13

1.8K 282 46
                                    

On üç.

Bir hafta önce Jin Ling ile Yunmeng'e bir ziyaret gerçekleştirdim. Karakterinin sana çok benzediğini söylediğimi duysan gülümser miydin? Bu doğru. Kendinden büyük yahut küçük bütün çocuklar tarafından zorbalığa uğradığını fark ettim. Ama Jiang Wanyin'e hiç sızlanmadı. Biri inatçı olduğunu diğeri ise onlara zorluk çıkardığını söyledi. İkinci noktadan sonra bana seni hatırlatıyor. Aynı senin başkalarına yük olmayı sevmemen gibi. Her şeyi kendin sırtlanmayı tercih ederdin. Ama bunu yapmak zorunda değildin, Wei Ying. Yine de yaptın.

Dün güzel bir gündü. Bulut Kovuğu'nda bana ihtiyaç olmadığından Yunmeng'e gittim. Kalabalık caddelerin tadını çıkartarak yürürken bana gülümseyen hanımefendiler gördüm. Hiçbirinin gülümsemesi seninki kadar güzel değildi. Hatırlıyorum da bir ziyaretimde bana Yunmeng'in kadınlarının güzel olduğunu söylemiştin. Abarttığının farkına varmanı sağlayacağım. Kimse seninle yakınlaşamaz, Wei Ying.

O noktada, henüz evini iyice keşfedebildiğimi düşünmüyorum. Ama önemli değil. Sanırım senin beni oraya götürüp etrafı gezdirmen daha iyi olur. Yapacağını söylemiştin, bu yüzden seni bekleyeceğim.

Bir de Bulut Kovuğu'na dönerken biraz yenidünya aldım. Caiyi Kasabası'ndaki su iblislerini çıkartma işleminden sonra birlikte oturup yeme fırsatımız hiç olmadı. Hatırlıyor musun? Bir tanesini bana fırlattın, isteyip istemediğimi sordun. Kalbim başka türlü söylese de aptal aptal istemiyorum, dedim. Hayır diyeceğimi bildiğini söylerken bunu mu kast etmiştin? Seni... hayal kırıklığına mı uğrattım? Öyle yapmak istememiştim.

Elini tutmamı istedin. Ben ise hayır, dedim. Ne aptalca.

Şimdi sor bana. Bin kere sorsan bininde de evet, derim.

Dear Wei Ying, [Türkçe]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin