"Burası da neresi?"
Tao elini büyük eski ve işlemeli sütuna koyarak işlemelerin üzerinde elini gezdirdi. Sütunların üzerinde hiyeografi yazılarını dedesinin ona çocukken verdiği dersler sayesinde çok net okuyabiliyordu mısıra ait en eski dilleri bile rahatlikla çevirebiliyordu sadece bununla kalmıyordu bildikleri, yunan alfabesi fenike alfabesi ve uygurcayı da rahatlıcak telaffuz edip çevirebiliyordu. Hepsi dedesi sayesindeydi.
"Neye benziyor?"
Umursamazca omuz silkip çökmemesi için restore edilen ama hâlâ çok güçsüz ayakta duran sarayın eski girişine ilerledi. Sarmaşık ve ağaçların sardığı saray girişinden içeri girdiğinde tao geride kalmıştı. Kendisini garip hissediyordu. Hızlı adımlarla o da öğretmeninin peşinden saraya girdi.
Sanki gidecekleri yeri biliyormuş gibi önden ilerleyen öğretmenini takip etti sessizce ve arkasından ilerledi.
"Dikkatli ol yerler çatlak, sağlam adımlar atmaya çalış."
Öğretmen yifan kısaca uyarı yaptıktan sonra taoyu belinden destekleyerek çukurun üzerinden atlamasına yardım etti. Tao başını kaldırıp tavana baktı. Ufak çatlak ve deliklerden içeri ay ışığı sızıyordu ve bu sayede karanlık saray az da olsa aydınlanabiliyordu, en azından önlerini görebilecek kadar aydınlıktı içerisi.
Taş yolun sonunda derin bir çukur vardı ve tao öğretmen yifandan erken fark ederek onu kolundan tutup hızla çekmişti. Az kalsın oraya düşecekti. Burun buruna geldiklerinle tao utançla başını yana çevirmişti bunu fırsat bilen yifan ise burnunu taonun boynuna sürtmüştü.
"D-düşecektin.."
"Hım..öyle."
Tao bu durumdan kurtulabilme adına gözüne kestirdiği ilk kapıya doğru koştu. Yifan da peşinden sakince gelirken ellerini cebine sokmuştu etrafa bakıp ne kadar değiştiğini inceliyordu.
Tao'nun peşinden odaya girdiğinde hafifçe gülümsedi tanıdık oda ile. Kapı pervazına yaslanarak taoyu seyretti. Odadaki koruma altına alınan eşyaları inceliyor ve kaşları sürekli çatılıyordu. Gergin olduğunu anlayabiliyordu yifan. Tao odanın sonundaki kıyafetleri görmesi ile yavaş adımlarla oraya ilerlemiş ve uzun elbiselerde elini gezdirmişti.
"B-bunlar..."
Tao anlamlandıramadığı bir hisle tavandan dökülen parçalar sonucu kirlenen ve yıkılan giysi dolabındaki kıyafetlere bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A H M A N E T
Historical FictionAsırlar boyu dilden dile dolanan bu rivayet destanlaşmış ve nesilden nesile aktarılmış. Herkes ahmanetin bir yaratık olduğunu kabullenmiş ve ahmanete lanetler okumuştu. Ahmanetin kaybolan mezarı ile halk, tanrıların ahmaneti batıya ölüler diyarına b...