6 yıl sonra
.
.
."Hocam acil servisteki hastanın durumu çok acil tomografiye aldık sonuçları bilgisayarınıza gönderildi."
Yanındaki iki stajyer doktor ile hızla acil servise girdi tao. Gecenin bu vakti şehirler arası otobüsünün devrilmesi sonucu 26 ağır yaralı hasta vardı bu yüzden gece evinden çıkarak hemen hastaneye gelmişti.
"Kan testi yapıp hemen ameliyathaneye alın hasta için kan anonsu geçilsin."
Tao teker teker dolaştığı sedyeleri durum değerlendirmesi yaparak yanındakilerine söylüyordu. Son sedyeye geldiğinde küçük kız çocuğunun ağlayarak kolunu alçıya alan hemşireyi tekmelediğini gördü. Onu ayaklarından tutarak sedyeye bastırmıştı.
"Sakin ol küçük hanım bu senin iyiliğin için hemşire ablaya zorluk çıkarma."
Hemşire kısa sürede işini tamamlayınca tao da kızın ayaklarını bıraktı ve genel olarak duruma baktı. Ameliyata alınan 18 hasta vardı geri kalanların kırıkları ve dikiş atılmasi gereken yerleri vardı bazıları ise beyin kanaması riskine karşı hastaneye yatışı yapılmıştı 48 saat sonra taburcu edileceklerdi.
"Burada pek bir şey kalmadı baekhyun buralar sende."
"Tamamdır hocam."
Tao acil servisten ayrılarak elindeki eldivenleri çöpe attı ve asansöre binerek binanın poliklinik tarafına geçti. Genel cerrahi katındaki odasına girerek koltuğuna oturdu yorgunca. Masasındaki saate baktığında gece 2 olduğunu görmüştü. Şakaklarını ovarak penceresinden dışarı baktı. O günden sonra okulu bırakmıştı bir sene tekrar hazırlanıp tıp fakültesini tutturmuştu ve başka bir şehirde üniversiteye başlamıştı eğitimi sonrası ataması olmuş ve tekrar her şeyin başladığı şehire dönmek zorunda kalmıştı.
Uzun yıllar boyunca ahmaneti asla görememişti kendisine verdiği sözü tutmuştu ve onu hiç rahatsız etmemişti tao ise yıllarını onu düşünmekle geçirmişti. Özlemişti, onu nerde bulabileceğini de biliyordu ama cesareti yoktu henüz.
Olaylardan sonra dedesiyle sadece iki kez görüşmüştü daha sonra ölüm haberi gelmesinden dolayı cenazesine gitmişti her ay mutlaka ziyaretine gidiyordu yaşlı adamın. Kuzeni yixing ise okuduğu bölümde başarısız olunca polislik sınavlarına girerek polis olmuştu junmyeon ise bölümüne devam ederek üniversite felsefe bölümü dekanıydı ve ikisinin birlikte yaşadığını duymuştu geçen senelerde tao.
Hayatında bir çok şey değişmişti, dedesini kaybetmiş ve en yakın kuzenleri ile görüşemiyor olmuştu. Kötü geçen bir yılın ona kattığı en iyi dostu luhan ise geçen senelerde öğretmen sehunla evlenmişti tao düğünlerine gidememişti ama ilk çocuk haberinde hemen geleceğine dair söz vermişti.
Yavaş yavaş her şey yoluna girmiş gibi görünüyordu. Herkes hakkında haber alabilmişti ama bir tek ona ne olduğunu bilmiyordu. Ahmanetten asla haber alamamıştı, gerçi bunu isteyen kendisiydi...
Tao oturduğu sandalyeden bedenini zorla ayırıp ayağa kalktı ve masasından telefon cüzdanı ile anahtarlarını alarak odasından çıktı ve hastane otoparkına inerek siyah arabasına binerek evine doğru yol aldı.
Eve varmışken çalan telefonunu açtı ve kulaklarına dolan uyku dolu ses ile gülümsedi.
"Baba...nerdesin?"
"Eve geliyorum oğlum acilen hastaneye gitmem gerekti eve gelmek üzereyim beni bekle."
Telefonu kapatarak yan koltuğa attı. Girdiği sokaktan sola dönerek villa sitelerinin otoparkına girdi. Arabasını park ettikten sonra otoparkın biraz ilerisindeki evine ilerledi. Kapıyı açarak içeri girdi ve ışıkları yakarak merdivenlere yöneldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A H M A N E T
Historical FictionAsırlar boyu dilden dile dolanan bu rivayet destanlaşmış ve nesilden nesile aktarılmış. Herkes ahmanetin bir yaratık olduğunu kabullenmiş ve ahmanete lanetler okumuştu. Ahmanetin kaybolan mezarı ile halk, tanrıların ahmaneti batıya ölüler diyarına b...