11.Bölüm:YAKIŞIKLIM

31 2 0
                                    

   'Hayatta bazen birşeyler ters gider ve bu ters giden ufak tefek şeyler daha büyük tersliklerle neden olur.' Şimdi daha iyi anlıyorum Levent abimi, her zaman ki gibi doğru söylemişti ve her zaman ki gibi söylediği şeyi anlamadığım için hayatım yıldız gibi kaydı. Ağlamamı zar zor durdurdum, telefonumu elime aldım ve Levent abimi aradım.

"Ne var kız."

"Bende iyiyim abi sen nasılsın?"

"Sen aramadan önce daha iyiydim sanki." İkimizinde gülmeye başladık hep böyle yapıyordu zaten. En sevdiğim ikinci kuzenimdi Levent abim, biraz deli, biraz çatlak, biraz sinirli ortaya karışık değişik birşeydi

"Abi yine dediğin şeyi anlamadığım için hayatım kaydı."

"Kızım senin hayatın herhalde çocuk parkında takılıyor, bu ne böyle her sene aynı şeyi yaşıyoruz."

"Abi tamamen boka battım."

"Allah yardımcın olsun."

"Sağol abi."

"Gizem bari bu sefer anlat ne halt yedin."

"He anlatayımda beni cehennemin dibine kadar sopayla kovala."

"Ben şiddeti sevmem Gizem biliyorsun."

"Bilmez miyim, zaten şiddeti sevmediğin için arkadaşının düğününde olay çıkarıp sağlam adam bırakmadın."

"O farklı bu farklı kızım."

"Neyse boşver beni sen ne yapıyorsun." Tam o sırada kapı çaldı.

"Abi kapı çaldı ben bir bakayım bekle." Kapıyı açtığım an telefon elimden düştü. Karşımda kanlı canlı duran Levent abime baktım.

"Kızım telefon gitti. Kaç para o biliyon mu sen?" Ona sıkıca sarıldım ve ağlamaya başladım. "Abi neden söylemiyorsun geldiğini, Allah seni kahretmesin ya." Benden ayrıldı. "Ama sürprizi kaçardı söyleseydim." Omzuna bir yumruk attım. "Sen var ya hainsin abi hain." Eli ile saçını geriye doğru taradı. "Çekemeyenler öyle diyor genelde." Uzun uzun baktım ona, sarı saçlarına kahverengi gözlerine, uzun boyuna, yapılı fiziğine ve yol da durmuş abimi dikizleyen kızlara. "Abi sen girsene içeri artık ya." Kolundan tuttum ve zorla içeri soktum kızlara dil çıkarıp kapıyı kapattım. Adam 30 yaşında bütün liseliler peşinde. "Gizem kuyumcumu soydunuz siz Nida ile?" Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Lan nasıl aldınız siz bu evi." Abime koltuğa oturmasını işaret ettim, o oturunca bende yanına oturdum. "Abi Nida'nın evi ama o benimde bu evde kalmamı istiyor bende şimdilik kalıyorum sonra annemlerden izin alır tamamen taşınırım herhalde." Abim bana dik dik baktı. "Bana bak kız, bu evde sizden başka kim kalıyor." Allah ayvayı yedin Gizem. "Kimse sadece ikimiz." Abim tamamen bana döndü. "Yan evde oturan çocuk buraya falan gelmiyor değil mi?" Çüş onu ne ara gördün sen. "O bizim okuldan arkadaş, ama tabiki gelmiyor." Bazı geceler hariç tabi ki. "Senin sevgilin falan yok öyle değil mi?" Genişçe sırıttım. "Tabi ki yok abi." Evet var abi hatta hem onun hayatını hem kendi hayatımı kaydırdım. "Pek inanmadım ama neyse, ben bu yandaki çocuğu pek sevmedim muhattap olma onunla, Nida da olmasın." Kafam ile onayladım abimi. "Ben belki burada kalırım." Eyvahhh şimdi bu burada kalırsa Savaş gelirse. "Abi Egemen evde yalnız sen onunla kal, erkek erkeğe takılın." Bana öyle bir bakış attı ki tüylerim diken diken olmuştu resmen. "Ben burada kalırım zaten Ömer abin Egemen'in yanında." Gözlerimi kocaman açtım, benim en sevdiğim kuzenim geldi ve benim yeni haberim oluyor. "Abi toplanalım ve oraya gidelim hemen nolur." Başını salladı. "Levent abi sen mi geldin?" Levent abim ile Nida da tokalaştılar. "Evet ama geri gidiyoruz." Nida bana baktı ve sonra geri Levent abime döndü. "Abi sen burayı nasıl buldun?" Sahi abim burayı nasıl buldu acaba?. "Sizene Allah Allah hadi toparlan Gizem gidiyoruz." Tam yukarı çıkacaktım ki aklıma valizimin hala Nida'nın arabasında olduğu geldi. "Nida senin bagajda benim valiz." Hep birlikte dışarı çıktık Nida'nın arabasındaki valizi Levent abimin arabasına koyduk. "Nida sende gel bizimle tek kalma evde." Abim yine mantıklı konuşmuştu. "Olur ben çanta hazırlayıp geleyim." İçeri girmek için hareket eden Nida'yı durdurdum. "Benim kıyafetler olur sana." Birlikte arabaya bindik abim radyoyu açtı. Öne abimin yanına oturmuştum, cama başımı yasladım ve çalan şarkıyı dinlemeye başladım. "Öyle de güzeldi gözleri bıraksam içine bir kendimi." Diyordu solist, bildiğim bir gruptu ama adı aklıma gelmedi bir türlü. "Tutuştur içine çek beni yavaş yavaş." Diye devam etti şarkı aklıma birden Pars geldi onunda gözleri çok güzeldi, derin bakıyordu insana, anlamlı bakıyordu boş boş duygusuz bakmıyordu. "Daldın abim." Levent abime döndüm, araba kullanırken nasıl fark etmişti daldığımı. "Bazen gözüm dalıyor öyle ya."  Gülümsedi ve önüne döndü. Yarım saat sonra eve varmıştık. Birlikte apartmana girdik ve zili çaldık. Ömer abim eşofmanı ve atleti ile açmıştı kapıyı, beni görünce sıkı sıkı sarıldı, bende ona sarıldım çok seviyordum Ömer abimi o benim her derdimi dinleyenimdi, her sorunumu çözenimdi, o benim karanımdı. Saçlarımın arasın öpücükler kondurdu ve benden ayrıldı. "Nasıl özlemişim seni yakışıklım." Birden görünce ağlamaya başlamıştım zaten hep ağlayan bir tip olmuşumdur. Yanağımdan süzülen yaşları sildi ve alnıma bir öpücük kondurdu. "Bende seni özlemişim güzelim." Abimin kahverengi gözleri dolmuştu. "Hadi girin içeri, bir saat sizi mi bekliyeceğiz." Levent abim kızınca içeri girdik hepimiz üzerimizi değiştirdik ve salona geçtik. Tekli koltuğa doğru ilerlerken Ömer abim beni kolumdan tuttu ve yanına oturttu. "Benim güzelim 18 yaşına girdi haa, kocaman oldun kızım ya." Abim konuşurken kolunu omzuma atmış beni kendine çekmişti. "Benim yakışıklımda birkaç ay sonra 22 olacak." Başını salladı. "Yaşlandım be, yakında ölürüm ben." Omzuna vurdum. "Konuşma şöyle." Omuzunu silkti. "Gizem senle bir gezelim mi?" Başım ile onayladım onu. Odama girdim, siyah kot pantolonumu, kırmızı kazağımı, siyah montumu giydim ve odadan çıktım. Ömer abim beyaz balıkçı yaka, siyah kot ve deri ceket giymişti, kahverengi saçları alnına dökülmüştü, aşırı derecede yakışıklıydı, acaba dışarı çıkmasak mı? "Hadi ayakkabılarını giy güzelim." Siyah botlarımı giydim ve birlilte evden çıktık. Biraz yürüdükten sonra abim kolunu omuzuma attı ve beni kendine çekti. "Şimdi anlat bana derdini güzelim." Abime döndüm. "Benim bir derdim yok ki yakışıklım." Kaşlarını çattı ve bana baktı. "Ben salak mıyım Gizem? Senin bir derdin var ve sen bana anlatacaksın." Bir kafenin önünde gelmiştik. "Bir yemek yiyelim sonra konuşalım olurmu abi." Saçıma bir öpücük kondurdu. "Olur abim yiyelim." İçeri girdik boş bir masaya oturduk, mekan sade ve şıktı. Menüler geldi. "Ne yiyelim güzelim." Menüde göz gezdirdim ve iskender de karar kıldım. "Ben iskender yiyeceğim yakışıklım." Menüye biraz baktıktan sonra garsonu çağırdı. "Bize iki iskender bir kola bir su." Garson siparişi alıp masadan uzaklaştı. Bir 10 dakika sonra siparişlerimiz geldi, yemek yerken pek konuşmadık. Yemeklerimiz bitince abim tatlı yermisin diye sordu canımın istemediğini söyledim, hesabı ödedik ve mekandan çıktık. Hava yavaştan kararmaya başlamıştı, parkın birinde bir banka oturduk "Şimdi anlat güzelim derdin ne?." Abime döndüm. "Abi beni seven ama gerçekten seven biri var, benimle sevgili olmak istediğini söyledi, ama ben istemiyordum, ben de bir bahane uydurdum daha birbirimizi tanımıyoruz falan dedim, sonra bir baktım gözleri doldu çok üzüldü bende dayanamayıp kabul ettim." Abim saçımı okşadı ve bir öpücük kondurdu. "Çocuk seni gerçekten seviyorsa sorun yok zamanla sen de seversin belki." Kafammı gökyüzüne çevirdim. "Eskiden kansermiş ve tekrar olma gibi bir ihtimalimi ne varmış bu yüzden beni sevdiğine pişman olmuş abi beni benden çok düşünüyor, benden daha iyi tanıyor ve ben onu kırmaktan korkuyorum." Ağlamaya başlamıştım yine abim gözyaşlarımı sildi. "Merak etme güzelim kalbin seni böyle seven birine karşı güzel duygular hissedecektir." Abime sıkı sıkı sarıldım iyiki vardı benim abim. "Ee göster bakalım şu çocuğun resmini merak ettim." Elimi cebimi attım ama telefonum yoktu, acaba evde mi unuttum? Tabi ya. "Abi benim telefonum kırıldı." Abim telefonunu çıkardı ve bana uzattı. Hızlıca sosyal medya hesabını buldum ve abime gösterdim. "Kızım sen deli misin? Bu çocuk falan değil adam, kaç yaşında bu?" Başımı öne eğdim ve cevap verdim. "Şeyy 21 ama kanser olduğu zamanlar okulunu dondurduğu için hâlâ  12.sınıf." Abim başını salladı. "Benim kadar olmasa da yakışıklı çocukmuş." Gülümsedim. "Senin kadar yakışıklı olmaz kimse abim." Abim havalara girdi. "Biliyorum." Omzuna bir yumruk attım. "Neyse ben ne zaman tanışıyorum bu adamla." Biraz düşündüm. "İstediğin zaman tanışabilirsin ama Levent abim bilmeyecek ona göre." Elini uzattı ve elimi sıktı. "Yakışıklı sözü veriyorum."

Instagram:ezgi_krkmz68

Kirlenen DuygularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin