1,7

420 43 29
                                    

Jungkook'tan

Yavaş yavaş gözlerimi açtığımda etrafa boş boş kısık gözlerle bakmaya başladım. Kolumda takılı olan serum, üstümdeki hastane önlüğü ve yorgun bedenim beni rahatsız ediyordu. Yatakta yavaşça doğrulup nefes verdim. Şu halime bak?

Ayaklarımı yere koyup yavaşça ayağa kalkmaya çalıştım. Ama karnımda hizsettiğim acıyla inledim. İçeri bir anda doktor girdiğinde ona döndüm. "Jungkook bey. Ayağa kalkamayın. Yaranız henüz daha çok taze.." gözümü ovculadım. "Bana ne oldu Doktor?" Elindeki rapora vakıp bana geri döndü. "Karnınıza arabanın ön camı girdi. Derin bir kesik olmadığı için çok hasar görmediniz.."

İçeri Taehyung girdiğinde bana güldü. "Boşver sen onu doktor. O ölmez sen merak etme." Doktor göz devirdi. "İşimi engelliyorsun Taehyung." Gülerek ona yaklaşıp sarıldı Taehyung. "Nasılsınız hocam?" Doktor gülümsedi. "İyiyim Taehyung. Bize getirdiğiniz sürekli hastalar sayesinde para kazanıyorum."

Adam orta yaşlıydı. Ama çokta tatlıydı. Taehyung göz devirdi. "Yapma baba. Biz kötü insanlar değiliz.." adama gülümsedim. "Doktorum sizseniz asla endişelenmem Song amca." Song amca güldü. "Jungkook. Oğlum bir çıkmadın şuradan!" Gülümsedim. "Vallahi bende anlamadım."

Taehyung'un annesi ve babası onu çok küçükken terk etmişlerdi. Song amcada onu evlat edinip ona sahip çıkmıştu. İyi, çalışkan, dürüsürt ve dostane biriydi. Onu gerçekten seviyordum. Ve inanılmaz saygı duyuyordum. Babam yanımda olmadığı zamanlar Jimin ve banada baba gibi hissettiriyordu kendini..

Song amca gülerek koluma vurdu. "Bırakın artık şu işleri. Gençliğinize yazık." Gülerek göz devirdim. "Merak etme Song amca. Yakında bırakırız." Güldü. "Beni geçiştiremezsin delikanlı." Taehyung güldü. "Tamam baba. İzin verelim Jungkook azıcık dinlensin." Song amca kaşlarını çatarak Taehyung'a döndü. "Sus! Babana işini mi öğretiyorsun?!" Güldüm. "Aynen! Sen kimsin lan!" Çatık kaşlarla bana döndüğünde susup gülmeyi kestim.

Odadan çıktığında Taehyung ban dil çıkarıdı. "Şerefsiz." Diye murıldandı. "Sen bana kaf etmede git Lisa'ya bak." Bir anda duraksadım. Yüzümü endişe ve korku kaplamıştı. Kolumdaki serumu koparıp ayağa kalktım. "Haklısın."

Taehyung beni durdurmaya çalıştı. "Saçmalama. Önce iyileş sonra git!" Yüzüne dönüp kolunu ittirdim. "Hayır Taehyung! Benim aptallığım yüzünden o kız orada yaşam nücadelesi veriyor. Ben onu öldürüyordum." Taehyung titrek sesle konuştu. "Hayır. Bu doğru değil. Sadece bir kazaydı." Bağırdım. "Değildi! Lastiklerim kaydığında direksiyonu onun arabasının üstüne sürdüm. Ve o arabasıyla altımda kaldı!"

Taehyung nefes verirken içim yanıyordu. Onu öldürüyordum. Umarım başına bir iş gelmezdi. Taehyung önümden çekildiğinde burnumu çekip hastane kıyafetimle odadan çıktım.

Karnım yanıyordu. Arabanın camının bir parçası karnıma girmişti. Ama umurumda bile değildi. Korku ve endişeyle yürümeye devam ettim. Koridora geldiğimde Taehyung'a döndüm. Başını sallayarak yürümeye başladı.

Onu takip ediyordum. Lisa'nın odasının olduğu koridora geldiğimizde duraksadım. Jisoo koltuklarada oturuyordu. Jennie ve Rose yoktu. Jisoo'nun yüzündeki hüzün, acı ve korku beni ürkütmüştü. Başını kaldırıp beni gördüğünde hiddetle ayağa kalktı. Üstüme yürümeye başlarken bağırdı.

"Seni adi piç!!! Senin yüzünden Lisa bu halde! Ölürse ne bok olacak aptal şey!"

Namjoon hyung arkasından gelip kollarını tuttu. "Sakin ol Jisoo." Jisoo ellerini ittirip bağırdı. "Nasıl sakin olayım!! Bu mal şey yüzünden o orada ölmek üzere!!"

Love SuperiorityHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin