2,4

420 35 11
                                    

Lalisa'dan

Apar topar hastaneye gittiğimizde korkudan ölecektim. Rose gece gece dışarı çıkmış. Kriz geçiriyormuş. Jimin onu hemen hastaneye getirmiş. Kapıdan içeriye girip danışmaya koştuk. "Rose! Park Rosenna! Hangi oda?" Kadın şaşkınla bize baktı. "Ani bir kriz geçirdi. Şuan odaya aldılar. 53."

Koşar adımlarla asanasöre ilerledik. İçeriye baktığımızda çok doluydu. "Tanrım! Birileri çıksın çabuk!" Jennie'nin bağırmasıyla adamın biri kaşlarını çattı. "Allah allah! Vip'misiniz? Hastane sizin mi? Ne bu öncelik!" Jennie gözlerini kıstığında adama öldürücü bakışlar atmaya başladı. "Ben sana önceliğimi gösterirdim ama acelem var. İkile şuradan! Arkadaşımın yanına gitmem gerek!"

Adam bağırdı asansörün içinden. "Senin arkadaşınsa benimde karım! Ne farkımız var! Birdahakinr bin!" Jennie asansöre bir adım attı. "Ben şimdi sana göstereceğim önceliğimi!"

"Jennie dur!" Dedi Jisoo kalın bir sesle. "Bizi rezil ediyorsun! Rose yukarıda! Sorun çıkarma! Atılmayalım hastaneden." Jennie adamın yüzüne baktı. "Dua et sen buradaki diğer insanlara." Asansör kapandığında merdivenlere baktım. "53 numaralı oda kaşıncı kattadır?" Jisoo düşünür gübi yaptı. "Her katta 10 oda var desek. 5. Kat."

Merdivenlerden çıkmaya başladığımızda bir yandan koşuyorduk. 1! Diye bağırdım içimden. 2. Kat! 3. Kat! 4. Kat! Ve!!

Merdivenlerden nefes nefese çıkıp koridorda koştuk. Bağırdım. "53 numaralı oda!" Kadının biri bağırdı. "Bu koridorun en sonunda solda kalan koridor!" Kadının dediği gibi koridorun sonuna koşup sağa saptık.

Jimin, Jin, Yoongi, Taehyung ve Jungkook...

5'ide orada kapının önünde bekliyorlardı. Bu kırku kat sayımı giderek arttırmıştı. Herkes buradaysa ona bir şey mi olmuştu yoksa..

Jisoo hızla yürürken Jennie ve bende arkasından gittik. Kapının önüne geldiğinde yanda duran camdan baktı. "Rosenna.." dedi cama dokunurken. Jennie yaklaşıp kapı koluna elini uzattığında bizi izliyorlardı. Jungkook dışında.

"Girme! Doktor içeri girmesin kimse dedi!" Jimin'in sesiyle Jennie arkasına döndü. "Ne oldu ona?" Jimin oldukça perişan bir haldeydi. Onun o halini görünce kendimi daha kötü hissetmiştim. Korku katsayım giderek artıyordu.

"O şok geçirdi." Dedi Jimin sakince. "Onu anladık Jimin! Neden şok geçirdi?" Jimin acıyla nefes verdi. "Evden dışarı çıkmış salak." Dedi sesi titrerken. Zor konuşuyordu. "Onu bulduğumda adamın biri..." yüzü ağlamaklı bir ifade aldığında yanağında damlalar süzüldü. Dudağını ısırdı. "...Adamın biri ona.."

Jennie elini kaldırdı. "Sus! Daha fazla anlatma." Dedi acıyla. Gözlerimi kapattığımda gözümden yaşlar düşmeye başladı. Kendimi iğrenç hissediyordum. Jisoo yere çöküp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladığında Jennie tavana bakıyordu. Gözündeki damlalar inici tanesi gibi süzülüyordu yanaklarından.

Dudağımı ısırdım. Yanağımdan damlalar ardı ardına süzülürken kendimi berbat hissediyordum. Rose. O bunları yaşamamalıydı. Aramızdaki en duygusal oydu. Bünyesi bunlara dayanamazdı.

Jisoo yanımda yere çökmüş hıçkırarak ağlıyordu. "Rose..Rosennam." Diye sayıklarken Yoongi gelip yanına eğildi. "Jisoo sakin ol." Jin gelip Yoongi'nin önüne geçti. Jisoo'yu ellerinden tutup kaldırdı. "Hadi hava alalım." Jisoo perişan bir vaziyetteydi. Yürüyemiyordu resmen. Jin'e tutunarak yürüyordu.

Gözden kaybolduklarında Yoongi arkalarından baktı. "Ben bir tuvalette gideceğim." Oda ayrıldığında Jimin koltukta oturmuş ağlıyordu. Elleriyle yüzünü kapatmış sadece ağlıyordu.

Love SuperiorityHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin