FINAL: JUST FOR ONE NIGHT?

291 24 42
                                    

(multi media: Bölümün ilham kaynağı şarkı, Fall Out Boy- Thanks For The Memories ve Viria'dan bölümle çok güzel örtüşen bir Lazel çizimi)

SELAM OLSUN SİZE EY WATTPAD HALKI!!!

Şimdi diyorsunuz kalkıyor bilmem kaç ay sonra final bölümü atıyor sonra da silim ilsin sizi iy witpid hilkiii diyor... haklısınız.

Sizden kaç kere özür dilesem az.

Amma velakin, işte karşınızda son yarım en az üç ay arayla tamamlanmış bir final bölümü.

Şimdi geçelim işin duygusal boyutuna. Arkadaşlar, benim bu güne kadar yazdığım en güzel satırlar, gözümün nuruu diye diye sevdiğim güzelim paragrafın silindi, bütün gündür istanlardaydım. Şimdi oturup aynısını yazmaya çalıştım, ancak çakmasını yazmayı becerebildim. Ama çakma ya da gerçek, tahminim uzuuun uzun oturup felsefe yaptığım paragraf(lar)ımı da şıp diye fark edeceksinizdir, gerçekten kendimden çok şey kattığım ve değer verdiğim bir bölüm oldu. Size keyifli okumalar.

Hazel, kapısının vurulmasıyla irkildi. "Gir!" dedi kapıya doğru. İçeri üstü başı dağılmış ve motor yağı içinde bir Leo girince fikir değiştirdi ve "Ya da girme!" diye seslendi.

Leo "Eh..." diye mırıldandı "Geç kaldın."

Hazel, Leo'ya bakarken bile Frank'e karşı yanlış bir şeyler yaptığı duygusuna kapılıyordu ve bundan nefret ediyordu. Çocuğun kalbini nasıl paramparça ettiği aklına geldikçe kendinden nefret ediyordu.

Her zamanki gibi gözüküyordu, motor yağı ve isle kaplanmış, kıvırcık saçları da dağılmıştı.

Leo, yalvaran bakışlarını Hazel'a dikti ve "Hazel..." dedi adeta inler gibi "Ne olur beni dinle..."

Hazel gerildiğinin belli olmaması için içinden sessizce tanrılara dua ediyordu. "Leo..." dedi alçak bir sesle "Bu yanlış ve bunu sen de biliyorsun. Bunun olmaması gerek, sen ve ben, biz olamayız..."

Leo, yalvarır gibi konuştu "Yanlış olan ne Hazel? Hissettiklerimiz mi?
Ben... Benim hissettiğimi sen de hissetmiyor musun? Eğer hissetmiyorsan, hemen giderim... Ama, lütfen önce bana şunu söyle-" Leo, Hazel'ın fark etmeden önüne eğdiği kafasını nazikçe kaldırdı ve Hazel'ın kendi gözlerine bakmasını sağladı "Hissediyor musun? Sen de o duyguyu, benim hissettiklerimi hissediyor musun?"

Hazel, bakışlarını tekrar zemine dikti ve başını yavaşça iki yana salladı.

Ama aslında, o da biliyordu ki hissediyordu. Derinlerde eskiden Frank'in yaptığı gibi kalbinin hızlanmasını sağladığının farkındaydı.

"Yalan söylüyorsun." dedi Leo kısık bir ses tonuyla "Yalan söylüyor olmalısın, Haze..." Acınacak kadar ağlamaklı çıkıyordu sesi. Hazel, gözlerinden süzülen ufak damlaları elinin tersiyle sildi ve "Leo." diye fısıldadı onunkini andıran bir ses tonuyla. "Biz-"

"Olamayız." diye kesti onun sözünü Leo "Biliyorum." Yutkundu ve biraz umutlu, biraz çekingen bir sesle diz çöküp yalvardı "Bir gece, Haze... Tek bir gece için hissetiklerimizi önemseyip, başkalarını boşveremez miyiz? Tek bir gece için birlikte takılamaz mıyız? Tek bir gece için... N'olur, tek bir gece, bir ömürle kıyaslanınca nedir ki? Bizim değer verdiğimiz, hissettiğimiz her şey için yap bunu."

Hazel, erimiş altını andıran gözlerini Leo'ya dikti. Çocuğun gözleri hafifçe kızarmıştı ve sürekli burnunu çekmesi ağlamamak için kendini tuttuğunu gösteriyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 23, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HAZEL, THE DIAMONDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin