Bölüm 28 ( Değişen Öykü )

5 1 0
                                    

Mehmet sabahın sekizinde kapının önünde beklemekteydi. Sabırsızlanan Mehmet sağına soluna bakmaya başladı. İleride caddeden gelen uzun Kamyon dikkatini çekti, hızlı bir şekilde gelip Mehmet'in önünde durdu. Mehmet kamyonun arkasına doğru yürümeye başladı, kamyonun arkasına geçtiğinde önce büyük kapı açıldı. Ardından aşağı doğru bir merdiven uzandı. 

Yukarıdaki asker eliyle içeri buyur etti. Mehmet merdiveni tırmanmaya başladı. Merdiveni tırmandıktan ve içeri girdikten sonra Mehmet gözlerine inanamadı. İçerisi asker doluydu, resmen ayaklı harekat merkeziydi. Mehmet askeri takip etmeye başladı, asker en uca bir köşeye götürdü. Asker yerine getirdiğinde başka bir asker orayı hazırlamaktaydı.

Hazırlıklar bittikten sonra asker kalkıp oradan uzaklaştı. Asker Mehmet'e koltuğa oturması için işaret etti. Mehmet hemen koltuğa oturdu, asker yanına yaklaşıp.

'' Önce oğullarını göstermemi ister misin?'' Mehmet kafasını salladı. Adam hemen İHA ile önce Ekin'i göstermeye başladı, Ekin ekibi ile bir tepenin arkasına siper almış beklemekteydi. Asker Yamaç'ın olduğu yeri açtı hemen, evin içinde göstermekteydi. Mehmet pencere önünde oturanın Yamaç olduğunu anladı.

'' İşte nöbet tutan benim oğlum.'' Asker gülümseyerek kafasını salladı. Asker Yamaç'ı gösterdikten sonra kameraları kapattı. Mehmet'e baktı.

'' Yamaç ile konuşmak ister misin?'' Dedi asker. 

'' Olur.'' Dedi Mehmet. Asker hemen telsizi ayarlayıp Mehmet'e verdi. Mehmet düğmeye basıp.

'' Yamaç oğlum.'' Deyip beklemeye başladı. Bir kaç saniye sonnra.

'' Baba.'' Diye ses geldi.

'' Oğlum nasılsın?''

'' İyiyim baba nöbetteyim.'' 

'' Biliyorum vefalı oğlum benim. Sağlığın iyi mi?''

'' İyi baba siz nasılsınız?''

'' Biz iyiyiz oğlum, fazla zamanım yok. Kendine dikkat et olur mu?''

'' Tamam baba sizde dikkat edin.'' Dediğini duyunca telsizi askere uzattı. Asker Mehmet'e baktı. 

'' Harekat emrini vermeye hazır mısın?'' Mehmet kafasını sallamaya başladı. Kameranın yanın da duran telsizi alıp frekansı ayarlamaya başladı. Frekansı ayarladıktan sonra asker telsizi Mehmet'e uzattı. Mehmet telsizi alınca asker oradan uzaklaştı. Mehmet düğmeye basıp.

'' Ekin oğlum.'' Hemen.

'' Baba sen misin?''

'' Evet oğlum benim.''

'' Baba nasılsın?''

'' İyiyim oğlum seninde iyi olduğunu biliyorum fazla zamanım yok.''

'' Anladım baba.''

'' Oğlum.'' Dediğinde Ekin sözünü kesti.

'' Baba resmi konuş istersen.'' Dedi. Mehmet gülümseyip.

'' Ekin Kanat karşınızdaki Amerikan askerlerini ezin geçtin, harekat emrini onaylıyorum, ben Mehmet Kanat kurt adamların başı.'' Deyip telsizi bıraktı. Mehmet çıkışa doğru ilerlemeye başladı. Kapıdan çıkıp merdivenlerden inmeye başladı. Ardından ana binaya içeri doğru yürümeye başladı. 

Karşına Akın ve Lisa çıktı. Akın babasına gülümseyerek baktı.

'' Baba Lisa Müslüman oldu.'' Mehmet gülümsedi. Kızının anlından öptü. Akın tekrar babasına baktı.

Salgın ( Kan Ve Damar ) (4)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin