1,6

410 45 10
                                    

Rose'den

"Lisa!! Lisa!!" Çığlıklar kulağımı doldururken ekana döndüm. Jisoo'nun duyduğum ağlamalı çığlığı her şeyle bağlantımı kesti. "Lisa!!" Öyle ağlayarak bağırmıştı ki..

Jennie hızla yanıma gelip beni sarstı. "Rose!! Lisa!!" Ona dönüp tuttuğum göz yaşlarımı saldım. "Jennie! L-lisa!" Yanımda duran Jimin bağırdı. "Jungkook!"

Hızla koşmaya başladığında Jennie'yi bırakıp arkasından koştım. Ekranda görünene göre Jungkook'un arabası Lisa'nın arabasının üstünden geçmişti. Jungkook kenara tepe taklak fırlarken Lisa'nın arabası parçalanmıştı.

Jimin'in arkasından deli gibi koşarken Jennie'de arkamdan geliyordu. Jimin bir yandan bağırarak ağlıyordu. "Jungkook!!" Enkazın yanına geldiğimizde yavaşça durduk. Jimin önden bağırdı. "Jungkook nerede?!!"

Lisa'nın arabasının yanına yaklaşıp durdum. Hayvan gibi ağlıyordum. Jimin'de bağırıp ağlıyordu. "Jungkook!! Kardeşim nerdesin?!" Jennie yanımıza geldiğinde yaklaşıp arabanın parçlarına tekme atıp bağırıyordu. "Lisa!! Lisa!!"

Bir öksürme sesi duduğumda ağlamayı kestim. Jimin iç çekti. "Jungkook..." hızla arabaya yaklaşıp parçaları çekiştirdi. Onu izliyorduk sadece.

Bize dönüp bağırdı. "Yardım etsenize!!" Jennie'yle yutkunup birbirimize baktık. Hızla araba parçalarını çekiştirmeye başladık. Bir ele dokunduğumda geriledim. "Jimin!..." bana döndüğünde parmağımla gösterdim. "Jungkook orada.." gösterdiğim yere bakıp hızla tuttuğum eli çekiştirdi.

Zorla Jungkook'u 3'ümüz arabadan çıkarttığında Jimin, Jungkook'a sarıldı. "Kardeşim iyi misin?" Jungkook zorla ayağa kalktı. "İyiyim." Dedi zorla. Hızla öteki araca baktı. "Lisa!!"

Enkaza yaklaşamıyorduk. Sadece ona bakabiliyorduk. Karşında can çekişen bir cana uzaktan bakmak....acıların en büyüğüydü...

-

Hastanede telaşla bekliyorduk. Lisa ameliyattaydı. Enkazın altında kalmıştı. Onu zzar zor çıkarabilmişlerdi. Jungkook'un durumu gayet iyiydi. Onu odaya almışlardı. Bilinci daha açık değildi. Tek düşündüğüm Lisa'ydı. Jungkook umurumda bile değildi.

Durmadan ağlıyordum. Susmuyordum. Jennie konuşamyı kesmişti. Sadece yere bakıyordu. Jisoo unnie bayıldığı için onu bir odaya almışlardı. Durmadan bağırarak ağlıyordum.

Göz yaşım tükenmişti ama yinede ağlıyordum. Bağırıyordum. Jennie tepki göstermiyordu. Sesim artık kısılmıştı. Ama hala yılmadan ağlamaya devam ediyordum.

Yang dolu gözlerle koşarak yanıma geldiğinde ayağa kalkıp ona baktım. Kendimi tutamayıp yine çığlıklarla ağlamaya başladığımda gelip bana sarıldı. Birlikte ağlarken o sessizdi ama ben bağırıyordum.

Bir yandan saçlarımı koşuyordu. "Sakin ol güzel kızım..O iyi olacak. Tekrar bizimle olacak." Benden ayrılıp yüzüme baktı. "Ağlama Rosem..Lisa'ya güç vermelisin..Lütfen dayan.."

Başımı sallayarak iç çektim. "O-o İyi olacak..Öyle değil mi?" Başını sallayıp sıcak bir şekilde gülümsedi. "Evet güzel kızım.." ayağa kalkıp Jennie'nin yanına yaklaştı. Jennie tepkisizdi. Ölü gibiydi. Yaklaşıp omuzuna dokunduğunda Jennie hiddetle elini ittirip geri çekildi. "Gelme Yang!! Yalan dinleyemem şuan!!"

Yang şaşkınca ona bakarken Jennie hastane koridorlarını inletiyordu. "Ağlamayı zırlamayı kesin!! O ölecekmiş gibi konuşmayın!! Susun!!"  Yang nefes verdi. "Tamam. Jennie sakin ol yeter ki.."

Love SuperiorityHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin