Uzun, ateşli ve oldukça hareketli bir gecenin ardından iki sevgili birbirlerinin kollarında derin bir uykuya dalmışlardı. Aşk,özlem ve çok az da olsa öfkenin hakim olduğu gecede defalarca "bir" olup aşklarını fısıldamışlardı. Birbirlerine doyana kadar devam eden gece güzel bir duş ile sonlanmıştı.Duş alırken de Sehun'a asla ve asla doyamayan Jongin sevdiğine dokunma çabalarını sürdürmüştü ama alabildiği kısa öpücüklerden ileriye gitmemişti, Sehun izin vermeyip güzelce sevgilisini yıkayıp yataklarına ulaşmalarını sağlamıştı. Çarşafları da değiştirip kendilerini huzurlu bir uykunun kollarına bırakmışlardı.
Sabah ilk uyanan Jongin olmuştu. Gözlerini açtığında ilk gördüğü şey Sehun'un güzel yüzü olmuştu. Yüz üstü yatıp kollarını da yastığa sarmış mışıl mışıl uyuyordu. Jongin ise bacağının tekini Sehun'un kalçasının üstünden onun üzerine atmış kolunu ince beline sarmış, yüzünü de hemen onun yüzünün yanına getirmiş yan şekilde yatıyordu. Güzel yüzleri birbirine bakıyordu.
Sevgilisinin bembeyaz boynuna bir öpücük kondurdu uyanmamasına dikkat ederek. Bu güzel boyun gözlerinin önündeyken öpücük kondurmasa hatırı kalırdı. Öperken ayrıca sevgilisinin kokusunu içine çekti. Kendi gibi kokuyordu çünkü aynı duş jeliyle yıkanmışlardı. Ama aldığı koku Sehun'da daha da güzelleşmişti çünkü aklına Sehun'un güzel çıplak bedeni gelmişti.
Jongin kollarındaki bedene tekrar aşık oldu. Yaşadıkları gecenin gerçekliğine ve sevdiği adamın kollarında güzelce uyuyor oluşuna inanmakta zorlanıyordu. Jongin deli gibi sırıtarak Sehun'u izlerken aklı onu masum şeylerden alıp kirli düşüncelere götürmüştü ki kapıdan gelen sesle oraya döndü.
Moonu babasını arıyordu. Minik köpek heyecanla yatağa yaklaştı Jongin'i görür görmez. Gülümsemesini tutamadı. Kollarındaki bedenden ayrılmak zorunda kaldı. Çünkü Moonu yatağa çıkamıyordu ve eğer Jongin onu almazsa havlamaya başlayıp kendini belli ederdi. Sehun'un sese uyanmasını istemediği için yataktan ayrılıp miniğini kollarına aldı yerden.
Bir bebeğinin kollarından ayrılıp diğerini kucaklayan Jongin fazla mutluluktan kafayı yemek üzereydi. Yatağa geri dönüp sırt üstü yattı ve Moonu'yu da karnının üzerine bıraktı. Jongin'e aşık köpek gelip dudaklarını yalamaya başladığında kıkırtılarını tutamadı. Moonu'yu kendisinden uzaklaştırıp yatağa Sehun ile arasına bıraktı.
Moonu'nun Sehun'u hatırlayıp hatırlamayacağını dahası ne tepki vereceğini merak ediyordu. Sehun yataktaki hareketliliğe rağmen hala uyanmamıştı ki Moonu gidip Sehun'un da dudaklarını yalamaya başlayana kadar. Dudaklarında hissettiği ıslaklık ile dudaklarını yaladı. Köpek hala heyecanla dudaklarını yalamaya devam ediyordu.
"Mmm.. Jongin... " diye mırıldandığında Jongin kahkahasını tutamadı. Gözleri kısılana kadar gülümsemişti ayrıca sesli gülüyordu. Kahkaha sesleri ile gözlerini açan Sehun ne olduğunu anlamamıştı başta. Sonra kucağındaki Moonu'nun hala onu yalamaya çalışmasıyla o da genişçe gülümsemişti sevimli ve uykulu haliyle.
Sehun, sevimli köpek göğsünde oynamaya devam ederken kollarını ona sardı ve başına öpücük kondurdu. "Gel bakalım babanın kollarına. Artık bende senin babanım Moonu-ah." Dedi sıkıca sarılarak. Bu sevimli görüntüyü izleyen Jongin'in neredeyse burnu kanayacaktı feelsten.
"Seviştiğimiz gecenin sabahında ilk öpücüklerimizi Moonu'dan almış olduk. Dolaylı yoldan bizde öpüşmüş sayılırız. " dedi Jongin gülerek. Yatakta oturumuna gelmiş ellerini de yatağa yaslamış sevgilisi ve köpeğini izliyordu. Sehun da bu cümleye oyuncu bir şekilde güldü ve hemen oturumuna gelip köpeği bıraktı yere. Sonra da Jongin'e birbirlerinin nefeslerini hissedecek kadar yaklaşıp başını onun boynuna dayayıp kokusunu içine çekerek "Dolaylı yoldan öpücüğü kabul etmiyorum. Gerçeğini vermeniz lazım Kim Jongin-shi." dedi sonra duraksayıp boynundan ayrılıp bakışlarını gözlerine çevirdi. "Sabah öpücüğümü istiyorum. " dedi derin bir ses tonuyla ve dudaklarına yapıştı. Sehun'un dudaklarına yapışmasıyla birlikte geriye doğru yatağa bıraktı kendini Jongin, Sehun da üzerine doğru yönelmişti öpücüğü kesmeden.