Dokuz.
Gece avı için Yunmeng'e gittim ve bir handa konakladım. Halkın, efsuncuların ve efsuncu olmayanların, adı kötü şekilde anılan Yiling Laozu ve onun Mezar Tepe'deki hikayelerini konuştuğunu duydum. Ama bunlar sadece hikaye, önemsiz söylentiler. Kaldığın yerde ölüleri nasıl dirilttiğin hakkında konuştular. Ama evim dediğin yer, çoğu yerden hatta Sessiz Oda'dan bile çok işyeri gibiydi.
Daha şimdi birlikte yemek yediğimiz çay evinin önünden geçtim. Senin ısmarlayacağını söylemiştin fakat beni sen ve A-Yuan'la birlikte yemek yemeye ikna etmek için bunu söylemene gerek yoktu. Ne olursa olsun teklifini kabul ederdim. O gün bana orada ne yaptığımı sormuştun. Cevabım "Gece avına geldim, sadece geçiyordum." olmuştu. Ben... Ben yalan söyledim. Nerede olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu ama seni arıyordum. Ama sen beni buldun. A-Yuan olmasaydı belki de o gün karşılaşamayacaktık. Bunun için A-Yuan'a teşekkür etmem gerek.
Her zamanki gibi, beyaz mantar çorbası sipariş ettim. Onun en sevdiği yemek. Daha önce bu kadar iyisini içmemiştim ama bana üçümüzün yaşadığı o kısacık anı hatırlattı. Keşke daha çok zaman geçirebilme imkanımız olsaydı. Seni aramak için orada olup olmadığımı sormuştun. Evet, seni aramaya gitmiştim, Wei Ying. Eğer gerçeği söyleseydim her şey daha mı farklı olurdu? Hala merak ediyorum, bugün bile.
Birçok kez kendimi seni ziyaret etmek isterken buldum. Kalbimi dinlemem gerekirdi. Gerçeği söylemek gerekirse tanıştığımız ilk günden kalbimi sana teslim ettim. Beni evinin girişinden gördüğünde bundan daha da emin oldum.
A-Yuan yemeğe kalıp kalmayacağımı sordu. Kalmayı isterdim, senin bildiğinden de çok. Her gün keşke evet deseydim, diyorum. Kendime evet, deseydim. Sana evet, deseydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dear Wei Ying, [Türkçe]
Fiksi PenggemarBu kitapta Wangji'nin, Wuxian'ın yokluğunda, Wuxian'a yazdığı mektupların çevirisini bulacaksınız. Çeviri hariç hiçbir şey bana ait değildir. Link: https://archiveofourown.org/works/24660799 |Tamamlandı.