Elbise

740 38 23
                                    

Genç kız tavana bakıp deli deli gülümsüyordu. Her şeyi Pansy'e anlatmak için sabahı beklemek zorunda olmak ona bir işkenceden farksız geliyordu.

Çıplak ayaklarıyla yere bastı. Balkonuna doğru ilerledi ve küçük koltuğuna oturup narince çiseleyen yağmuru izledi. Tam karşısındaki odanın ışığı açılmıştı. Hermione orayı izleyebilmek için gözlerini kıstı. Draco masasına oturmuş bir şeyler yazıyordu. Ve Hermione onu izlemekten gayet hoşnuttu. O andan sonra belki de yüzüncü defa ne kadar şanslı olduğunu düşündü.

Draco'nun ona dönmesiyle tüm düşünceleri bir anda defedildi. Onun bunu farketmesi pek hoşuna gitmezdi çünkü. Hemen kafasını bir yastığa gömdü. Farkedilmediği için evrene şükranlarını sunarken telefonu çalmaya başladı. Eğer Draco sağır olsaydı bunu duymayabilirdi. Genç kız hemen telefonunu açtı ve odasına koştu. Arayan kişi Pansy'di.

"Tanrı aşkına Pans arayacak başka bir zaman bulamadın mı acaba?"

"Hemen anlat! Ne oldu, ne bitti?"

Hermione yavaş yavaş olanları anlatmaya başladı. Bir yandan da hala Draco'yu dikizliyordu.

"En büyük shipim tuttu, yaşasın!" diye çığlık attı Pansy.

"Ne zamandan beri en büyük shipin oluyoruz acaba Bayan Parkinson?"

"Bu seni hiç alakadar etmez sevgili Mione."

***
Hermione'nin Ağzından

Sabah olduğunda zorla uyanmıştım. Daha doğrusu zorla uyandırılmıştım. Pansy ve Betty sabahın köründe beni uyandırmak için gelmişlerdi.

"Sabahın köründe beni uyandırmak için mantıklı bir sebebinizin olmasını diliyorum kızlar!" diye sitem ettim. Bir insanın başına gelebilecek en kötü şey; rüyasının en güzel kısmında uyandırlmaktır çünkü.

"Alışverişe gideceğiz Mione?" anlamaz bir şekilde onlara baktım.

"Acaba iki gün sonra nişanın olduğunu unutmuş olabilir misin?"

"İki gün sonra nişanım olduğunu unuttum!"

***

Pansy ve Elizabeth büyük bir heyecanla bana elbise bakıyordu. Ben de büyük bir sakinlikle gösterdikleri tüm elbiseleri beğeniyordum.

"Mione sence bu nasıl?" diye sordu Elizabeth. Bunu gerçekten beğenmiştim.

"Bu-bu çok güzel ama." dedim hayranlıkla elbiseye bakmaya başladım.

"O zaman al ve dene!" diye beni ve elbiseyi giyinme odasına itti Pansy. 

Elbiseyi giydim ve aynada kendime baktım. Gerçekten çok güzeldi. Alışverişe diye beni müstakbel kayın validem Narcissa Malfoy'a getirmelerine biraz bozulmuştum. Ama ne kadar yetenekli bir kadın olduğunu yine belli etmişti. Üzerimdeki elbise ise en büyük kanıtıydı. Dışarıdan Draco'nun sesi duyuldu.

"Kızlar Hermione nerede?"

"İçeride abi. Ayrıca nişandan önce gelini göremezsin! Uğursuzluk getirir."

Pansy'nin elini alnına vurma sesini geldi. "Dersini eksik dinlemişsin Betty. O düğünden önce."

Elizabeth onaylar gibi bir ses çıkardı. Sonrasında ben giyinme odasından çıktım ve Draco'nun yanına ilerledim. Bir anda gözleri iki metre ileri fırladı ve öksürmeye başladı. Kaşlarımı anlmazca çattım ve ona baktım.

"İyi misin Draco?"

"Tatlım sence de o dekolte pardon elbise biraz şey değil mi? Benim asla izin vermeyeceğim tarzda!?

"Hermione'nin senden izin istediğini hatırlamıyorum sevgili oğlum." dedi ve ima dolu bir şekilde gülümsedi Narcissa Malfoy.

Draco tam itiraz edecekken "Çok güzel olmuşsun Hermione dedi ve güven verircesine ellerimi sıktı. Pansy ve Elizabeth de onu destekleyince sonra ben size bunun hesabını sorarım gibi bir bakış attı ve "Çok güzel olmuşsun Mione'm" dedi. Narcissa Malfoy biraz şaşırmıştı. Sadece gülümsedim ve giyinme odasına gidip üzerimi değiştirdim.

***

2 Gün Sonra

Pansy, ben, Elizabeth ve Theo hazırlanıyorduk. Evet Theo da vardı çünkü zorla nedimem olmuştu. Bu duruma kızlar sinirlense ve hatta kovsa da ben sadece kahkaha atmıştım. İki gündür Draco ile neredeyse hiç konuşmamıştım. Açıkçası utanıyordum.

Sonunda zamanı gelmişti. Draco yanımdaydı. Babam yüzükleri parmaklarımıza taktı ve duygusal bir konuşma yapıp kurdeleyi kesti. Draco ile birbirimize döndük ve alnıma küçük bir öpücük bıraktı. Herkes alkışlarken basından gelenler fotoğraflarımızı çekiyordu. Rita Skeeter'ı gördüğümde gülümseyerek bize doğru geliyordu. Saçma sapan sorularını sormaya başlamıştı. En can alıcı sorusu beni biraz afallatsa da hiç çaktırmadan büyük bir sakinlikle cevapladım.

"Bu anı nişanın olmasını istiyor muydunuz yoksa zorla yapılan bir şey miydi Bayan Granger Malfoy?"

"Tabii ki istiyorduk. Sonuçta okul da bitti ve aramızda hiçbir engel kalmadı değil mi?"

Bu kadın çok doğru bir meslek seçmişti kendine. Ama her şeyin fazlası zarar. Fazla doğru meslek seçimi de buna dahil!

 Fazla doğru meslek seçimi de buna dahil!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hermione'nin Elbisesi 👆🏻

Selaam! Aşırı kısa bir bölümle karşınızdayım. Neden böyle kısa yazma gereği duydum bilmiyorum. Hatta en iyisi ben nişanı da bu bölüme yazayım çünkü şu an sadece 499 kelime. Yanı kelimeden öce 499 du eheheheh.

Arkadaşlar cidden fazla kısa oldu bu bölüm. Diğer bölümde bunu telafi edeceğim. Sizleri çook seviyorum <3

Slytherin PrensesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin