baktı. "Küfür etme. İki dakika bir sus!" Göz devirip elini ittirdim. "Ederim lan sanane!! Ağız benim!" Göz devird. "Hadi ya! Yemin et!" Bağırdım. "Oğlum bak seni sikerim!" Kaşını kaldırdı. "İsabet olur." Kaşımı çattım. "Pardon?"

Göz devirdi. "Boş yapmayı kes diyorum!" Göz devirdim. "Boş yapsaydım şuan burada olmazdım zaten!" Nefes verdi. "Jennie. Bir dur artık." Omuzlarımı tutup gözlerme baktı. "Seninle iki insan giib konuşmak istiyorum! Sadece 1 günlüğüne şu içindeki vahşiyeti sessize alsan!" Göz devirdn. "Neden? Neden böyle bir şey yapayım ki?" Gözlerime bakmaya devam etti. "Rica ediyorum."

Nefes verdim. "Denerim....Ama çok umutlanma!" Göz devirdi. "Bir yerlerin acır." Nefes veridm. "Seni hiç sevmiyorum." Göz devirdi. "Ben sana ölüyorum zaten."

"Rose sakin!!"

Bir bağırma sesiyle yerimizden sıçradık. Tanrım, bu olamaz. Korktuğum şey! Taehyung şaşkınca bana döndü. "Bu neydi?" Bağırdım. "Rose o iyi olmaya bilir!" Taehyung odadan çıkıp koşmaya başladığında peşinden koşmaya başladım.

Bir odanın önünde durup içeri girdi. Bende içer daldım. Rose bir kenarıda tepinip sayıklarken Jimin şaşkınca onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Lisa'nın bağırış sesi kulaklarımı doldurdu. "Bırak lan!! Rose'nin yanına gitmem lazım!!" Jisoo'da bağırıyordu. "Sikerim!! Rose!!"

Hızla yaklaşıp Rose'nin yanına eğildim. Saçlarını okşamaya başladım. "Rose...Sakin ol..Şşş her şey geçti." Derin derin nefesler alıp veriyordu. Arkamda beni izleyen Taehyung ve Jimin'e döndüm. "Çıkın dışarı!!"

Yerlerinden sıçradılar. İkiside birden hızla dışaır çıktıklarında Rose'ye döndüm. Kapı sesiyle saçını okşadım. "Bitti tamam sakin ol."

Nefes akışı düzene girdiğinde rahatlıkla nefes verdim. Bana bakıp soluk verdi. "Sağol Jen." Nefes verdim. "İyisin öyle değil mi?" Başını salladı. "Evet daha iyiyim."

Ayağa kalkıp koluna girdim. Omu ayağa kaldırdım. "Sorun yok kendim yürüyebilirim." Başımı salladım. "Peki." Kolunda ayrıldığımda hafif tökezkesede toparlandı. Odanın kapısını açtığımda koridor bomboştu. Üstümüzüe doğru koşan Jisoo ve Lisa dışında kimse yoktu.

Hızla gelip Rose'ye yaklaştırlar. Lisa telaşla elini Rose'nin başına koydu. "Hey! Sen iyi misin?" Rose gülümseyerek başını salladı. "Sakin olun iyiyim." Jisoo'da telaşlıydı. "Çok korktum." Rose gülümsedi. "Jennie son anda yetişti. İyiyim merak edilecek bir durum yok."