Salgın ( Kan Ve Damar ) (4)

Bölüm 64 ( Çölün Ortasındaki Yalnız Mahalle )

Diana sabaha kadar uğraşmış bilgisayar başında beklemişti. Bu yüzden uyuya kalmış sabah Mehmet yürüyüşe çıktığında Diana'yı masada uyurken bulmuştu.

Sessizce yanına yaklaşıp omzuna yavaşça dokundu. Diana birden ayağa kalkıp bacağında duran silhı çekip Mehmet'e doğrulttu.

Diana karşısındakinin Mehmet olduğunu görünce silahını yerine koydu.

" Mehmet sen miydin."

" Evet. Etrafı bir turlayım dedim. Sen ne yaptın?"

" Ya dün uyuyamadım bende Becca'yı takip edeyim dedim."

" Nerede çıktı?"

" Dedelerin bu kurt adam salgınını bulduğu sırada ikimiz bir yer bulmuştuk. İlk başta ikimiz vardık ama daha sonra çoğaldı. Kurt adam olayı resmileşmeye başlayınca ikimiz başvurduk. Orası bizim her şeyi yaşadığımız yerdi."

" Orası nasıl bir yer?"

" Orta büyüklükte bir mahalle. Evleri dükkanları hatta süper market zinciri bile var. Ama tek sorunu o koca mahalle sağlam ve kalın bir duvarla çevrili. Tek zayıf yer eski çürümüş kapı."

Mehmet'in aydınlanması için masa bilgisayarında o yerin haritasını açtı. Mehmet ellerini masaya yaslayıp bakmaya başladı.

" Eğer sadece o çürümüş kapıdan girersek üzerimize ne sıkacakları belli değil. Helkopterle girsek RPG ve kilitlenen füzeler."

" Aklında ne var Mehmet."

" Bilmiyorum. Düşünüyorum biraz zaman ver."

" Bu arada bilgin olsun bütün kirli işler orada yapılır. Bunun başında Becca gelir. Yani oraya devletin askeri ve polisi gelemez. Gelirse orayı yok eder Becca'yı tutuklar."

" Osmanlı'da dedelerimizin yaptığını yapacağım."

" Ne!"

" Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul'u fetih edeceğin de böyle bir durumla karşılaşmıştı. O zamanlar İstanbul'da Bizans İmparatorluğu hüküm sürmekteydi. İstanbul Bizans İmparatorluğunun elindeyken o zamanlar adı Konstantinopolis'di."

" Mehmet ben Hristiyanım, ve bu bilgileri çok iyi biliyorum." Mehmet gülümseyip kafasını salladı.

" Doğru. O zaman şimdi ki adıyla İstanbul'u fetih etmek için toplar kullanıldı. Ama hiç biri başarılı olamadı. Fatih Sultan Mehmet lağamcıları kullandı."

" Lağamcılar!"

" Bizim dilimizde lağam deliklerini kazanlara eskiden lağamcılar denirdi." Diana gülümsedi.

" Devam et."

" Toplar işe yaramadığında lağamcılar devreye girdi. Surların altına kadar çukur kazdılar. Duvarın altına geldiklerinde patlayıcıları yerleştirdiler. Ama çıkacakları sırada tünel yıkıldı. İçinde tamı tamına 5 tane lağamcı kaldı. Arkadaşları tekrar kazamaya başladı ama zaman yoktu. O 5 lağamcı hemen o tüneli patlatmalarını istedi. Arkadaşlarıda zamanın olmadığını bildiği için fitili ateşlediler."

" O 5 lağamcı orada mı kaldı!"

" Evet. İstanbul'un fetih edilmesi için o 5 lağamcı canlarını feda ettiler. Bomba patladığında İstanbul'un surları yerle bir oldu. Fatih Sultan Mehmet bütün ordusuna emir verdi ve saldırıya geçtiler. Bir kaç saatin ardından İstanbul o 5 lağamcı sayesinde fetih edildi."