Doğum günü kutlanmış, pastalar kesilmişti. Mehmet, Fakut ve Akın bir yerde konuşmaktalardı. Yamaç, Ekin, Damla ve Lisa başka yerde konuşuyorlardı, Asiye, Akçiçek, Ceyda, Alice ve Bahar başka yerdeydi. Yamaç'ın gözü ara sıra Fakut'un kızına dalıyor, çoğu kez göz göze geliyorlardı.
Bunu fark eden Bahar gülümseyerek hafifçe Asiye'nin koluna dokundu, Asiye Yamaç ve Fakut'un kızının bakıştığını görünce gülümsedi. Bahar'ın kulağına eğilip.
'' Yengeniz aşiret kızı olacak kızlar.'' Bahar ve Akçiçek bu duruma gülümserken, Ceyda masanın üzerindeki kola bardağını aldı.
'' Ben şunu dolduruyum, kola isteyen var mı?'' Dedi. Herkes önce kafasını salladı, ardından Ceyda bardağını alıp hızla mutfağa ilerledi. Sadece arkasından şaşkın bir şekilde bakıyorlardı, çünkü Ceyda'nın bardağı yarısından çoğu doluydu.
Ceyda mutfağa girip bardağını tezgahın üzerine koydu, hemen camın yanına gelip açtı. Gözleri feci halde yaşla dolmuştu, elini yelpaze yaparak sakinleşmeye çalışıyordu. Gözlerinden yaş akmaya başlayınca, makyajının bozulmaması için hemen peçete kopardı. Gözünü hafifçe sildi.
Lisa gergin bir şekilde durmuş etrafa bakınıyordu, Yamaç ve Ekin bunu fark edip birbirlerine bakındılar. Damla Ekin'in kolları altında Lisa'ya bakmaktaydı. Birbirine bakışmanın ardından Yamaç Lisa'ya baktı.
'' Lisa senin neyin var?'' Lisa gülümseyerek.
'' Bir şey yok, gayet mutluyum.'' Ekin gülümsedi.
'' Abla yapma, daha önce suratın kireç gibiydi.'' Lisa sessiz kalınca merak etmeye başlamışlardı. Damla Ekin'e bakıp.
'' Ben biliyorum aşkım.'' Ekin ve Yamaç hemen Damla'ya döndü.
'' Söyle.''
'' Ya Bahar ablam Amerikadaki olan olaydan dolayı, Akın abime ofke besliyor, mutfağa gelip iltifat etti sadece yüzüne baktı, gıkını bile çıkarmadı yani. Daha sonra arkasından bir laf etti, Lisa'da ona sinirlendi. Karnına silahı doğrulttu, nerdeyse basmak üzereydi, iyi kurtuldu.'' Yamaç ve Ekin anlamsızca Lisa'ya baktılar.
Mehmet ve Fakut gündelik sohbetlerini etmektelerdi. Akın sessiz yanlarında dinliyordu. Fakut bir ara Akın'a döndü.
'' Akın, nasılsın?'' Akın gülümseyip kafasını salladı.
'' İyiyim Fakut abi, sen nasılsın?'' Fakut mutlu bir şekilde kafasını salladı.
'' İyiyim, teşekkür ederim.'' Fakut tekrardan Mehmet'e döndü.
'' Çocuklarımız bizim geleceğimizdir.'' Mehmet Akın'a bakarak.
'' Doğru diyorsun, onlar bizim geleceğimiz.''
'' O gün Akın sayesinde kürtler bir araya toplandı, yoksa iç savaşa kadar yolu vardı bunun. Allah'a şükür öyle bir şey olmadı.'' Mehmet Fakut'a döndü.
'' Eğer ki anlamasalardı bunun dış güçlerin oyunu olduğunu, gerçektende dediğiniz gibi olurdu.''
'' Atalarımızın bunlar için çok değerli atasözleri vardır, Akın birini söylesene bize.'' Akın etrafına bakınırken, kendine soru yöneltince şaşırmış bir şekilde baktı.
'' Bıldırki hurmalar, götünü tırmalar.'' Dedi. Fakut bu cevabın karşısında kahkaha atarken, Mehmet dirseği ile koluna vurdu. Akın sadece kolunu tuttu, yüzünde hiç tebessüm yoktu. Ama içinde dayanılmaz bir acı vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Salgın ( Kan Ve Damar ) (4)
FantasyMehmet Çin'in alfasını vurmasıyla yargılanmak için Çin'e götürüldü. 20 Yıl Çin'de hapis cezası verildi. Asiye 3 çocuk Akçiçek 3 çocuk doğurdu.