Bölüm 4: Akşam yemeği

610 55 6
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Masaya oturduklarında ikisi de nasıl başlayacağını bilmiyordu. Birkaç saniye sadece birbirlerine baktılar. Jongin onu tanımamıştı. 2 yıl önce birlikte olduğu kişiyi çoktan unutmuştu belli ki. Sehun bunu umursamadı. Ortamdaki sessizlik arttıkça gerildiğini hissediyordu . Zaten ne olursa olsun sıfırdan başlayacaklardı. İlk aşık olan kendisiyse ne olmuştu? Onun için her şeyi görmezden gelebilirdi. Karşısındaki adamın güzelliğini görünce daha şimdiden, bu aşkta kaybedenin kendisi olduğunu hissetmişti ama her şey değişebilirdi. İlla bir kaybeden olmak zorunda değildi.

Kendime güvenmeliyim ve ne olursa olsun onu kazanmalıyım diye düşündü. "B-ben bildiğiniz üzere Oh Sehun. Daewoo grup başkanıyım ve 25 yaşındayım. " derin bir nefes aldı. "Şuan da buradayım. Ve burada olduğuma göre çoktan kabul ettiğimi biliyorsunuz. Ailemin kararına saygı duyuyorum. Fakat bu demek değil ki önüme çıkan her kişiyi kabul ederim. Bayan Kim ile de görüştüm ve o ikimizin iyi olacağı konusunda umutlu. O, harika biri kendisine çok saygı duyuyorum. Ve ben denemek istiyorum Kim Jongin-shi. " Gözlerini ondan kaçırarak cümlesini bitirdi.

"Öncelikle Sehun, benimle resmi konuşmana gerek yok, biraz geriliyorum da. Ben, 27 yaşındayım biliyorsundur zaten büyükannemle vakit geçirmişsiniz. Buraya geldiysem büyükannem için geldim, umarım farkındasındır. Hiçbir zaman böyle hayal etmemiştim. Planlarım arasında bir evlilik bile yoktu. Seni tanımıyorum bile. Ve ben Kore'de bile yaşamıyorum biliyorsun. Büyükannem birbirimize uygun olduğumuz konusunda emin. Ama ben mantık evliliği yapabilecek bir insan değilim. Şu an buraya sadece onu kırmamak için geldim; bütün bu olanlar benim için çok ani. Büyükannem benim için çok özel onun kararlarına karşı çıkamam."

Gözlerini tek bir noktaya sabitlemişti ve gözleri dolar gibi olmuştu. "Eğer kabul ediyorsan sadece arkadaş olalım ya da akışına bırakalım. Ben ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum. Evlilik benim için kolay değil. Sen kendini hazırlamış görünüyorsun ama benim planlarımda ailemin bana ayarladığı bir şirket başkanıyla evlenmek yoktu. "derken gözlerini Sehun ile buluşturdu. Neden kırılmış görünüyordu diye düşündü Jongin? Ona karşı biraz sert mi olmuştu acaba? Gerçeklerdi bunlar. Hem dışarıdan oldukça sert görünüyordu nasıl bu iki cümleyle üzülebilir ki diye düşündü Jongin. Benim hassaslığım.

Sehun ise gerçekten kırgın hissediyordu. Zaten Jongin'in gelip kollarına atlamasını beklemiyordu ama karşısında böyle duygusuzca konuşan adam ümitlerini kırıyordu. Sehun hemen kendini toparladı ve "Ben de hayatım boyunca bu evliliği planlamadım tabii ki. Her zaman şirket için çalıştım, hayatımı yaşamaya bile vaktim olmadı. Evet hayatımın bu yönde gideceğinin farkındaydım. Aşık olduğum biriyle evlenemeyeceğimin farkındaydım. Fakat Bayan Kim içime umut filizleri yeşertmişti. Tahmin ettiğinizden daha yakınım onunla. Birbirimiz için yaratıldığımızı bile söyledi bana." Dedi Sehun yüzünde oluşan minik bir gülümsemeyle. Jongin bu sözle donup kalmıştı. Sehun ise dediğinin farkına varınca toparlamaya çalıştı. "Sonuç olarak denemek istiyorum. Eğer ilişkimiz evlilik ile sonuçlanmaz ise böyle güzel bir arkadaş kazanmış olurum. Ben bir şey kaybedeceğimi düşünmüyorum, denemekle. Peki ya siz? " dedi Sehun dudaklarındaki güzel gülümsemesiyle.

Konuştukça kendini durduramıyordu. Şuracıkta bütün aşkını itiraf edip kabul etmesi için yalvarmamak için zor tutuyordu kendini. Bu sözlerle kendini durdurabildiği için şükretti. Dışarıdan özgüvenli ne dediğinden emin bir izlenim verse de içten içe kıvranıyordu Sehun. Cümleyi bitirmesiyle kalbi onu yarı yolda bırakacak kadar hızlı atmaya başladı. Beklentiyle Jongin'in gözlerinin içine bakıyordu. Jongin ise bu beklenmedik sözlerle hem şaşırmış hem heyecanlanmıştı. Sehun şimdiden onla flört etmeye mi çalışıyordu? Hiç düşündüğü gibi biri değildi. Tipik burnu havada, insana böcek gibi hissettiren bir şirket başkanı bekliyordu karşısında. Eh bu zenginliğin üstüne bu yakışıklı yüzde eklenince egoist herifin teki olmaması imkansız gelmişti Jongin'e. Ama hiç öyle değildi. Çocuğun gözlerinin içi parlıyor diye düşündü Jongin. Hep mi böyleydi yoksa bana mı özel diye de düşünmeden edemedi.

Been Through | SEKAI ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin