Salgın ( Kan Ve Damar ) (4)

90 FİNAL

Mehmet'in çocukları askeri karargaha girmişlerdi. Bütün KABA oradan oraya koşturuyorlardı. Akın önde olmak üzere herkes soyunma odasına girdi...

Kapıyı açıp çıktıklarında Bordo Bereli kıyafeti giymişlerdi. Hemen silah odasına girip gerekli ekipmanları hızla almaya başladılar. Önce üzerlerine yelek giydiler. Daha sonra silah ve gerekli malzemeler 

Hızlı bir hazırlanmanın sonunda herkes odayı terk etti. Akın ve Lisa hariç. Lisa yeleğini üzerine giyememiş onunla debelenmekteydi. Akın gülümseyerek yanına yaklaştı.

Yeleğini üzerine geçirip sabitledi. Dolaptan bir silah alıp eline verdi. Ardından Lisa'da odadan çıktı. Akın son olarak sağ eline sırt çantasını, sol eline paraşüt çantasını aldı.

Silah odasını terk ettikten sonra, kalabalık koridorda yürümekteydi. Havaalanına giden koridorda yürürken, kapıda kulaklık verdiklerini gördü.

Hemen kapıya yaklaşıp adamın elinden aldı. Kulağına taktıktan sonra Mehmet konuşmaya başladı.

" Akın kardeşlerinle senin görevin Kazakistan KABB babasını güvenle havalanındaki uçağa bindirmek. Bunun için 4 saatiniz olacak. Ardından Güneş doğacak ve herşey ortaya çıkacak."

" Tamam baba anlaşıldı."

" Allah yardımcınız olsun oğlum. Allah'a emanet olun."

" Saol baba siz de." Akın havaalanındaki uçaklara doğru yürümekteydi kalabalıkla beraber.

Kardeşlerinin bindiği uçağı göz ucuyla gördü. Kalabalığın arasından o yöne gitmeye çalışıyordu. Kendini o tarafa atınca uçağa bindi...

Uçak havalandıktan sonra herkes emniyet kemerlerini çıkardı. Akın ayağa kalkıp kendi takımının önüne geçti. Uçakta birden fazla takım vardı ve komutanları görevi anlatıyordu.

Akın kendi takımının karşısına geçip kulaklık düğmesine bastı.

" Arkadaşlar hava yoluyla iniş yapacağız. Görevimiz KABB babasını güvenli bir şekilde hava alanındaki uçağa bindirmek. Bunun için 4 saatimiz var, 4 saat sonra hava aydınlanacak asıl savaş o zaman başlayacak." Ekin Akın'a baktı.

" Sıralama nasıl olacak?"

" Ben önden gidiyorum, arkamda Bahar, Ekin, Damla, Yamaç, Ceyda ve son olarak Lisa."  Lisa Akın'a baktı.

" Neden ben en arkadayım?"

" Tehlikeden uzak durmanı istiyorum. Daha önce böyle bir savaşa katılmadın Lisa, doğru mu?"

" Evet. Katılmadım."

" Tamam o zaman sorun yok. Başka sorusu olan." Akın kimsenin konuşmayacağını anlayınca yerine geçip oturdu

          KAZAKİSTAN SAAT 01.30

İbrahim elindeki silahla camın önünde beklemekteydi. Ardından evin önüne bir kaç araba durdu. İbrahim perdenin arasından dikkatlice bakarken, arabadan inenin Yusuf olduğunu gördü.

Arkasında ise KABB Süleyman vardı. Korumalar ve bir kaç askerle birlikte eve yaklaşmaktalardı. İbrahim hemen kapıyı açıp içeri girmelerine yardım etti. Yusuf KABB Süleyman'ı koltuğa oturttu.

Masanın üzerinden uzun namlulu bir silah alıp İbrahim'in yanına geldi. Birbirleri ile bakıştıktan sonra sımsıkı kucaklaştılar.

" Yusuf ne yapacaz?"