"Ya bu koyunu güderim ya da bu diyardan giderim." Win ellerini havaya doğru bağırarak kaldırdığında Tawan etrafta masalarına bakanlardan özür dileyerek, onun ellerini indirdi: "Seni yurduna bırakayım, alkolün dozu kaçtı."
"Hayır Bright, biraz daha duralım."
"Bright değilim, Tawan ben."
"Ah, özür dilerim Chen."
"Sana içiren aklımı sikeyim." diye söylendi Off.
"Hadi gidip dans edelim." Win ayağa kalkmak için büyük bir çaba sarf ediyordu ama vücudu ona çok ağır geliyordu. "Etmesek de olurmuş." diye somurtarak kafasını masaya gömdü. Uyku bastırıyordu, henüz yeni akşam olmasına rağmen.
"Gidip yüzünü yıkayalım bari." Tawan onu belinden tutup kaldırdı. "Birazdan döneriz."
"Tamamdır." dedi Off. Kalabalıkta tek başına kaldığında cebindeki telefonuna bakındı. Kendini bu sıralara yalnız hissediyordu. Bomboş bildirimlerine bakıp, telefonunu masaya bıraktı; karşısında kocaman gülümseyen Gun'a ve onun yanında somurtan Bright'a denk geldi gözleri. "Otursanıza." dedi hemencecik.
"Yalnız mısın diyeceğim ama bardaklara bakılırsa çok yalnız gibi durmuyorsun?" Gun, gülümsemesinden ödün vermeyerek koltuğa yerleşti.
"Evet, Win'le Tawan vardı. Lavaboya gittiler, birazdan gelirler."
"Win?"
"Metawin olan, biraz fazla içti de. Ayıltmaya götürdü Tawan."
"Neden sizle içiyor?" Bright'ın çatılı kaşları Off'a döndüğünde, Gun onu belinden dürttü: "Sen gidip Win'e bak istersen. Boş yapıyorsun çünkü."
"Yokluğumuzdan yararlanıp duygularından bahset. Bu son şansın." Bright arkadaşına sahte bir gülümseme gönderip, ikisini yalnız bıraktı.
Çıkıştan geçen uzun ince koridora girdiğinde, koridordun diğer ucunda sallanan Win'i buldu gözleri. Koşar adımlarla ona yaklaştı ve Tawan'dan aldı yükü.
"Sevgiline sahip çıkmaya gelmen çok iyi oldu Bright. Ama biraz geç kaldın, çoktan ikinci boyuta geçti."
Bright, Tawan'a cevap vermek üzereyken; Win yüzüne yayılan ağzıyla konuştu: "Eski sevgilisiyim."
"Değilsin."
"Ayrıldık Bright, eskiyim."
"Bu ayrılma tek taraflı oldu?"
"Sen devam et o zaman ben çıkıyorum ilişkiden."
Tawan'ın garip bakışları ikisinin üzerinde bir süre gezindi. "Tartışılacak en son yer burası. Dışarı çıkıp, sakin bir yerde çözün probleminizi."
"Çözülecek bir şey yok Tay. Bu bana yalan söyledi, yalanın çözümü mü olur?"
"Sorunlarınızı dinlemeyi çok isterdim ama gitmem gerek..." Tawan, Bright'a doğru yaklaşıp onun kulağına fısıldadı: "...Bu kıyağımı unutma, sarhoş diye de ondan yararlanma. Önce ayılt." Bright'ın cevabını beklemeden onların yanından ayrıldı.
Win 5 dakika önceki sarhoşluğunu şimdi daha az hissediyordu. Bright'ın yanında olması şok etkisi yaratmıştı onda. Aynı zamanda mutluydu da.
"Seni evine bırakayım."
''Kendim gidebilirim Bright.'' kendini dikleştirip, çıkışa adımladı. Bright da onun tam arkasından ilerliyordu. Win sadece birkaç metre ilerlemesine rağmen kendini yorgun hissetmişti. Temiz havanın yüzüne çarpmasıyla beraber kendini duvara doğru yasladı. ''Bu böyle olmayacak, burda bekle sana soğuk getireceğim.'' dedi Bright, cevabı beklemeden içeri adımladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I loke you | BrightWin
FanfikceDüzyazı / Texting - Win peşine düştüğü bilekliği ararken, daha güzel bir şeyi buluyor. - Başlangıç: 25.05.20 Bitiş: 01.08.20